Beşiktaş puan dağıtmaya ve bizi dağıtmaya devam ediyor. Öyle bir dağıttı ki, yazıyı toplayacak halim kalmadı. Sinirden kalemi yerken sadece aldığım notları yazabiliyorum…

Bursa’nın sol kanadında geçen sene Boluspor kupa maçında Beşiktaş’a gol atan Ferhat Kiraz var. Karşısında Hilbert sürekli kendisine koridor açıyor, Ferhat da bol bol kiraz açıyor. Her pozisyonda sol çizgiye elini kolunu sallayarak iniyor.

Geçen hafta kırmızı kart gören Oğuzhan’ı mumla değil sopayla arıyoruz. Takımı kendisinden mahrum bıraktığı için o kadar kızgınız!

Çok acaip bir pozisyon izliyoruz… Yerden altıpasa yapılan ortaya geç yetişen Holosko, geç kaldığını kabullenemeyip öyle bir bodoslama vuruş yapıyor ki top tam köşeyi buluyor. Ama stadın köşesini!

Çok benzersiz bir gol yiyoruz. Sol çizgiden gelişen atakta Uğur özel güvenlik gibi numaralı tribünü koruyor. Fakat kendi kalesini korumayı unuttuğu için top ağlarımızda…

Ersan ve Necip, geçen hafta yükseldikleri form durumundan asansörle aşağı düşmüş gibiler… Bir hafta bu kadar iyi oynayıp, ertesi hafta bu kadar kötü oynamayı nasıl beceriyorlar anlamak mümkün değil!

Fernandes yine bildiğiniz gibi… Nefis hareketlerle hastalıklı huylar birarada… Tekniğine lafımız yok ama top ayağına zamkla yapışmış gibi… Ayağından Ankara aktarmalı çıkarıyor. Hızlı çıktığımız anlarda takıma çok fena pozisyon kaybettiriyor.

11 lig, 2 kupa maçının ardından Olcay sonunda bir şey yapıyor. Evet, evet bir şey yapıyor! Holosko’nun nefis asistinde topu altıpastan kaleye yollamayı başarıyor!

Arkasından Mc Gregor topu öpmeye çalıştığı için yumruklamayı unutuyor ve o topu yine ağlarımızda görüyoruz.

Veli penaltıyı alıyor. Topun başına Almeida geçtiği için yüreğimiz ağzımıza geliyor ama neyse ki Hugo sağlam abanıyor. Carson kendisini yere zor atıyor, top 3. kez Bursa ağlarında…

Yenilen muhteşem goller serimize birini daha ekliyoruz. Takımın yarısı, biraz önce sahanın ortasında çıkan kavganın kritiğini yaparken Bursa elini kolunu sallayarak gelip gol yapıyor. Çıldırmamak için not aldığım kalemi yemeye başlıyorum.

Ve yine Olcay çıkıyor sahneye… Ölümüm bu adamın elinden olacak, pardon ayağından… 2 metreden topu kaleye sokamamayı bilmiyorum kaçıncı kez başarıyor. Hilbert’in ortasında kalenin önünden topu dağa taşa öyle bir dikiyor ki, Abdullah Avcı’nın onu Bursa stoperi sanıp aday kadroya çağırma ihtimali beliriyor.

İlerleyen dakikalarda yine Olcay’ın cezaalanında kendiyle yapmaya çalıştığı verkaçı ve son saniyede ceza yayı üzerinden Ortaköy semalarına doğru yaptığı degajı izliyoruz. Top muhtemelen caminin önünden denize dökülüyor, biz de yerlere dökülüyoruz!

Yine bol keseden en basit gol pozisyonlarını harcayıp en pis puanları kaybetmeye devam ediyoruz. Umarım bunları sezon sonunda çok aramayız.