Bu bir basket değil Beşiktaş yazısıdır

Beşiktaşlı kimliği ile gurur duyan ve 'ben tarafım, Beşiktaş'ın tarafındayım' diyerek içindeki Beşiktaş aşkını dışa vuran Hürriyet gazetesi yazarı Orhan Can, alıştığımız taraftar gözüyle bir zafer yazısı kaleme aldı.

Kaynak : Hürriyet

Sağ omuzum kopuyor adeta..

Belli ki üşütmüşüm.

“Yel vurmuş” der eskiler..

Avrupa bu sene yok..

Sebep; UEFA’ya sahte belge takdim etmek!

Elin adamı yemedi tabii.. Bastı cezayı..

Defalarca yazdım daha önce, koca Beşiktaş’ın nasıl amatörce yönetildiğini..

Eskisini mi yazsam, yoksa yenisini mi..!?

Vallahi adam şaşırıyor.

Gerçi yeni başkan, durumu düzeltmek için koşturup duruyor ama nereye elini atsa orası toz duman elinde kalıyor..

Şimdi, yeni yönetime yüklensem eskiler “Aklanacak”.. Aradan sıyrılacak..

Yaptıkları yanlışlar unutulacak..

E, eski yönetime yüklensem, yeniler “Enkaz devraldık, ne yapalım”a sığınacak.

Yok öyle 5 köfte 3 kuruş..!!

Madem Beşiktaş’ı yöneteceksiniz, bahanelere sığınmayacaksınız..

Ben böyle durularda Hatice’ye değil neticeye bakarım arkadaş!

UEFA kupasını alabilecek güçteki takım bakın ne hale geldi.

Guti’li, Fernandesli, Q7’li, Almeida’lı, Egemenli, Rüştülü vs vs

Adeta rüya takımdı.

Onun için eski yönetim yeni yönetim demez taraftar.

Eski yöneticilerin hataları dünyayı 2 defa sarabilir; ya yeni yönetimin ilk adımlarına ne demeli

Rüştü’ye yapılan hareket mesela..

Ya da hocası olmayan bir takıma transfer yapmalarına..

Geçin bunları, geçin..

Şimdi birlik zamanıdır.

Bu takım, bu taraftar ne fırtınalar, ne boralar gördü de YIKILMADI!

Şimdi mi yıkılacak ha..

Bunca başa gelenden sonra Erkekler Basketbol’da şampiyonluk bekliyor taraftar elbet!

Hani filler tepişirken çimenler ezilirmiş ya..

Taraftarın hali böyle bir şeydir işte..

Neler çektiklerini bilmezler, bilemezler!

Nerden bilecekler ki..

Basketboldan anlamam, yeteneğim de yoktur.

Lisede, üniversitede kondisyon olsun diye bazen basket oynardık..

Geldim bu yaşıma..

Hala potanın içinden geçirmek yerine çembere direkt çakarım topu.

Kısacası, “Vermeyince Mabut, Ne yapsın Sultan Mahmut” durumu..

O zaman da yoktu, bu zamanda yok!

Ama Beşiktaş Şampiyon olsun isterim..

Futbolda olmadı, baskette olsun bari..

Artık maçın son anları..

Bıyıklarımı yemekten bir hal oldum..

Bıyıksız kalacağım vallahi..

Teker teker yoluyorum Allah sizi inandırsın..

Yatılı okul yıllarından beri çekerim bu eziyeti ben!

Ama hep “Gönül bir zalimi sevdi ne yapsın” derim..

Bu basketbolun son anlarına kalp mi dayanır arkadaş..

Demek ki bendeki yetenek düşmanlığı bundan..

Ve son düdük..

Beşiktaş şampiyon..

Şimdi anladınız mı?

“Taraftarın neler çektiğini nereden bilecekler ki” cümlesinin güzelliğini!

Neyse..

1 ay aradan sonra OC Şampiyonlukla geri geldi!

En Kalbi Muhabbetlerimle şampiyonluğu kutlarım..