Ali Gültiken, Futbol Extra Dergisi'nde yer alan röportajında, siyah-beyazlı kulüpte göreve geldiği dönemde görüşmelerini dönemin 2. Başkanı Murat Aksu ile yaptığını belirterek, "Yönetimden de birçok kişinin isteğiyle, desteğiyle göreve getirildim. Ama sonra Başkan Yıldırım Demirören'in kafasında benim değil, başka bir ismin olduğunu, ancak o kişiyi, çeşitli nedenlerden dolayı o dönem içerisinde getiremediğini anladım. Görevi ben bırakmadım. Yurt dışından aldığım hocalık teklifleri vardı. Bana yola devam edeceğimizi söylediler ve bu teklifleri geri çevirdim. Transfer dönemi ve kamp bittikten sonra bir gece yarısı karar değişikliğiyle böyle bir durumla karşılaştım. Demirören bana kulüpte başka görev teklif etti ama kabul etmedim" ifadelerini kullandı.
Menajerlik görevi için Başkan Demirören'in kafasında başka bir ismin bulunduğunu dile getiren Gültiken, "Sezon içinde de Başkan'ın bu düşüncesini bazı yerlerde seslendirdiğini biliyorum. Ama bu kamuoyuna yansımadı. Çok samimi olarak söylüyorum, geri dönüp baktığım zaman içim bu konuda çok müsterih. Hem kulübün mali yapıları içerisinde görevimi maksimum yaptığım için hem de sportif başarı adına takımı getirdiğimiz yer açısından, takımın değerinin geldiği nokta açısından, takım içinde hiçbir sorun yaşatmadan bu işi tamamladığım için mutluyum" diye konuştu.
Ali Gültiken,
Beşiktaş'ta geçen 1.5 yıllık menajerlik döneminden memnun olduğunu söyleyerek, "Geçen süreyi
Göreve yaptığı ilk sezonda elde edilen sonuçların büyük bir başarı olduğunu savunan Gültiken, "Göreve geldiğimde bir teknik adam vardı ve devam ediyordu. Transferler de yapılmıştı. Kadronun tamamına yakını değiştirilmiş, yeni bir ekip oluşturulmuş ve geniş kapsamlı bir gençleştirme gerçekleştirilmişti. Kamuoyuna 'Geleceğe dönük bir kadro oluşturduk, bu sene yapılanma dönemi, önümüzdeki senelerde başarı yakalamak istiyoruz' diyorsunuz. Böyle bir söylemle yola çıkıyorsunuz. Siz de menajer olarak bu projenin başına geçiyorsunuz. Bana göre ilk sezonumuzda hedef sadece yeniden yapılanma olsa da önemli sonuçlar aldık. Süper Kupa ve Türkiye Kupası'nı kazandık, Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkını elde ettik. O kadro yapabileceklerinin maksimumunu gerçekleştirmiştir. Ben o günün şartlarına göre alınan sonuçların büyük bir başarı olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"TIGANA İSTESEYDİ GÖREVİNİ SÜRDÜRÜRDÜ"
Ali Gültiken, 'Beşiktaş yönetiminin, Tigana ile devam etmeme düşüncesini siz daha öncesinden hiç fark ettiniz mi?' sorusuna ise, "Ben hem yönetimle hem Tigana ile 24 saat beraber yaşayan biri olarak böyle bir şeyin olmadığını açıkça söyleyebilirim. Biliyorsunuz, bu olayda kararı veren yönetim değil, Tigana'nın kendisi olmuştur. Bu kararı kendisi aldı ve açıkladı. Sadece, açıkladığı dönemde şampiyonlar ligi hedefi devam ediyordu ve başkan da kendisinden bu konuda bir talepte bulundu. Başkan, bu karar açıklandıktan sonra bunun takım üzerinde hocanın etkisini azaltacağı düşüncesiyle kendisinden sezon sonu değil de hemen görevi bırakmasını istedi. Onun öncesinde hocanın görevi bırakmasıyla ilgili bir düşünce ve görüşme olmadı. Çünkü biliyorsunuz, çok güçlü ve önümüzdeki sezonda devam edecek bir mukavelesi vardı. Kendisi isteseydi bir yıl daha devam ederdi" cevabını verdi.
Göreve geldikten sonra sadece Ricardinho'nun transfer edildiğini hatırlatan Gültiken, "'Bu transfere Tigana karşı geldi' filan denildi, ama yalan. Ben de o görüşmede vardım. Tigana Ricardinho'ya 'Evet' deyince futbolcu getirildi" ifadelerini kullandı.
Ali Gültiken, görevde olduğu sürenin transfer döneminde özellikle stoper bölgesinde çok çalışma yaptıklarını belirterek, "Fakat bu
konuda yönetimin 1 milyonlar civarında veya bonservisi elinde stoper bulma talebiyle yola çıkmamız bizi zorladı. Juventuslu Legrottaglie'yi ya da Erik
