
Haftalardır okuyoruz okuyoruz, bitmiyor. Beşiktaş’a dava açan açana… Bizzat UEFA savcısından, dava müfettişlerine, İstanbul’daki hayatlarının yarısını Reina’da geçirmiş futbolcularından eski teknik direktörlerine, öz evladım dediği tükenmiş topçusundan üç kuruşluk menajerine, araç kiralama şirketinden mahalle manavına kadar kulübe haciz, senet, ihtar yollamayan kalmadı. Beşiktaşlıyım diyen herkesin sıtkı sıyrıldı, sinirleri laçka oldu.
Peki kardeşim herkesin ki hak da, Beşiktaş’ınki gak mı? Hukuk denilen kavram herkesi koruduğu gibi Beşiktaş’ı korumuyor mu? Kulübün hakkını arayacak, Beşiktaş’a yapılanların hesabını soracak bir avukat yok mu? Bizim elimiz armut mu topluyor?
Bakın, yukarıda satır satır saydım. Kulübün önüne gelene borcu var. UEFA’dan gelen ceza var, firmalardan gelen ihtarlar var, haciz uyarıları var. Var oğlu var. Peki kim bunların sorumlusu? Beşiktaş mı, futbolcular mı, taraftar mı? Değil. Tabii ki kulübü bu hale düşüren yönetim kurulu. Ve o yönetim kurulunu yönetemeyen, abuk subuk, dünyada örneği olmayan saçmasapan harcamalarla, küçük hesaplarla, amatör hareketlerle Beşiktaş’ı ve Beşiktaşlıyı rezil eden, yerin dibine sokan, kendi hatalarıyla iflasa sürüklediği kulüpten utanmadan sıkılmadan – üstelik de tüm Türkiye’nin gözü önünde hibe ettim dediği halde- hala para isteyebilen, senetler bağlatan Yıldırım Demirören.
Peki Beşiktaş neden Demirören’e dava açamıyor? Neden kendi keyfi kararlarıyla Beşiktaş’ı milyonlarca dolarlık borcun altına sokmasının hesabını soramıyor? Biz mi dedik Demirören’e Del Bosque’yle kulübün başını belaya sok diye? Adam gelin anlaşalım dediği halde ‘banane banane’ diyerek nihayetinde kulübe 8 milyon euro tazminat ödet diye? Biz mi dedik 8 milyon euro Tabata’ya, 6,5 milyon euro İsmail’e öde diye? Biz mi dedik Fulya’yı ipotek ettirip kulübü 20 milyon euro’luk gelirden et diye? Biz mi dedik bütün camia ‘yeter’ diye bağırırken ve kulübü yönetemediği google maps’ten bile açıkça görülürken inatla koltuğu bırakmayıp kulübü resmen uçuruma sürükle diye?
Bugün Genel Kurul açıkladı. Kulübün net borcu 580 milyon TL. Serdar Bilgili bıraktığında bu borç 17 milyon dolardı. Yani yaklaşık 30 milyon TL. Demirören döneminde 550 milyon TL daha borca girmiş kulüp… Peki karşılığında ne olmuş? Seri şampiyonluklar mı kazanmışız, Avrupa’da tur üstüne tur mu getirmişiz, kupa mı almışız, destan mı yazmışız? Hadi bunları geçtim, ‘helal olsun Beşiktaş’a, her sözünün arkasında durdu’ mu dedirtmişiz? Ne gezer? Mustafa Denizli’nin ustalığıyla Fener ve GS’nin havlu attığı bir sezonda Sivas’ın önüne geçip Lig Şampiyonu olmamız dışında kayda değer hiçbir sportif başarı yok. Türkiye Kupası demeyin bana, Çarşı’dan 11 çıkarsanız o bile alır zaten Türkiye Kupası’nı… Beşiktaş için başarı değil bu!
Bunların yanında ‘PAF Takımı’yla maça çıkacağız’ deyip haftasında lafımızı yutmuşuz, başkanın ‘kulübe giremez’ dediği Denizli’yi göreve getirip sayesinde gelen iki kupadan senelerce nemalanmışız, Aziz Yıldırım’dan raconun ‘Topuz’unu yemişiz.
Yani Beşiktaşlı duruşunu da kaybetmişiz. İmajımızı yitirmişiz, bitirmişiz. Kulübün, tarihinde adı ilk kez şikeyle anılmış, 109 senedir UEFA’dan sadece saygıyla selam alırken kupalardan men cezası almışız. Şerefli ikinciliklerin takımı, şerefsizlik sohbetlerine meze olmuş. Ahlaksızlık söz konusu olduğunda on yıllarca en büyük şampiyonlukları elinin tersiyle iten takımın, Türkiye Kupası uğruna yöneticileri, teknik direktörü -suçsuzlukları kanıtlansa da- aylarca hapis yatmış.
Eee… Ben mi vereceğim bunların hesabını? Ben mi becerdim bu kadar işi? Kolay mı ya bu kadar? İnanın yazarken bile yoruluyorum, sinirimden klavyenin tuşlarını dövüyorum. Bu kadar mı kolay bir kulüp batırılır? Yok mudur bu işin bir hesabı? Beşiktaş’ı, Beşiktaşlıyı, koskoca bir camiayı yerin dibine sokup arazi olmak kolay mı ya bu kadar? Kim temizleyecek bu işi?
Biz de kullanalım kanunları. Açalım davamızı, alalım hakkımızı. Biz atmadık bu felaketlerin altına imzamızı, çekmeyelim cezasını... Getirin defteri kitabı, suçlu kimse o ödesin hesabı.
Yeter!
https://twitter.com/#!/OzgunKartal
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Cenk Özkacar, Köln'e imzaya gidiyor!

Heung Min-Son, MLS'e gitti

PSG'den Barcola için 100 milyon euro'luk talep!

Timothy Weah, Olimpik Marsilya'da!

Christian Eriksen için Burnley devrede

Milan, Ardon Jashari transferinde mutlu sona ulaştı

Inter'de alternatif Jadon Sancho!

Ajax, Ko Itakura transferinde sona yakın

Chelsea, Leipzig ile anlaştı: Xavi Simons

Benjamin Sesko transferinde geri sayım!
