Beşiktaş'ın başarılı futbolcusu Filip Holosko, Slovakya'nın Letonya ile oynayacağı Dünya Kupası Grup eleme karşılaşması öncesinde Slovak basınının sorularını yanıtladı.

Martin Jakubka'nın sakatlığı nedeniyle sonradan kadroya davet edilen Holosko, Fenerbahçe karşısında sahaya ilk 11'de çıkmamasının teknik direktör Aybaba'nın kararı olduğunu belirtirken; yeniden milli takıma seçildiği için çok mutlu olduğunu sözlerine ekledi.

İşte milli futbolcunun Slovak basınına verdiği ropörtaj:

Bu sezon oynadığınız ilk derbide Galatasaray'a 2 gol birden atmıştın ancak Fenerbahçe karşılaşmasında seni sahada göremedik. Sence teknik direktör Samet Aybaba neden böyle bir karar verdi?

Bu tamamen hocanın taktik düşüncesiyle alakalı bir durum. Sonradan beni oyuna almaya karar verdi. Ancak zaten 2-0 gerideydik ve hemen sonra Veli Kavlak kırmızı kart gördü. Maalesef maçı çevirme şansımız olmadı.

Beşiktaş'ın hücum hattı oldukça güçlü. Simao Sabrosa, Hugo Almeida, Ricardo Quaresma gibi yıldız Portekizlilerle rekabet içerisindesin.

Artık öyle değil. Simao ve Brezilyalı Edu takımdan ayrıldı. Quaresma ise yönetimle bir anlaşmazlık içerisinde ve takımdan ayrı çalışıyor. Sezona iyi başlamıştık ancak son 3 maçımızı kaybettik. Beşiktaş büyük bir kulüp ve ben düzenli forma şansı bulduğum için çok mutluyum.

Milli takım daveti geldiği zaman buna şaşırdın mı? Neler düşündün?

Jakubka'nın sakatlığını ilk öğrendiğim zaman aklıma gelmişti. Daha sonra hocamla konuştum ve bana hazır olmamı söyledi. Martin'in sakatlığı için gerçekten çok üzüldüm. Umuyorum hızlıca sağlığına kavuşur.

Önümüzdeki maçlar için neler düşünüyorsun?

Öcelikle tekrar burada olduğum için çok mutluyum. Kendimi formda hissediyorum. Umarım forma şansı bulur ve bunu kanıtlarım. İyi maçlar çıkartacağımızı ve mutlu ayrılacağımızı düşünüyorum.

Letonya karşılaşmasından beklentilerin nedir?

Letonya karşısında sabırlı bir oyun sergilememiz gerekiyor. Sağlam savunma yapıp, kontrataklarla sonuca gitmeye çalışacaklarını düşünüyorum. Bu tuzağa düşmeden sağlam bir oyun oynamalıyız. Çok fazla ileriye yığılmadan ama her an atağa hazır bir şekilde oynamalıyız. Geriye düşsek bile oyun anlayışımızdan taviz vermemeliyiz.