Bu haberi yazdır
Şansal Büyüka, Fikret Orman'ı onayladı!
Milliyet gazetesi köşe yazarı ve beIN Sports yorumcusu Şansal Büyüka, Türk hakemleri ile ilgili önemli bir yazı kaleme aldı.  
Şansal Büyüka, Fikret Orman'ı onayladı!

Usta gazeteci Şansal Büyüka, Türk hakemleri ile ilgili önemli bir yazı kaleme aldı.

İşte o yazı;

Beşiktaş Başkanı, aynı zamanda Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Fikret Orman, “Hakemler ellerinde hesap makinesi kaç maça gideceğim, kaç VAR’a gideceğim, kaç para alacağımın peşinde” diye açıklama yaptı.

Fikret Başkan maalesef haklı... Keşke haklı olmasaydı ama haklı...

Elbette hakemler, hatta herkes çok daha fazla para kazansın. Ayrıca futbol ekonomisinin bu kadar büyüdüğü bir ortamda hakemler elbette hak ettiklerini almalı...

Amaaa... İşin gerçekten aması var. Hakemler birkaç yıl öncesine kadar amatördü. Bir-ikisi dışında kalanlar 2-3 bin lira maaşla başka işlerde çalışıyor, hafta sonu çok küçük paralara, adeta amatörlüğün içinde kalarak maç yönetiyordu.

Sonra profesyonel hakemliğe geçildi. Maaş bağlandılar, maç başı paraları çok ciddi anlamda arttı, bir de şimdi VAR’dan aldıkları paralar eklendi.,

Günümüze uygulanan hakemlerin tarifesi şöyle... Önce maaşları... Maç yönetseler de yönetmeseler de bu maaşları tıkır tıkır alıyorlar. FIFA kokartlı ya da daha önce FIFA kokartı takan hakemler: Ayda 17 bin lira net... FIFA kokartı takmayan hakemler: Ayda 16.500 lira net... 5 yıllık tecrübenin altındaki hakemler: Ayda 10.700 lira net...

Bunlar maaşlar... Bir de yönettikleri maç başı paralar var. Burada bir ayırım yok... Hepsi aynı parayı alıyor. Maç başı: 10.000 lira net... VAR hakemi: Maç başı 4.400 lira...

Arslanboğa örneği
Sadece bir örnek olarak veriyorum, hedef seçerek yazmıyorum, iyi anlaşılsın diye yazıyorum. Suat Arslanboğa geride bıraktığımız hafta cuma-cumartesi-pazar VAR hakemliği yaptı. Maç başı 4.400 x 3= 13.200 lira aldı. Şimdi kupa finalini yönetecek, 10.000 lira daha alacak.

Sonuçta cumadan çarşambaya 3 VAR hakemliği, bir kupa finali, 6 gün içinde Suat Arslanboğa’nın eline 23.200 lira geçecek.

Tekrar ederek, üstüne vurgu yaparak sıkça yazıyorum, helal hoş olsun. Bir hakem her ay 3 maç yönetirse 30 bin lira alıyor. 3 de VAR hakemliği yaparsa 13.200 lira daha alıyor. Bir de maaş, eline ayda 60 bin lira net geçiyor. Daha fazla yönetip, VAR görevi yapıp daha fazla alanlar da var.

İşte sıkıntı burada başlıyor. Yaklaşık 2-3 yıl önce hakemlik dışında mütevazı bir işte çalışıp 2-3 bin lira aylık alan hakemler (bir-ikisi hariç), birden ayda 60-70 bin liraları almaya başladılar.

Elbette her insan huzur içinde, imkanlarını genişleterek yaşamak ister. Hakemler 2-3 bin lira aylıktan 60-70 bin lira aylığa geçince doğal olarak kendilerine büyük ihtimalle, araba-ev almaya başladılar. Bu da son derece doğal... Sonuçta çalmıyorlar, çırpmıyorlar. Emeklerinin karşılığını alıyorlar. Helal hoş olsun...

Hakemlerin bu maaşları almaya başlayınca bir bölümü kafalarını sokacak bir ev almak, altlarına bir araba çekmek için krediler çektiler. Bu da son derece doğal... Herkesin yaptığını yaptılar.

Ama maç yönetip hata yapanlar, MHK’den bazen kısa, bazen uzun süreli dinlendirme alınca, her ay ellerine geçen para, özellikle uzun süreli ceza alanlar için ciddi anlamda azaldı. Kredileri ödemekte zorlanmaya başladılar.

Esas nokta şu: Dinlendirmelerdeki dengesizlik, hakemlerin ayarını ve mali durumunu bozdu.

Hakemler genellikle yaptıkları hatanın “Büyüklüğüne-küçüklüğüne” göre değil, “Büyük takıma mı-küçük takıma mı” yaptığına göre ceza aldılar.

O zaman hakem taktir hakkı kullanacağı bir pozisyonda, “Küçüğün aleyhine verirsem fazla bir şey olmaz, büyüğün aleyhine çalarsam kıyamet kopar” diye düşünmez mi? Küçüğün aleyhine hata yapan bir-iki haftada geri döndü. Yani parasal kaybı çok az oldu. Büyüğün aleyhine hata yapan yandı. Haftalarca, hatta aylarca maç alamadı, maaşın dışında tek kuruş para kazanamadı.

Önce mali dengesi, sonra huzuru ve morali, motivasyonu bozuldu, kredilerini ödeyemez, kendisini maça hazırlayamaz duruma geldi. Bütün bunlardan sonra hakem niye büyüğün aleyhine hata yapıp yansın, on binlerce lira gelirden uzak kalsın. Bu durumda kararsız kaldığı pozisyonlarda genellikle büyüğü yakmak yerine, küçüğü yaktı.

Sosyalleşenler!
Bir de parayı görünce, en hafif ifadesi ile yazayım, “sosyalleşenler” var. Yönettiği maçta kıyamet kopmasına rağmen umursamayan, ünlü otellere moral depolamaya gidenler... Üstelik eski MHK’nin haberi var.

Bu işin düzelmesini istiyorsak, hakemlere verilen ceza sistemine yeni bir denge getirilmesi gerekiyor. Eğer bir ceza verilecekse, eğer dinleneceklerse, bunu aldıkları para darbe yemeden, başka türlü yapmak gerekiyor. Nedir o, ne olabilir diyorsanız, o da hakemleri yöneten MHK’nin işi... Sonuçta “para çıktı, mertlik bozuldu.” Gene yazıyorum ve öyle bağlıyorum... Hakemlerin paralarına dokunarak, kazandıklarını ellerinden alarak disipline etmeye çalışmayın, bu uygulama ters tepti. Hakemler kazanmaya devam etsinler ki, sahada kazanmayı hak edenin hakkını yemesinler.

Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Bizi Takip Edin
Karakartal Twitter Karakartal Facebook Page Karakartal RSS Karakartal İphone Karakartal Mobil
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL