A Milli Takım teknik direktörü Abdullah Avcı, Macaristan'a 3-1 mağlup olduğumuz karşılaşma sonrası açıklamalarda bulundu.

Yenilgiyi yediğimiz basit gollere bağlayan Avcı; "Oyunu değerlendirecek olursak, karşılaşma tamamen istediğimiz gibi başladı. Ancak 31. dakikada çok basit bir gol yedik. Golü yedikten sonra moralimiz bozuldu. İkinci yarıda yediğimiz golde yine çok basit bir top kaybı ile bir gol yedik. Geçen haftanın verdiği moral bozukluğu sonrasında bir de üstüne penaltı gelince iki maçtan beklediğimiz toplam 4 puanı alamamış olduk. Oyuncularımızın basit goller yiyerek bu duruma düşmeleri gerçekten üzücü ama sonuç bu maalesef" diye konuştu.

İSTİFA EDECEK Mİ?

İstifa etmeyi düşünüp düşünmediği sorulduğunda ise Avcı; "İstifa gibi bir düşüncem yok. Türk futbolunun sorunu istifa değil istikrar ve gelişimdir. Biz sadece A Milli Takımı teknik direktörlüğü yapmıyoruz. Eğitim ile ilgili yüklendiğimiz bir misyonda var. Bundan sonraki oynayacağımız karşılaşmalar neler gösterecek hep birlikte göreceğiz. Pes etmeden önümüzdeki maçlara bakacağız" dedi.

-BASIN TOPLANTISI-

A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Macaristan'a 3 - 1 yenildikleri maçın ardından yaptığı açıklamada, istifa etmeyi düşünmediğini dile getirdi.

Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Avcı, şöyle konuştu;

"Bu tür senaryoların yazılıp çizildiği, devamlı olan durumların farkındayım. Önceden de düşünmedim şu an itibariyle de düşünmüyorum. Türk futbolunun sorununun teknik adam değişikliği olduğunu düşünmüyorum. Ayıp bir şey yapmadık. Suç işlemedik. İyi şeyler yapmaya çalışıyoruz. Türk futbolunun sorunu istikrar, süreklilik, devamlılık ve bunun için de değişim, gelişim olduğunu düşüyorum. Türk futbolunun sorunun farklı olduğunu, teknik adam değişikliği olmadığını düşünüyorum. Futbol Federasyonu yönetim kurulu ile biz teknik heyet ve ekip, sadece A Milli takımı değil, bütün Türk futbolunun eğitimiyle ilgili birtakım sorunlarını çözme mücadelesi veriyoruz."
Güven ortamı ile ilgili yöneltilen bir soru üzerine de Avcı, "Güven ortamı bundan evvel de maçtan sora da soyunma odasında aynı şekilde devam etti" diye konuştu.

Abdullah Avcı maçı ise şöyle değerlendirdi;

"23. dakikaya kadar istediğimiz gibi iyi organize olan, iyi pas yapan, sabırlı oynayan ve golü bulan takımdık. 31 dakikada ilk golü yedik. Rakibin hocası 2. santrforunu sokacaktı. Çünkü oyun o dakikaya kadar bizim lehimize gidiyordu. Uluslararası düzeyde çok basit bir gol yedik. Rakibin yüksek toplarda ve düşen toplarda etkili olduğunu biliyorduk. Oyunun kontrolünü tekrar alıp, oynadık ve devre arasında da şu ifadeyi kullandık: Sakin, sabırlı ve çabuk ayağa oynarsak, aynı oyunu devam ettireceğimi düşünüyordum. 51. dakikada orta sahadan çok basit ve kademede oyuncumuzun olmamasından kaynaklanan ikinci golü yedik. Özellikle 4 gün önce kaybettiğimiz ve bugün de 1-0'dan 2-1 mağlup duruma düşünce oyuna yine hükmeden, topa sahip olan, belki fazla pozisyona girmeyen ama bunun oyunun içinde aksiyonlarını arayan bir takımdık, penaltı golüne kadar."

Nuri'nin pozisyonunu penaltı olarak gördüğünü ancak net bir şey söylemenin doğru olmayacağını vurgulayan Avcı, "Belki olsa maçı çevirme durumuz olabilirdi" dedi.

4 veya 6 puan alacakları aydan hiç beklemedikleri sıfır puanla çıktıklarını kaydeden Avcı, "Bugün kazansaydık, yarışın içinde tekrar olabiliyorduk. 10 maçlık sürecin 4 maçını tamamladık. 6 müsabaka daha var. Sonraki maçlar 2013 Mart ayında. Hedeflerimizden şu an itibariyle biraz uzak kaldık. Rakibimizi tebrik ediyoruz" şeklinde konuştu.

Türkiye'de kulüplerin özellikle altyapılarına bir standart ve düzen getirmek istediklerini ve TFF olarak da yatırımlar yapıldığını dile getiren Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biliyorsunuz geldiğimizden beri oyuncu grubunda değişimler oldu. Yaş ortalaması 24-25 arası olduğunu düşüyorum. Bu zaman ve sabır işi, 2013'te U 20 Dünya Şampiyonası ülkemizde olacak. Ama bu işin temeli kulüplerin altyapısı, bunların belli bir standartta olması gerekiyor. Bizim de denetlememiz gerekiyor."

Bir soru üzerine Macaristan ve Romanya takımlarını değerlendiren Avcı, iki takımın da farklı özellikleri bulunduğunu, Romanya'nın kompak savunmayı doğru yaptığını, Macaristan'ın ise fizik seviyesinin yüksek olduğunu ve direkt oynamayı tercih ettiğini kaydetti.