Altay'a, Altaylı'ya laf ettirmezdi. Ama yine de sorduk, anlattı... Aydın Atar'a göre tekniği kıt idi. "Saatli bomba" gibiydi. Her an penaltı yapabilirdi. Ama kişiliğine bakınca, insanlığı ve delikanlılığı, futbolunun üzerindeydi.

Müthiş tokat
Denizlispordaki hocası Giray Bulak'a göre de dört dörtlük bir delikanlıydı. Sahada biraz agresif olsa da, bu yanı Denizlispor için sorun yaratmamıştı. Ama Altay için yaratmıştı!..

Bursa'da, Bursaspor ile kümede kalma maçında agresifliği avucunu kaşırdırmış olacaktı ki... Top toplayan çocuk, topu kendisine geç atınca, üç uzun adımda yakaladı, bir tokat atta, tokan nasıl şiddetliyse, zavallı çocuk bayıldı. Bursa tribünleri o anda "katil anlar" gibi uğuldamaya, tel örgüleri zorlamaya başlasalar da, Çağdaş yürekli de bir delikanlıydı. Üzülmüş ama asla korkmamıştı.

Altay altyapısındaki hocası Ali Rıza ise minikten eğitmeye başladığı bu öğrencisi için daha farklı düşüncelerdeydi: "Daha minikken maç kaybetmeye tahammülü yoktu. Hırs ve mücadele gücü yüksekti. Fakat futbola olan aşrı sevgisi hepsinden yüksekti. Minikken bile sol ayağıyla topa mandaya vurur gibi vururdu. Ciddi, fazla şaka sevmeyen bir yapısı vardı. Tam bir profesyonel futbolcu gibi, her şeyi programlı yetişmişti. Antrenmanları severdi. Kaytarmayı asla düşünmez, normal program dışmda da çalışırdı. Sigara ve içki gibi alışkanlıkların onun kitabında yeri yoktu.

Çabuk öğreniyor
Hani bazı öğrenciler lise yıllarında durgunken, üniversitede birden açılırlar ya... Çağdaş'taki gelişme de, Altay'ın küme düşmesi üzerine gittiği Denizli'de başlamış olmaıydı. Denizli'deki hocası Giray Bulak'a göre Çağdaş'ın en sevilen yanı şuydu: "Kendisine hedef seçmiş olması." Bu tip futbolcularla çalışmak bir teknik adam için de şanstı. Çünkü hocasının vermek istediğini, öğrencisi de almak istiyorsa, zaten hiçbir sorun yaşanmıyordu. Giray Hoca'ya göre, Çağdaş'ın belli başlı özellikleri şunlardı: "Milli Takım'da banko oynamayı hedefliyor. Agresif, sert bir oyun yapısı var. Hava toplarında da güven verici. Sol ayağını mükemmel kullanıyor. Zenci tipi adale yapısına sahip.

"Peld kusuru nedir?" diye sorarsanız Giray Hoca şöyle diyordu: "Dönüşlerinde biraz problem var. Çok çalışması, çabukluğunu arttırması gerekiyor. Çabuk öğrenme, ekstra çalışma özellikleri olduğundan, eksiğini kısa sürede kapatır."

G.Saray kusurlu
Başlangıçta G.Saray ile anlaşmış, sarı-kırmızılı formayı giyerek gazetelere bile poz vermişti. Giray Bulak'a göre Çağdaş'ın bunda asla kusuru yoktu, kusur G.Saray'daydı. Neden G.Saray'daydı, Giray Hoca bunu da anlattı: "Geçenlerde Ergün Abi beyanat verdi, 'Çağdaş'ı biz istemedik' dedi.

Ergun Abi'ye hiç yakıştıramadım. Çünkü, son derece yanlış. Her gün Denizlispor Kulübü'ne telefon eden kendisiydi. Çocukla anlaşmışlardı ama Denizlispor ile de anlaşmaları gerekiyordu. Kulübün istediği parayı veremeyince araya Beşiktaş girdi ve Çağdaş'ı aldı. Olay bu kadar net.

1.90 metre boyunda, 80 kilo ağırlığında, atletik yapılı, sol ayağı mükemmel Çağdaş, Beşiktaş gibi zengin bir kadroda forma kapar mıydı?

Giray Hoca'nın buna kısa bir yanıtı vardı: "Hedefi olan, çalışmayı seven ve öğretileni çabuk kapan futbolcu her zaman kazanır." 

Kaynak:Talay ERKER / Vatan