Açık söyleyeyim köşe yazımı yarın yani 10 Nisan'da yazmayı düşünüyordum...

Bunun nedeni hem sakinleşme isteği hem de manzarayı daha net görme düşüncesiydi.

Ancak bugün Doğan Haber Ajansı'ndan gelen bir haber malum yazımı bir gün öne aldı.

Haberde Bursasporlu Murat Yıldırım'ın, 'Keşke Beşiktaş'ı beşleseydik' açıklamasına yer verilmiş.

Bundan sonra söyleyeceklerim acı ama gerçek olanın kağıda dökülmüş halidir;

Artık bir Bursasporlu futbolcu Beşiktaş'a beş atmanın fantazisini kuruyorsa hele hele bunu medya ile paylaşıyorsa durumumuz bellidir.

Bir gece önce Bursaspor Beşiktaş'ı beşleyebilirdi de... Olabilirdi bu sonuç.

Futbolda bazen sonuçlardan daha önemli bir şey vardır. O da imajdır.

Beşiktaş kabul edelim veya etmeyelim imajını yitiriyor.

Son yıllarda bir Anadolu takım futbolcusunun, 'Keşke Fenerbahçe veya Galatasaray'ı beşleseydik' diye bir kelam ettiğini duydunuz mu?

Kabul etmemiz daha doğrusu yüzleşmemiz gereken gerçekler var!

İnönü Stadı'na gelen rakipler artık bir puan için değil Beşiktaş'ı evinde yenmek için geliyor.

İspatı mı? İç saha puan durumuna bakalım isterseniz... Ligde 28 hafta bitti, Beşiktaş iç sahada kaç maç kazandı biliyor musunuz? 5, yazıyla: BEŞ

Bu sonuçtan Oğuzhan'ı sağ açık yapıp, Hilbert'in kademesine girmesini umut eden Samet Aybaba sorumlu mudur? Elbette sorumludur ancak bu sorumluluğun hepsi Aybaba'nın değil.

Keşke Aybaba'nın olsa bütün günahların bedeli. Hocayı gönderip yeni birisi geldiği taktirde bir ümit olurdu. Ancak o kadar kolay değil ne yazık ki?

Beşiktaş'ta kulübün en ufak noktasından en büyük etkenlere kadar her şey bir an önce yeniden ele alınmalı!!!

Hem de çok acilen...

Sadece hoca değişikliği günü değiştiren bir hamle olur. Bir iki sene işler iyi gittiği taktirde (o da giderse) 4-5 sene sonra yine aynı noktaya döneriz.

Radikal hamleler olmazsa da derbinin ardından 'Fenerbahçe büyük kulüp' diye basına açıklamalar yapan futbolcuların bu açıklamaları bize normal olur.

Acı ama gerçek! Üzgünüm

Eray Emin Aydemir

Twitter: https://twitter.com/ErayEAydemir