Beşiktaş yıllırdır karşılıklı saygı ve seviginin belirli bir seviyede yaşandığı örnek bir camia oldu. Yaşattığı değerleriyle kıskandıran bir camiada şimdiye kadar hiç kimse kulübün tepesindeki başkanına, yönetim  kuruluna bu denli saygısızlık etmedi. Yaşının genç olması taşıdığı sıfata, kongre üyelerinin teveccühüyle o koltuğa oturan insana ve yönetim  kuruluna saygısızlık hakkını vermezki...

Aynı şekilde toplantı salonunu bir başkana yakışmayacak şekilde  terketmekte hiçbirşeyin çözümü olamaz. Olmadı da. Basına yapılan açıklamalarla, duyurularla Beşiktaş'ı iç savaşla anılır hale getirdiniz.. Yönetimin üzerinde olan Divan Başkanlık Kurulu'nu 'Taraf tutmak, kongre  hesaplarına alet olmakla suçlamak' gibi ağır ithamlarda bulunmak bence  maksadını aşan sözler. Aynı şekilde basın bildirisiyle 'Serdar  Bilgili'yi ve yönetim kurulunu istifaya çağırmak da'  kızgınlık ürünü yanlış  bir çıkış...Malesef bunlarda oldu...

Unutulan bir olay var. İsimler geçicidir ama kurumlar kalıcıdır. Divan'da yaşanılan olay Beşiktaş ismi ve değerleri için büyük kayıptır. Yukarıda belirttiğim gibi hiç kimsenin Beşiktaş'ın başkanlığını ve yönetim  kurulunu bu denli alaya almaya hakkı yok. Ancak yönetimin Divan Yönetim Kurulu'nu 'Başkalarının tarafını tutmak ve kongre hesaplarına alet olmakla' suçlamakta çok komik. Çünkü divan başkanı Gazi Akınal Serdar  Bilgili'yi başkanlık için destekleyen ilk isimlerden.... Serdar Bilgili'de  divan seçimlerinde 'abim, büyüğüm' dediği Gazi Akınal ve yönetimini  destekledigini açıkladı.  Serdar Bilgili ve Hüsnü Güreli'ye divan kurulunda alaycı eleştiriler yapan divan yönetim kurulu üyesi Cengiz Kap, Yıldır Özen Serdar  Bilgili'nin seçimde desteklediği yönetimde yeralan isimler. Bu yüzden olayı 'art niyet' noktasına taşımak ilginç olur! Şöyle bir  olay çıkar 'Bilgili divan seçiminde desteklediği ve üç oy farkla seçimi  kazanan Gazi Akınal ve yönetimi tarafından istifaya çağrıldı'.  Madalyonun bir yüzü.. Ve gerçek.

Diğer yüzünde de başka bir gerçek var. Ben, divan seçimlerinde bir  yorum hatası yaparak! Bilgili'nin kendisiyle daha uyumlu çalışabilecek ve  bir önceki seçimde yanında olduğu isimlerden oluşan Şeref Nasır  yönetimini desteklediğini ve 3 oyla kaybettiğini yazmıştım. Gerekçeleririm  çoktu. Ayrıntılar bizde kalsın. Gazi Akınal'ın listesinde bulunan üyelerden  çoğunluğu Serdar Bilgili'ye karşı seviyeli hatta karşıt olan isimlerden  oluşuyordu. Başkan bize tepkisini dile getirmiş ve desteklediği ismin  Gazi Akınal olduğunu belirterek haberin düzeltilmesini iştemişti.

Sözün özü bu olayların yaşanmasında divan seçimlerinde fazla ağırlığı  olmamasına rağmen Serdar Bilgili'nin kural hatası var. Attığı adım  yanlıştı. Gazi Akınal'a vefa borcunu öderken, desteklediği yönetimdeki  insanların birgün böyle bir olaya sebebiyet verebileceğini tahmin etmeliydi. Dün kulüpte Beşiktaş yönetim kurulu, divan yönetim kurulu ve denetleme  kurulu biraraya gelerek ve barış ilan ederek iç savaşı bitirdiler. Yanlışın neresinden dönülürse kardır. Bu güzel bir olay. Ama savaş biter  ama izleri kolay kolay silinmez.