
Hilbert’in bek alışkanlığıyla bomboş pozisyonda topu dışarı atması, 40 yıllık stoper Toraman’ın Riera’nın omzunda capoeira yapıp, zıplamasına gerek dahi kalmadan kafayı vurdurması, derbinin Beşiktaş adına kritik falsolarıydı. Ama saha içinde bunlar yaşanırken saha dışında falsodan daha büyük sıkıntılar vardı.
Buradan Beşiktaş yönetimi ve Samet Aybaba’ya açık teklifimdir.
Samet Aybaba’nın dürüst, samimi, sıcakkanlı karakterini seviyoruz. Camianın içinden gelmiş, yürekten bir Beşiktaşlı olmasından dolayı da ona ayrı bir sempati besliyoruz.
Samet Hoca’nın bu sezon çoğunluğu genç, epey bir kısmı yeni futbolculardan oluşan kadroda yarattığı kolej havasını da gönülden takdir ediyoruz. Futbolcuların sıcak ilişkilerini, samimi arkadaşlık ortamını, kenetlenme duygularını ve takım olma isteklerini açıkça görüyoruz. Bunların büyük başarılar olduğunu da her zaman söylüyoruz.
Fakat takdir ettiğimiz bu büyük başarıların yanında, objektif bir bakış açısıyla baktığımızda madalyonun diğer yüzünü de görüyoruz. Samet Aybaba, kadro oluşturma ve taktik üretmede, oyun okumada, oyuna müdahalede, oyuncu değişikliklerinde gerçekten başarısız. Ersan Gülüm’ün yerine Veli’yi oyuna aldığı ve 3-1 kazandığımız Kayseri maçı hariç sezon başından beri hiçbir maçta olumlu bir müdahale, taktik bir manevra, akıllı bir değişiklikle takıma puan kazandıramadı.
Ve lig kızıştıkça, stres arttıkça bu alanda çok daha kötüye gidiyor. Geçen haftaki facia Oğuzhan – Fernandes, Olcay – Uğur değişikliklerinin ve kaybettiğimiz beleş 2 puanın ardından sezonun belki en önemli maçı olan Galatasaray deplasmanında hataları zirveye ulaştı.
Facia 1: Hayatında derbi görmemiş, bütün sezon boyunca sadece iki kez (onlarda 45 dakikalık) Beşiktaş forması giymiş Mehmet Akgün’le maça 1-0 yenik başladı. Bu lafım mecazi değil, daha 3. dakikada Emre Çolak’ın defansımızın sağ kanadında bomboş durumda yaptığı vuruşla gerçekten 1-0 yenik başladık.
Bu fantazinin nedeni neydi? Elinde iki güvenli çözüm vardı: Escude ya da Ersan’ı Sivok’un yanına monte ederek Toraman’ı sağa çekmek, veya her zamanki gibi sağda Hilbert’le başlayarak orta sahanın sağına Necip’i kaydırmak. Nitekim ikinci yarı başında ikinci çözümü devreye soktu Samet Hoca ve en azından oyunda dengeyi sağladık. Ama geç kaldık.
Facia 2: Geçen hafta koşarken dizleri titreyen Fernandes’i ilk onbirde başlatmak hangi akla hizmet? Çok açık görüldü ki Manuel hazır değil. Niye hem onu hem takımı yakıyorsun? Başla Oğuzhan’la, oyunu dengede tut. 60’da Fernandes’i al, hem rakip takım yorgunken daha etkili olsun, hem de kötü bir senaryoya karşı kulübende güçlü bir silahın olsun! Ama olmadı ve Fernandes döküldü!
Facia 3: İkinci yarının başında Terim, Sneijder’i ısınmaya yolladığında yanımdakilere dönüp şimdi Samet Hoca da, Denthinho’yu oyuna alır, dedim. Ve maalesef haklı çıktım. Yahu, takımla sadece tek bir idmana çıkan adamı, sezonun en önemli maçında kurtarıcı olarak oyuna sokmak nasıl bir amatörlüktür? Adam daha Beşiktaş İskelesi’ni görmeden Arena’da sol çizgiyi gördü! Sakın aynı şeyi Terim’de yaptı denmesin. Terim bambaşka bir şey yaptı. Önde olduğu bir maçta fizik kalitesi düşük bir oyuncu çıkararak dünyanın en iyi top tutan adamlarından biriyle orta sahasını güçlendirdi ve 30 bin kişiye tek bir hamleyle gaz vererek takımını ekstra motive etti. Sneijder kurtarıcı değildi, tam tersi maçı garantiye alan adamdı.
Facia 4: Sezon başından beri Mehmet Akyüz, son dakikaların maç kurtaran adamı! Her yenik olduğumuz maçta ısrarla bu arkadaş oyuna sokuluyor. Sanki Zlatan İbrahimoviç! Gol mü atar, asist mi yapar, adam mı geçer, muz orta mı keser? N’aparak maçı kurtaracak, o da belli değil! Süpermen modunda oyuna giriyor, 50 metrelik havalı bir deparın ardından bünyeye Kriptonit’i yiyip sıradan bir dünyalı olarak rutin 10 dakikasını tamamlıyor. Sonra da bir sonraki maçtaki 10 dakikası için kulübenin Aybaba’ya yakın tarafında nöbet tutmaya devam ediyor. Tahminim Aybaba da, başı sıkışınca sağına soluna bakıp uzun saçlarıyla ilk gözüne çarpan Mehmet’e ısın diyor!
Faciaların özeti: Samet Aybaba, geçen hafta Fernandes’i Oğuzhan değil de, Veli’nin yerine alsa ve bu hafta da aynı Fernandes’i son 30’da oyuna soksa şu an büyük ihtimal ligin lideriydik. Ama şimdi 5 puan gerideyiz.
Tüm bunları ve sezonun başından beri gördüklerimizi alt alta koyduğumuzda vardığımız çözüm ise şu: Herkes iyi olduğu işi yapsın! Samet Aybaba, şahane ortam mı oluşturuyor, futbolcuların kenetlenmesini mi sağlıyor, takıma hırs mı aşılıyor, genç oyuncuları takıma mı kazandırıyor? Aynen devam etsin. Beşiktaş’ın idari menajeri olsun. Kendini tamamen bu alana odaklasın, hepsinin alâsını yapsın. Ama lütfen tekniği, taktiği başkasına bıraksın. Oyun zekası, taktik bilgisi, futbolcu seçimi daha üst düzey bir teknik direktör Beşiktaş’ın başına geçsin. Çünkü acı gerçek ortada: Maalesef Samet Aybaba Beşiktaş’ın kulübesine yetmiyor!
Samet Aybaba’yı seviyoruz ama Beşiktaş’ı daha fazla seviyoruz. O yüzden acı söylüyoruz. Kimse kusura bakmasın.
https://twitter.com/#!/OzgunKartal
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Inter - Barcelona maçında tarihe geçen sonuç: 4-3'lük maçta tur Inter'in

Arda Güler'den sosyal medyadan çocukluk paylaşımı!

Manchester City, Ait-Nouri'yi gündemine aldı!

Bruno Fernandes'e Suudi Arabistan'dan çılgın teklif: Yıllık 76 Milyon euro!

Manchester United, Antony'nin fiyatını belirledi: 50 milyon Euro!

Muhammed Kudus, Liverpool'dan başkasını istemiyor!

Laporte için Marsilya ihtimali!

Julian Alvarez'den Romero için transfer çağrısı!

Florian Wirtz'in tercihi Bayern Münih!

Zaniolo'ya 2 maç men cezası!
