Bu haberi yazdır
Sinan: "Ölmek var, dönmek yok"
 
Sinan: Ölmek var, dönmek yok
Sinan Kaloğlu... Altay’da oynadığı futbolla dikkat çekmiş, henüz sezon bitmeden Beşiktaş ile Galatasaray’ı peşine düşürmüştü. Sonuçta verdiği sözü tuttu, Siyah - Beyaz renklere kavuştu. Şampiyonluğa ulaşmış bir kadroya gelmenin sıkıntılarını yaşıyor şimdilerde... Yıldızlar ordusunda kendine bir yer edinmenin savaşını veriyor. Umudu var, cesareti var, “Pes etmeyeceğim diyor” ve bakın daha neler neler söylüyor:

Futbol yaşantın nasıl başladı?
Bir yaşındayken Tunceli’den taşınıp Bolu’ya yerleşmişiz. Daha sonra Boluspor altyapısında futbola başladım.

En büyük destekçin kimdi?
Babam... Hep elimden tuttu. O, şartlar nedeniyle oynayamamış. ‘Ben olamadım, bari oğlum olsun’ diye üstümde durmuş. Yorumları çok iyidir. Bana hep eksiklerimi söyler. Onun sayesinde altyapıya girdim. 17 yaşımda Ümit Turmuş beni A takıma aldı. Bir iki maç ikinci ligde oynadım ve böylece profesyonel hayatım başadı. Sonra deprem olunca Aliağa’ya, 3. lige gittim. Tam Bolu’ya dönecekken Altay’a transfer oldum. Altay’da kadro genişti. Bu nedenle Reha Kapsal ile birlikte Marmaris’e gittik. Orada şampiyon olduk. 14 gol, 16 asistim vardı. Altay 1. lige çıkamayınca geri döndük. Bu kez de Altay’da şampiyonluk yaşadım. Burada da 15 gol atıp, 16 asist yaptım. 1. ligde ise 6 gol atıp 11 asist yaptım. Sonra Galatasaray ve Beşiktaş’tan teklifler aldım. Devre arası Galatasaray’a gitme durumum söz konusuydu.

Yani 2 şampiyonluk yaşadın, bir kez de küme düştün. Ya şimdi?
Her oyuncunun hedefi üç büyükler ve A Milli Takım’da oynamak. Birinci hedefim tamam. Beşiktaş’ta hiç yabancılık çekmedim. Şu an Ümit Milli’yim. Gelecekte A Milli de olacağım.

Maçlarda heyecanlı gözüküyorsun.
Genelde son dakikalarda oyuna giriyorum. Kaç dakika oynadığım önemli. Çünkü süre artarsa daha faydalı olabilirim.

Klasik bir golcü müsün?
Yıpratıcı bir forvetim. Statik değilim, gezgin bir oyuncuyum. Asist de yaparım, gol de atarım. Ancak direkt ‘golcü’ denilemez bana. Mesela Jardel tipi bir oyuncu değilim. Avrupa’da, ‘topa vuramıyorsanız, vurdurmayacaksınız’ mantığı var. Daha tecrübeli olmalıyım.

Şanssızlıktan bahsettin. Futbolda şansın önemi ne kadar?
Bence büyük... İstediğiniz kadar iyi oynayın, şansınız yoksa gol atamazsınız. Rakip bir kez gelir, gol atar, bunu da kimseye anlatamazsınız. Tıpkı Lazio ve Galatasaray maçlarında olduğu gibi...

Lucescu, fizik olarak eksik olduğunu söyledi.
Bir futbolcu hakkında en iyi teşhisi hoca koyar. Lucescu bizim mükemmel olmamızı istiyor. Bu nedenle ben de eksiklerimi gidermek için onun söylediklerini harfiyen yapıyorum. Üstelik bunu açıkça söylemesi de çok doğru.

İlhan, Ahmet Dursun gibi santrforlar; Sergen, Giunti, Ahmed Hassan, Pancu gibi gole dönük oyuncular arasında ümitsizliğe düştüğün oldu mu?
Hocanın da dediği gibi, ben Beşiktaş’ta rekabeti hızlandırdım. Böylece başarı da kendiliğinden geliyor. İlhan ve Ahmet ağabeyin geçmişleri ortada. Onlardan öğrenecek çok şeyim var. 22 yaşındayım ama saha içinde küçük - büyük olmaz. Rekabetten kaçmayacağım.

Küme düşen bir takımdan gelip, Beşiktaş forması giymek nasıl bir duygu?
Dışarıdan bakınca, Beşiktaş’ı saygı değer bir kulüp olarak görüyorsunuz. İçine girince bu durum daha da artıyor. Burada çark kendi kendine dönüyor. Yönetimi, taraftarı çok farklı. Sevgi, saygı hep ön planda. Teknik heyet de iyi niyetli ve anlayışlı. İşte bu nedenle yine şampiyonluğun en büyük adayı biziz.

Uyum süreci neden bu kadar uzadı?
Biz, oturmuş bir kadronun üzerine geldik. Üstelik hepimiz de genciz. Hocanın sistemini ilk geldiğimizde bilemezdik. Lucescu’nun değişik istekleri var, takımın da işleyen bir sistemi... Buna bazen ayak uyduruyoruz, bazen uyduramıyoruz. Hoca da aceleci değil. Çünkü üç kulvarda birden varız. Herkese eşit şans düşüyor. Şu ana kadar oynamayan oyuncu kalmadı.

