Futbol yaşla oynanmaz. Sahaya çıkan mücadele eden ve teknik direktörünün görevlerini yerine getiren, takım oyunu oynayan kazanır. Avrupa’nın üst düzey kulüplerine bakın; süper oyuncuların yaş ortalaması 30’u geçiyor. Ben yaşlı-genç ayrımına karşıyım. Bu bir yetenek ve çalışma işidir. Profesyonelce yaşama işidir.
Benim özel yaşantımın dışındaki tek işim futbol. Futbolun yaşı olmaz. Ben 32 yaşındayım. Eğer sahada rakibimle girdiğim ikili mücadeleyi kaybeder ve her pozisyonda kendimi yerde bulursam, pilim bitti demektir!. Takımdaki en genç oyuncudan daha hırslı ve iyi olmazsam futbolu bırakırım. Tüm olumsuzlukları göze alarak, profesyonelce yaşıyorum. Kendimi ezdirmem ve futbola veda ederim.
Biz inandık, herkes inansın
Beşiktaş'taki gençlere benim söyleyeceğim
tek şey var; fazla uzağa değil, takım kaptanlarına baksınlar. Buralara öyle yatarak, kaytararak gelinmiyor. Bizim takım için demiyorum, kimseyi
suçlamak gibi bir niyetim de yok. Ancak ben, aynı durumda olsam utanırdım. Bunu büyük sorun yapar ve İbrahim Üzülmez'den daha çok çalışıp, daha iyi
yerlere gelmek için mücadele ederdim. Kesinlikle işi, oluruna bırakmazdım.
İnsan şansını kendi yaratır.
Beşiktaş'ta bu
sene inanmış bir takım var. Hepimiz hedefe kilitlenmiş durumdayız. Biz takımın büyükleri, gençlere yardımcı olmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Bazen arada sorunların çıkması doğal. Buna kimse şaşırmamalı. Çünkü tartışmalar, fikir ayrılıkları olacak ki daha doğru yolu bulabilelim. Yalnız
camiamızdan bir isteğim var o da; sabır, sabır, sabır.
Eşimle geçen hafta 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası Grup Eleme maçları nedeniyle, lige
verilecek arada, kısa bir tatile çıkmayı düşlüyor ve planlar yapıyorduk. Fakat Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim’in davet mektubu,
mutluluğumuzu daha da arttırdı. Tatil yerine, Milli Takım kampına geldim. Eşim çok sevindi. Ve bana, "Milli forma ailemize kalacak en büyük miras.
Tatile her zaman çıkarız" diyerek destek verdi.
Artık ülke olarak kafa yapımızı değiştirmenin vakti geldi de geçiyor bile. Futbolun bir spor olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Her kayıpta idam sehpası kurulmamalı. Bu sezon ki en büyük hedefim, Beşiktaş'ta yeniden şampiyonluk yaşamak. Ve 2008 Avrupa Şampiyonası'nda görev yaptıktan sonra futbolu bırakmak. Yoksa bırakmayacağım!
Fatih Terim bu işi biliyor
Milli
Takım'da inanılmaz bir sistem var. Teknik direktörümüz Fatih Terim, her futbolcunun özelliklerinden yararlanmayı biliyor. Milli Takım'da çok farklı
oynuyorum. Ofansif özelliklerimi sergileme fırsatı buluyorum. Beşiktaş’ta, daha defansif oynuyoruz. Milli Takım'daki sistemde, gol atma şansım bile
doğuyor. Hocam beni, sol kanatta serbest bırakıyor.
Milli Takım'da oynamak gerçekten bambaşka bir duygu. Benim buradaki olumlu performansım
takımım için de daha faydalı olacaktır. Bazı arkadaşlarımın da önünü bile açabilirim.
Adım çıkmış deliye...
Hayatım
boyunca kişisel boyuta taşınmayan bütün eleştirileri dinledim. Bunun dışında kalanlara ise kulak bile asmadım. Bu kadar hoca geldi, her transfer
dönemi gönderildim. En küçük kötü sonuçta, tek suçlu ilan edildim. Başarıda ise kimse beni hatırlamadı bile. Ama ben buradayım.
Ne olsa adımız
deliye çıkmış anasını satayım! Ama bundan büyük keyif alıyorum. 'Deli İbrahim.." diye başlayan tezahürat, artık benimsendi. Tribünlerde bir ekol oldu.
Futbol oynadığım sürece de böyle kalacak.

Manchester United'da orta saha için büyük plan!

Roma, Axel Disasi için harekete geçti

Lewandowski'den sürpriz karar!

Monaco'dan Ansu Fati için karar!

Arda Güler'in brüt ücreti İspanya'da tartışma yarattı

Arne Slot: "van de Ven kontrolsüz girdi"

Hojlund: "Harika bir karar böyle görünür"

Lothar Matthaus'tan Harry Kane'e övgü

Zirkzee, şarta bağlı opsiyonla Roma'ya doğru!

Davide Frattesi için 35 milyon euro



















