Beşiktaş’ta üç ayrı maçta, üç ayrı yerde oynatıldın. Gerçek mevkiin neresi?
- Evet, daha önce çizgide
oynamadım. Sol kanatta görev yaptım. Pozisyona göre zaman zaman içeride, zaman zaman da dışarıda oynadım. Ama benim için önemli olan, hangi mevkiide
oynamış olmam değil, Beşiktaş’ın maçları kazanması.
Ama herkes seni kulübede değil, sahada görmek istiyor...
- Taraftarın
bana karşı olan ilgisini anlatamam. Ben de sürekli, onlara nasıl cevap veririm diye düşünüyorum. Bunu en iyi yapacağım yer de sahanın içi. Oynadığım
sürece elimden geleni yapacağım.
Fransa ve İngiltere’de oynayıp, ayrıldın. Türkiye’ye gelirken endişen oldu mu?
- Her iki
ülkeden de kendi isteğim ile ayrılıp, Brezilya’ya döndüm. Yani gönderilmedim. Bu nedenle herhangi bir endişem olmadı.
İlk teklifi ne
zaman aldın?
Dünya Kupası Finalleri esnasında bana, Beşiktaş’ın teklifi geldi ve düşünmeden “evet” dedim.
Peki neden
Beşiktaş?
- Alex, benim çocukluk arkadaşım. Fenerbahçe’ye ilk geldiği sene, birlikte tatil yaptık. O zaman bana, uzun uzun Türkiye’yi
anlatmıştı. Almanya’dan teklif aldığımda, daha önceden bilgili olduğum için kabul ettim. Ancak konu Beşiktaş olduğu için, Kleberson ve Nobre ile
telefonla görüştüm. Bana burdaki her şeyi anlattılar. Gelip gördüm, ne söyledilerse hepsi, fazlasıyla var. Beşiktaş’a bu kısa sürede hayran kaldım
diyebilirim.
Uyum sorunu olmadı mı yani?
- Size öyle mi geliyor?
Bizim ne düşündüğümüz önemli değil, sizin
görüşleriniz önemli olan...
- Bir kez şunu söylemek isterim ki; iki ülke arasında fark yok. İnsanlar aynı, sıcak kanlı, cana yakın,
konuşkan. Ailem de burada olmaktan çok mutlu. Yabancılık çekmedik. Ben gittiğim her yere uyum sağlarım. Mesela Fransa’da yaşarken, dillerini bile
öğrendim sayılır. İngiltere’de kontratımın bitiş tarihinde kulüp, federasyona yeni sözleşme sunamadığı için sorun olmuştu sadece. Gittiğim her yere
uyum sağlayan, esprili biri olduğum için hiç problemle karşılaşmadım.
İmkân olsa burada hangi oyuncu ile oynamak
isterdin?
- Ronaldinho ve Adriano. Ama Nobre, Bobo, Gökhan Güleç, Delgado gibi, takımda çok kaliteli oyuncular var.
Tanıdığın kadarı ile şampiyonluk yarışında rakibiniz kim olur?
- Rakibimiz yine biz oluruz. Ben bakıyorum da kalite olarak,
sistem olarak, çok iyi durumdayız. Tesisler, atmosfer, taraftarın ilgisi, başarı için her türlü imkân mevcut.
4 ayrı ülkede futbol
oynadın. Bunları mukayese edebilir misin?
- Brezilya’da futbol daha teknik ama çok yavaş oynanıyor. Burada çok hızlı. Top ayağına
gelmeden, pas vereceğin arkadaşını cok iyi bilmen lazım. Brezilyalılar’ın burada tek eksiği, bu olabilir. Fransa’da daha tekniğe dayalı, İngiltere’de
ise daha çok yan top ve kanatlardan futbol oynanıyor. Genel bir değerlendirme yaptığımda; buradaki futbolun, Brezilya, Fransa ve İngiltere’dekinden
geri ya da kalitesiz olduğunu kimse söyleyemez. Hatta saha içindeki ve tribündeki kişilere, daha çok zevk ve heyecan verdiğini söyleyebilirim.
Başarız sonuçlarda teknik direktör değişikiliğini normal karşılar mısın?
- Bu dünyanın her yerinde böyledir. Çünkü hiçbir kulüp
30 tane oyuncusunu aynı anda değiştiremeyeceğine göre, teknik heyet değişikliğine gider. Ya da teknik heyet kendi değişir. Bunlar bizim dışımızdaki
olaylar. Bize düşen, profesyonellik içinde çalışıp, işimizi yapmak.
En çok nelerden etkilendin?
- Olumsuz olarak bir şey
yok. Sadece belli saatlerde trafiğe çıkmak dışında. Yemekler, kentin yapısı, ülke, söylediğim gibi Brezilya ile büyük benzerliker taşıyor. Şu bir
gerçek: Güney Amerika’da, Brezilya’ya bu kadar benzeyen ülke yok. Bu sadece benim değil, buradaki hangi Brezilyalı’ya sorsanız, aynı cevabı alırsınız.
Ben Türkiye’nin geçmişi ile de ilgili araştırmalar yaptım. Genel olarak yaşanması, öğrenilmesi ve çok gezilmesi gereken bir memleket ve burada
olmaktan çok mutluyum.
Aurelio ve Nobre Türk vatandaşlığına geçtiler, yeniler de yolda. Bu tür devşirme oyuncuların milli takıma katsı
olur mu yoksa, günü kurtarmadan öteye geçemez mi?
- Kesinlikle katkısı olur. Bugün böyle oyuncu oynatmayan kaç tane ülke sayabilirsiniz ki
? Fransa, İngiltere, Almanya, Portekiz, İtalya, Hollanda gibi, dünya futbolunda lider ülkelerin hepsinde var. Önemli olan hangi kimlik taşıdığı değil,
sahada neler yaptığıdır.
Sen de olur muydun?
- Şartlar uygun olsa düşünürdüm tabii ki.
Pascal’dan sonra
taraftarın sevgilisi haline gelmeyi nasıl değerlendiriyorsun?
- Bu bir karşılıklı elektrik olayı. Evet, Pascal Nouma’yı anlattılar. Yolda,
sırtında Ricardinho yazılı kıyafet giyen insanları görmek, sözle tarif edilemez. Yaşantımdaki en büyük ilgiyi, Beşiktaş taraftarından gördüm. Onlara
karşı borçluyum ve sonuna kadar ödeyeceğim. Bu da umarım, Lig, Türkiye Kupası ve UEFA da kaldıracağımız kupalarla gerçekleşecek.
"Beni
sakın Alex’le kıyaslamayın"
Alex çok yetenekli bir oyuncu. Çok da iyi bir insan. Burada olmaktan, sanırım mutlu. Ama sezon ayrılır mı
bilemem. Beşiktaş’ın çok iyi bir kadrosu var. Şampiyon olabilecek güce sahip. Zaten ben de şampiyonluk yaşamak için geldim. Ama Alex ile kendimi
kıyaslamam. Milli takımdaki kıyaslama da yanlış. Brezilya’da milli takımda oynayabilecek çok oyuncu var ama kadro kısıtlı olduğu için bazıları
dışarıda kalıyor. Bu işte Ricardinho daha iyi, Alex daha kötü veya başka anlamlara çekilmesi doğru bir değerlendirme olmaz.
"En büyük
sorumluluk bizim"
Ben ilk yenilgiyi bilmiyorum ama Trabzon ve Galatasaray karşısında nasıl oldu da kaybettik hâlâ inanamıyorum. Futbolun
adaletsizliği olsa gerek. Ancak burada en büyük sorumluluk da bizde. Elbette morâl olarak etkilendik. Şimdi önümüzde çok önemli olan CSKA maçı var. Bu
gruplara kalma yolundaki son engel. Buradan turu atlamış olarak dönmek, bizim itici gücümüz olur. Ancak pazar günü de kazanmak şartıyla tabii.
"Son kararı Tigana verir"
Beşiktaş ile 3 yıllık sözleşme yaptım ve burada her maçta ilk onbirde oynayacak, ya da Delgado ile
ayrı veya birlikte oynayacak diye bir madde yok. Ben doğal olarak her maç oynayacak gibi hazır duruma gelmek için çalışırım. Ama son kararı verecek
kişi hocadır. Yoksa bu ne ben, ne de Delgado’nun vereceği bir karar değildir.

Manchester United'da orta saha için büyük plan!

Roma, Axel Disasi için harekete geçti

Lewandowski'den sürpriz karar!

Monaco'dan Ansu Fati için karar!

Arda Güler'in brüt ücreti İspanya'da tartışma yarattı

Arne Slot: "van de Ven kontrolsüz girdi"

Hojlund: "Harika bir karar böyle görünür"

Lothar Matthaus'tan Harry Kane'e övgü

Zirkzee, şarta bağlı opsiyonla Roma'ya doğru!

Davide Frattesi için 35 milyon euro



