Hagen, Anderson, Mastroviç veya Ruben Gonzalez'den birini alabilirdik. Yine Bolton'dan Baye vardı. Ama bütçenin kısıtlı olması ve bazılarını da
hocanın istememesi nedeniyle alamadık. Oyuncular içinde izlenmeyenlerden biri de Diatta'ydı. Bonservisinin elinde olması transferinde etkili oldu. Bir
de Ertuğrul Hoca, gerektiğinde yedek oturabilecek bir
Fenerbahçe'den transfer edilen kaleci Rüştü ile Mehmet Yozgatlı'nın, teknik direktör Ertuğrul Sağlam'ın çok istemesi nedeniyle Başkan Demirören
tarafından transfer edildiğini söyleyen Gültiken, sezon sonunda Beşiktaş'ın şampiyon olacağını ileri sürerek, "Bu takımın başarılı olacağına
inandığımı, bu konuda şüphem olmadığını, en önemli şeyin bu
"ERTUĞRUL SAĞLAM BAŞKANIN TERCİHİYDİ"
Ali Gültiken, Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam'ın Başkan Demirören'in tercihi olduğunu belirterek, "Direkt olarak Başkan Demirören'in gerçekleştirdiği, kararını kendisinin verdiği bir projeydi" ifadesini kullandı.
Görevden alındıktan sonra Beşiktaş taraftarının kendisini tribüne çağırması ve Sinan Engin'e tepki göstermesini nasıl yorumladığının sorulması üzerine Gültiken, "Bu görevde sadece bir yönetici olarak bulunmadım. Kulübün geçmişinden gelen, ben ve benim misyonumdaki insanlar için söylüyorum, bizler Beşiktaş'ta bir değişimi gerçekleştirmiş ve belki de kulübün son 50 senesine baktığınız zaman en başarılı olan isimleriz. En büyük başarılara biz imza atmışız, kupalar kaldırmışız. Futbol dışında da örnek olmuş insanlarız. Bu olayı böyle değerlendirmek gerek. İnsanlar bu reaksiyonu gösterirken, kendilerine de bir şeyler yapılmış gibi hissettiler içlerinde. Dediğim gibi, profesyonel yerlerde değişim olur ama şekil ve şartların uygun olması gerekir. Bir gecede, sonuçları düşünülmeden alınan ve sabah uygulanan kararların neticeleri de maalesef yıkıcı sonuçlara sebep olabiliyor. Bu benim ve Del Bosque'nin konusunda alınan kararların sonuçlarına baktığınızda daha net ortaya çıkıyor. Del Bosque'yi altı ay çalıştırıp bu çalışma karşılığında ona 15 milyon dolar ödemekle karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Ve sonuçları da oldukça ağır oluyor" diye konuştu.
Ali Gültiken, siyah-beyazlı kulüpte bazı isimlere kızgın olduğunu, ama hiç kimseye karşı kırgınlığının bulunmadığını kaydederek, "Kızgınlıklar olabilir ama hiç kimseye kırgın değilim. Kızgınlığım, duygu olarak Beşiktaş sevgisinin önüne hiçbir zaman geçememiştir. Olay itibariyle kızgın olabilirsiniz ama ben Beşiktaş camiasının sahiplerinden bir tanesiyim. Geriye dönüp baktığınız zaman, üzerinde hak iddia edebilecek insanlardan bir tanesiyim. Onun için bu camia benim, bizim. Benim gibi milyonlarca insanın. Ben bu camiaya sıkıntı getirebilecek hiçbir şeyin içinde olmayacağım. Benim böyle bir temel felsefem var. Yaşadığımız müddetçe Beşiktaş bizim hayatımızda hep olacak. Bugün olmaz yarın olur, yarın olmaz öbür gün olur" ifadelerini kullandı. Bundan sonra kariyerini teknik adam olarak sürdürmek istediğini kaydeden Gültiken, "Beşiktaş'ta menajerlik yapmış olmam, diğer kulüplerde de yapacağım anlamına gelmez. Beşiktaş bizim evimiz. Oradan böyle bir teklif geldiğinde hayır deme şansınız olmuyor. Ancak bundan sonra futbolun içinde teknik direktör olarak bulunacağım. Menajerliği ise sadece Milli Takım ya da Beşiktaş için düşünebilirim" şeklinde konuştu.
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Guardiola'dan Rooney'nin Haaland tercihlerine yanıt!

Hansi Flick'ten Lionel Messi yanıtı!

Spalletti'den Kenan Yıldız için sözleşme açıklaması!

Liverpool'a Wirtz'den kötü, Alisson'dan iyi haber!

Cole Palmer, evinde sakatlandı!

Lamine Yamal: "Hepsini istiyorum!"

Varane: "Mourinho için canımı veririm"

Christian Karembeu: "Arda Güler, tüm dünyaya gösteriyor"

Pavel Nedved'den Kenan Yıldız'a övgü!

Cagliari'den Semih Kılıçsoy için açıklama!



