Hedeflerin tam olarak gerçekleşti diyebilir miyiz?
Beşiktaş’ta banko oynamak hedefim. Avrupa’yı da kim istemez. Ancak şartım var; Avrupa’ya gideceksem, o kulüp Beşiktaş’tan büyük olmalı.

Kamuoyunda yine Beşiktaş şampiyon olur deniyor.
Fenerbahçe çok tempolu oynuyor. Çoğu futbolcuları Ümit Milli takımdan arkadaşım. Bizim en büyük avantajımız, kadronun oturmuş olması. Yedek kulübemiz de çok iyi, kim oynarsa oynasın farketmiyor. Lig bu sezon çok daha renkli olacak. İnşallah yine şampiyon olacağız.

Futbol dışında neler yaparsın?
Burada boş vaktim hiç olmadı. Üst üste gelen maçlar, kamplar ve Ümit takım. Boş zaman bulursam dinlenirim, arkadaşlarımla gezerim. Dışarı çıkmayı sevmem, evde DVD izlerim.

Hangi tür filmler izlersin?
Genelde savaş ve komedi türlerini tercih ederim.

Saha dışında ve içinde iki ayrı kişiliğin var.
Saha içinde hırsın yoksa başarılı olamazsın. Benim de yapım o. Saha içinde kimseyi tanımam.

Aileni; ‘ya dönersem’ diye mi İstanbul’a getirmedin?
Kardeşlerim lise sonda okuyor. Seneye hepsi yanımda olacak. Artık bu yoldan dönüş yok.

Bekarlık sultanlık mı?
Yaşım genç, ama ben olgun olduğumu düşünüyorum. Neyin yarar, neyin zarar getireceğini biliyorum.

Yemek işini nasıl hallediyorsun?
Benim evde yemek pişmez. Yumurta bile kıramam. Annemin patates çorbasını çok özledim.

İstanbul gecelerinden, magazinden korkun oldu mu?
Üç büyüklere gelen oyuncular ‘büyük şehirdeyim, para da kazandım’ diyerek kendilerini dağıtıyor. İstanbul tehlikeli bir şehir. Ortam herşeye müsait. Para ve şöhretiniz de varsa, herşey mümkün. Ama benim gibi hedefleri olan gençlerin sapmayacağını biliyorum.

Özeleştiri yapar mısın?
Eğer bir maçta 90 dakika oynuyorsam mutlaka birşey yaparım. Ancak son 20 dakikada oyuna giriyorsam da yine birşeyler yaparım. Eksiklerim var, ama ofansta iyiyim. Birebirde çok kolay adam geçerim. Kaleye dikine çok kolay giderim. Hocam da söylüyor; ‘kısa alanda patlama kuvvetin çok. Eğer süratini aklınla birleştirirsen dünya çapında bir oyuncu olursun’ diyor. Ben de bunların üstüne gidiyorum.

Hava toplarında zayıf mısın?
İyi yükseliyorum aslında. Ancak genelde orta yapan oyuncu ben oluyorum. Hatırlarsın, Lazio maçında Stam’ın üzerinden kafayı vurdum mesela.

Takımda çok iyi pas yapan oyuncuların bulunması büyük avantaj değil mi?
Henüz tam birlikte oynayamadım. Oynayınca bana çok faydalı olacaklardır. Birden çıkıp sönmek de var. Hamuru yavaş yavaş yoğurup kıvama getirmeli. Çünkü kalıcı olmak önemli. Raşit hocam da bana çok yardımcı oluyor. Herkesten birşeyler kaparım ben. Sıradan biri bile eleştiri getirse gocunmam, dinlerim.
Ancak bu kafa yapısıyla bir yerlere gelebilirim. Her şeyden önemlisi insanlık. Biz örnek insanlar olmalıyız.

Gençsin, seni izleyen gençlere ne gibi önerilerin var?
Çok yetenekli isimler harcandı, gitti. Sadece yetenek yetmiyor. Şansın olacak, iyi çalışacaksın. Öyle koşullarla karşılaştım ki... Ama ayrılmadım, hocama, kimseye saygısızlık etmedim. En önemlisi bu.

Hiç kırmızı kart gördün mü?
1, 2, ve 3. ligde de oynadım. Ama hiç kart görmedim.

Evlilik...
Şu an çok erken. Önce hedeflerim...

Kimleri beğeniyorsun?
İlhan ve İbrahim ağabeyin hırsını, Tayfur’un profesyonelliğini. Arif ve Ergün de örnek aldığım kişiler. Nihat bizim için bir idoldür. Türkiye’nin büyük avantajı, benim de yakın arkadaşım. Kendisiyle gurur duyuyorum. Bir gün benimle de gurur duyulmasını istiyorum. Tıpkı Beşiktaş ile olduğu gibi...

Teşekkürler...

Kaynak: Fanatik Gazetesi

Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Bizi Takip Edin
Karakartal Twitter Karakartal Facebook Page Karakartal RSS Karakartal İphone Karakartal Mobil
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL
En çok yorumlanan haberler