Bu haberi yazdır
Sadece Veli Kavlak
Yazarlarımızdan Özgün Başpınar son yazısında Beşiktaşlı bazı futbolculara eleştiriler gönderirken Galatasaray karşısında bir tek Veli'nin öne çıktığını yazdı.  
Sadece Veli Kavlak
Galatasaray maçının Beşiktaş adına özeti budur.

Veli…

Sezon başında üç kuruş paraya transfer edilen…

İdmanlara Reina’dan çıkıp gelen Guti’nin arkasında aylarca bekleyen, çoğu maçta ilk 18’e bile giremeyen…
Guti gönderildikten sonra formayı kaptığında ben de dahil olmak üzere pek çoklarınca dudak bükülen…
Yetenekleri kısıtlı olduğu için, bir şutunda da kazayla kaleyi tutturup gol bulamadığı için yine ben de dahil olmak üzere sürekli Beşiktaş’a yakışmıyor diye eleştirilen…

Fakat asla yılmayıp canını dişine takıp, her gün daha fazla mücadele ederek ilk onbirde yerini garantileyen…

Ön libero oyna deyince ön libero, on numara oyna deyince on numara, sağ kanat oyna deyince sağ kanat oynayan…

Dinamo Kiev maçının son dakikasında top çizgiden içeri girmesin diye, yerlerde sürünerek kafasından topuğuna kadar her organıyla yırtınan ve sonunda topun çizgiyi geçmesini önleyen…

Bu candan çabasıyla tüm Beşiktaşlıların kalbini kazanan…

Veli.

Bu seferde sol bek oyna bakalım dediler, sol bek oynadı. Her zaman olduğu gibi yine hiç gocunmadı, hiç bozulmadı, yerim değil demedi, çıktı çatır çatır sol bek oynadı.

Ve şahane oynadı. Hiç açık vermedi, hiç çalım yemedi, hiç tehlike yaratmadı. Son dakikaya kadar atağa katıldı, bindirme yaptı, orta kesti.

Herkesle tartışabilirim ki, İsmail’den de, Ekrem’den de iyi sol bek oynadı.

İşte Beşiktaşlı futbolcu profili budur.

Yüreğiyle oynamaktır, takım için oynamaktır, siyah beyaz için terini son damlasına kadar akıtmaktır.

İnönü’ye çıktım diye, taraftarın sevgilisi oldum diye, alternatifim yok diye kendine oynamak değildir.

İki güzel hareket yapıp, sonra bütün maç bacak arası deneyip, takımın bütün temposunu bozup, en efendi takım arkadaşın Ernst’i bile çıldırtmak değildir.

Sürekli özellikle arka direğe istediğin, al sana arka direk deyip alnının ortasına ortalanan topu iki adımdan dışarı atıp hem maçı, hem bütün sezonu Seyrantepe’ye gömmek değildir.

Daha 23 yaşında, ben artık oldum havalarına girip aptalca bir kendine güvenle son dakikada takıma zorla gol yedirip, doksan dakika canını dişine takan arkadaşlarının emeklerini çöpe atmak değildir.

Altyapıdan A takıma çıktım, benim işim tamamdır düşüncesiyle gencecik yaşında kendini geliştirmekten vazgeçip, doksan dakika sahada boş boş gezinmek hiç değildir.

Bunları anlamak kolay değildir.

Bunları herkes anladığı zaman Galatasaray’ı da yeneriz, Fenerbahçe’yi de, Atletico Madrid’i de…

Anlamadığımız sürece önemli maçlardan sonra yazabileceğimiz tek güzel şey Veli olur.

Bugün olduğu gibi…

Bravo Veli.
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Bizi Takip Edin
Karakartal Twitter Karakartal Facebook Page Karakartal RSS Karakartal İphone Karakartal Mobil
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL