Bu haberi yazdır
Masumiyet mi kader mi?
Akşam gazetesi yazarlarından Ali Ece, hem Beşiktaş'ımızda değişen ruh halini hem de takımımızın Braga mücadelesini kaleme aldı.  
Kaynak : Akşam
Masumiyet mi kader mi?
Uzun süre sonra Beşiktaş Şairler Parkı, Serpil Hamdi Tüzün şaheseri Metin-Ali-Feyyaz'lardan yadigar tertemiz umutlar ve sonsuz bir neşeyle doluydu. Herkes birbirine sarılıyordu. Yönetimsel tartışmalar sürecinde birbirlerine el kaldıranlar bile birbirlerinin gönüllerini alıyor, Baba Hakkı ve Süleyman Seba'lı en güzel siyah-beyaz fotoğraftaki gibi alnından öpüyordu.

İnsandan çok kelebek gibiydik. Sanki Şairler Parkı değil de Kelebekler Vadisi'ydik!

Keşke Feridun Düzağaç abi de orada olsaydı, siyah-beyaz kelebekler misali gitarının tellerine konsaydık! Hayko Cepkin yoldaş da  bir zamanlar kapalıda çaldığı davuluyla üzerimize atlasaydı! Hatta Süleyman Seba başkan oradan geçse de doya doya ellerinden öpseydik... Zeki Demirkubuz abi de hepsini filme çekseydi!

ABDALA MALUM!..

Aynı Zeki abi, Braga'daki maçtan sonra 'Beşiktaş bize arifeyi gösterir, bayramı gördürmez' demişti. İlk yarım saatte bayram bir yana, kabus gördük! Geçen sezon UEFA Kupası'nda finale çıkarken bile deplasmanda hiç maç kazanamayan Braga, İnönü kendi eviymiş gibi oynadı. Bunda da maalesef sempatik olduğu ölçüde usta olmayan Carvalhal'ın 'aynı taktiksel ırmakta iki kez yıkanma'ya çalışma yanılgısı negatif rol oynadı. Braga deplasmanındaki taktik diziliş ne kadar doğruysa, İnönü'de aynı şekilde maça başlamak o kadar yanlıştı. Daha büyük yanlış belki de yakın dönem Beşiktaş tarihinin en kritik maçından önce istifa eden yönetimin, futbolcuların motivasyonuna yaptığı kötü etkiydi.

Neyse ki Carvalhal hatasından erken geri döndü ve İnönü'de Beşiktaş'ın en iyi savunma biçiminin hücum yapmanın ta kendisi olduğunu hatırlayan ofansif bir değişiklik yaptı. Ancak 2. yarıda başrolde Almeida'dan çok, iki 'siyah-beyaz emek abidesi' Sivok ve Ernst'in takım savunması direnişiniyle ayakta durduk. Maalesef tek bir dakika bile efsane Beşiktaşlı Zeki Demirkubuz'un filmlerindeki tadı vermedi. Hatta aksine Alfred Hitchcock'un başyapıt gerilim filmleri gibiydi. Saniyeler işkencede kafaya damlatılan sular misali sinir bozdu, geçmek bilmedi.

Ama sonunda neyse ki Zeki Demirkubuz haklı çıktı. 'Kurtuluş çekilen acılar ve çilede'demişti Zeki abi. Sahi, gerilimle çilenin maçında da olsa turu geçmek çok çok güzel, yeniden doğuş hissi ise tarifsiz!Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Bizi Takip Edin
Karakartal Twitter Karakartal Facebook Page Karakartal RSS Karakartal İphone Karakartal Mobil
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL