Futbolcularının Türkiye'nin Şampiyonu olduğunu, kendisinin ise Türkiye'nin Kralı olduğunu belirten Lucescu, "Bir deyim vardır. 'Her şeyi zirvede bırakmak' diye. Ama ben bu sefer aklımın değil duygularımın sesine kulak verdim. Kralken Beşiktaş'ı bırakmayacağım. Burada yapacağım daha çok iş var. 100. yılında Beşiktaş'a daha büyük başarılar kazandıracağım" dedi.

Bir yıl daha Beşiktaş'ın başında olduğunu kaydeden tecrübeli çalıştırıcı şunları söyledi:

"Sergen'in, Galatasaray'a attığı son golden sonra artık geleceğin planlarını yapmaya başladım. Her şey geride kaldı. Yaşadıklarımız bir anı oldu. Biz artık geleceğe bakmalıyız. Eğer futbolcularım başarıya doymamışlarsa ve halen açlarsa önümüzdeki sezon hem Türkiye'de hem de Avrupa da aynı başarıyı yakalarız. Çok kaliteli bir kadromuz var. Bir iki takviye ile Şampiyonlar Ligi'nde hedeflediğimiz başarılara ulaşırız. Beşiktaş'ta ben bu ışığı görüyorum. Bu takım daha yolun başında. Avrupa'da Beşiktaş'ın ismini herkes ezberleyecek."

"Takımımda futbolculara sınırsız demokrasi uygularım. Bütün oyuncularımla konuşur onlarla tartışırım. Herkese eşit davranırım. Onların sorunlarını dinler, onların düşüncelerine saygı duyarım. Ancak kulübün menfaatlerinin olduğu yerde demokrasi biter. Sergen ve İlhan gibi hem sorunları olan, hem de büyük bir yeteneğe sahip olan yıldız futbolcuları bu şekilde kazandım. Böyle futbolcular dünyada çok az bulunur. Bir kaybettiniz mi, bir daha da kazanamazsınız. Türk futbolu zirveyi hedefliyorsa, yıldızlarını küstürmemeli, onlara destek olmalı. Bazı hocalar bu tür futbolcuları antipatiyle yaklaşırlar. Ancak bu, benim anlayışıma aykırı. Onlar da sahada oynadıkları futbolla bana teşekkürle cevap verdiler."