Beşiktaş Kulübü'nün eski yöneticilerinden Sinan Vardar, Türk futbolunun "dibe vurduğunu" ve artık eğitimini almış kişilerin futbolu yönetmesi gerektiğini savundu.

Soruları yanıtlayan Vardar, Türk futbolunun birçok sıkıntıyla mücadele ettiğini belirterek, "Milli takımımızın 3 dönemdir Dünya Kupası'na gidememesi, kulüp takımlarımızın ciddi krizler içinde olmasının nedenlerini hep söyledik. Türk futbolu, futbol adamları tarafından yönetilmiyor. Artık yönetenlerin 'Biz bu işi yapamadık' diyerek çekilmeleri gerekiyor. Türk futbolu, bu işin içinden gelen ve eğitimini almış kişiler tarafından yönetilmeli" diye konuştu.

Türkiye'nin birçok konuda büyük aşamalar kaydettiğini vurgulayan Sinan Vardar, "Türkiye birçok konuda dünya platformunda başarılar elde ederken maalesef futbolda dibe vurdu. Bence bu oyun bitti. Bugün çok başarısız bir kulüp başkanı bile federasyonun başına gelebiliyor. Beşiktaş yönetiminde yer aldığım 6-8 yılım ziyan oldu. Bu fikirlerimi yönetimin içinde defalarca söylememe rağmen hiçbir değer bulamadı. Kurduğumuz BEFAM ile Beşiktaş, Arsenal olma yolundaydı. Ama bu engellendi" ifadelerini kullandı.

Siyah-beyazlı kulübün eski yöneticisi, Türk futbolunda olmaması gereken kişilerin önemli noktalarda yer aldığını iddia ederek, şunları söyledi:

"Futbolun bu noktada olmasının birinci nedeni işi bilmemek. Ayrıca olmaması gereken kişiler futbola zarar veriyor. Mendes gibilerle ilişkiler, yüz liralık futbolcunun daha büyük paralara Türkiye'ye getirilmesi bunlar hep ortaya çıktı. Paraların çarçur olduğu bir gerçek. Böyle olursa Dünya Kupası hayalimiz 20 yıl daha sürer. Türkiye, olimpiyatları alacak düzeye geldi. Diğer spor dallarında büyük gelişmeler var. Ancak yanlış kişilerin içinde olduğu, vasıfsız isimlerin milyonlarca para verilerek getirildiği Türk futbolu tabana vurdu."

Futbolun içinden gelenlere yer verilmediğini savunan Vardar, "Olanlar da kaybolup gidiyor. 20 yaşına kadar futbol topu görmemiş kişiler, futbol sorumlusu oluyor. Futbolun içinden gelen bu kadar yanlış yapmaz. Drogba ve Sneijder dünya kulübü olmak için gerekiyor. Ama Emre Çolak ne olacak? Yok oldu gitti" şeklinde konuştu.

"(Demirören) Sayın başkan bu işi bilmiyor"

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören'i de eleştiren Sinan Vardar, Demirören'in işi bilmediğini ve öğrenmek de istemediğini iddia etti. Vardar, Beşiktaş Kulübü'nde eski yönetiminde yer aldığı Demirören'e yönelik eleştirilerinde şu ifadeleri kullandı:

"Sayın başkanla iki dönem yöneticilik yaptım. Kendisi bu işi hiçbir şekilde bilmiyor, öğrenmek de istemiyor. Benim 10 yıldır söylediğim yabancı sayısının azaltılmasını yeni gündeme getirdi. Hayretler içindeyim. Kendisini iyi tanıdığım için bunu söyler ama uygulamada yaptıramaz. Sistem yaptırmaz. Onu oraya getiren sistem buna izin vermez. Milli takımlar sorumlusu, bu işi bilmediğini kendisi söylüyor. İngiltere'den kitap getirip öğrenecekmiş. Mesela Şenol Güneş'i federasyon başkanı yapacaksın."

Beşiktaş'ın durumu

Geçmiş yıllarda yöneticilik yaptığı Beşiktaş'ın durumuna da değinen Vardar, siyah-beyazlı kulübün yine yanlış transferler yaptığını savundu. Beşiktaş'ın "Feda" sloganıyla sezon başında yola çıktığını hatırlatan Sinan Vardar, "Destek oluyoruz. Ama 10'a yakın transferin 8'i fos çıktı. Bu yönetimin de fazla parası olsaydı harcardı. Düzen devam ediyor. Paraya dayalı sistem Beşiktaş'ta Serdar Bilgili döneminde başladı" şeklinde konuştu.

Kendisinin 18 yıl futbol oynadığını, antrenörlük belgesinin bulunduğunu ve çeşitli kulüplerde yöneticiliğin yanı sıra başkanlık yaptığını kaydeden Vardar, "Beşiktaş'ın başında olayım iki senede kulübü Arsenal yaparım. Bu imkan sağlanmadı. Dönemimdeki yönetici arkadaşlarım biliyor. Her toplantıda kulübün uçuruma gittiğini söyledim. O yüzden yıldızım barışmadı. Kulüp işleri bir iki kişiyle götürülür. Bunlar zaten işi bilmeyen kişiler olunca bu noktalara geliniyor. Yazık bu kulübe" ifadelerini kullandı.

Çemberin giderek daraldığına dikkati çeken kulübün eski yöneticisi, sözlerini şöyle tamamladı:

"Beşiktaş'ta başkan olsun, Ahmet Nur Çebi ve arkadaşları olsun çaba gösteriyorlar. Ama yine gelecek satılıyor. Hisseler satılıyor. Borçlar erteleniyor. Ancak yeni kaynak yok. Demirören dönemi kadar savurganlık yok ama aynı düzende devam ediliyor. Büyük tazminatlarla kulüpten ayrılan isimler, yine görev alabiliyorlar. Bunlar yok olmadan maçlara gitmeyeceğim. Menajerlerle ilişkileri olanlar protokol tribünde oturuyorlar. Beşiktaş, içini temizlemeden hiçbir yere gitmez. Başkan ve Çebi ile sık sık görüşüyorum. Gençlerbirliği ve başka kulüplerden CEO'luk teklifi alıyorum. Ama ben Beşiktaşlıyım. Ekonomik beklentim de yok. Kulübüme düşündüklerimin yüzde 1'ini veremedim. Yaptırmadılar. Üçkağıt düzeni beni benimsemedi."