Sinan'ı kurutmak

Sinan'ı kurutmak

Özgün Başpınar, son yazısında Sinan Kurumuş ve Julien Escude ile ilgili dikkat çekici saptamalarda bulundu.

Sinan Kurumuş. 2 Ağustos 1994 doğumlu. İnegölspor altyapısında başladığı futbol macerasına, Fenerbahçe ve Ankaragücü altyapısından sonra Ankaragücü’nde profesyonel olarak devam etmiş. 1 kez A2 takımında oynadıktan sonra 5’i Süper Lig, 12’si Ankaragücü’nün küme düşmesiyle PTT 1. Lig olmak üzere toplam 17 maçta forma giymiş. Bu 17 maçta toplam 1 gol atmış.

Sonra kendisine asrın piyangosu vurmuş. Forvet sıkıntısı çeken Beşiktaş’a bonservissiz gelmiş, geldiğinin daha 3. haftası yokluktan 17. dakikada oyuna dahil olmuş.

Hakkını yemeyelim. Futboldan anlayan bir göz, bu çocuğu bir kere bile seyretse yetenekli olduğunu, gelecek vaad ettiğini hemen anlar. Fakat o gözün daha kolay anlayacağı da bu çocuğun henüz gelişmekte olduğudur. Daha yemesi gereken kırk fırın ekmek olduğu, yavaş yavaş takıma adapte edilmesi gerektiği açıkça ortadadır.
Hayranı olduğu İlhan Mansız’ın bile bu takımda ilk 11 oynayabilmek için 26 yaşına kadar beklemek zorunda kaldığını unutmamak gerekir.

Yani, Sinan Kurumuş henüz Beşiktaş’ın ilk 11 santrAforu olacak seviyede değildir. Hele ki, daha oturmamış kemik yapısı, tamamlanmamış fizik gelişimiyle tek santrfor olacak kuvvette hiç değildir. Bunu görmek için İsviçreli bilim adamı olmaya gerek yoktur.

Fakat bu talihli çocuğun en büyük talihsizliği, bunu göremeyecek kadar duygusal bir teknik direktöre sahip olmasıdır. Aklınca genç yetenek çıkartarak teknik yetersizliğini kapatacak olan Aybaba, bu saçma mantaliteyle bu genç yeteneği bitirmektedir. Geçen maçta kaçırdığı gollerin ardından moralman çöken çocuğu uzun süre oyunda tutarak bitiren Aybaba, bu haftada 40 dakika oyuna hiçbir katkı yapamamasına rağmen müdahale etmeyerek hem Sinan’a zulmetmiş, hem 3 puanı büyük riske atmıştır. Sinan’ın yeteneği bu gidişle gözlerimizin önünde günden güne kuruyacaktır.

Maça geçersek… Aybaba maçın 40. dakikasına kadar inatla sürdürdüğü hatasından yeni bir genç yeteneği keşfederek döndü! 6 aydır kulübede forma bekleyen, kariyerinde 2 UEFA Kupası, 2 sene Ajax ve 6 sene Sevilla tecrübesi olan, yine de benzersiz stoperler Toraman ve Ersan’ın arkasında yedek bekleyen genç Escude’yi oyuna alarak müthiş bir buluşa imza attı!

Genç oyuncunun girişiyle savunma toparlandı. Fernandes ve Oğuzhan’ın kapatamadığı orta göbeği de Toraman’ın çok başarılı şekilde doldurmasıyla oyun Beşiktaş’a döndü. Önce Holosko’nun golü geldi, sonra da kaçan sayısız fırsatın arkasından Sivok’un sahne alması ve Fernandes’in kornerini neredeyse Ay’ın yörüngesinden Toraman’a asist olarak indirmesiyle takım rahatladı.

Niang’ın ilk maçında, topla ilk buluştuğu anda Hilbert’e attığı nefis ara pası ise maçın Beşiktaş adına en keyifli anıydı. Hem Niang moral buldu, hem de takım 3. golü…

Aybaba’nın artık bazı gerçekleri anlamasının zamanı geldi. Bu takımın ön libero mevkisinde Toraman’ın mutlaka oynaması lazım. Çünkü orayı dolduracak başka oyuncu yok. Necip de, Veli de çok koşmalarına rağmen pozisyon bilgisi olarak çok zayıflar, göbeği kapatamıyorlar. Bu işi Avrupa’da en iyi yapan ön liberolardan biri olan ve bu sene Kasımpaşa’nın ligde sınıf atlamasının en önemli temeli olan Ernst’i de sezon başında yaşlı diye gönderdiğine göre, Samet Hoca’nın başka alternatifi yok.

Toraman’ın ön libero oynaması da, Sivok’un yanında Escude’nin mutlaka olması gerektiği anlamına geliyor. Biraz beraber oynadıktan sonra hatasız bir ikili olacaklarına ve bunun aynı zamanda Beşiktaş’ın geriden çok daha iyi oyun kurmasını sağlayacağına eminim. Ama Samet Hoca’nın bunu yakın zamanda anlayabileceğinden şüpheliyim.

İnşallah daha fazla macera arayışına girmez ve Beşiktaş’ın şu anda oynayabilecek oyunculara ihtiyacı olduğunu unutmaz. Yoksa tüm büyük takımların berbat oynadığı bu sezondan şampiyon olarak çıkma mucizesini avucunun içinden kaçırır.

https://twitter.com/#!/OzgunKartal Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

İlgili Haberler

Rota Kadıköy (Futbol)