Bu haberi yazdır
Ilie: "5 dakikada imzayı attım"
 
Ilie: 5 dakikada imzayı attım
G.Saray'da geçirdiği 8 ayda attığı gollerle adından söz ettirdi. Ardından transfer olduğu İspanya'da 4 sezon Valencia, 1 sezon da Alaves'in başarısı için mücadele etti. Peşinden ülkesi Romanya'ya dönmeye karar verdi. Ancak, sakatlık peşini bırakmıyordu. Ayağından geçirdiği ameliyat nedeniyle 6 aydır yeşil sahalardan uzak kalan Adrian Ilie, devre arasında Beşitaş'la sözleşme imzalarken ikinci Türkiye macerasına atılıyordu...

Siyah beyazlı takıma geliş öyküsünü anlatan Adrian Ilie, "Sezon başında yönetici Yıldırım Demirören ve Teknik Direktör Lucescu'ya söz vermiştim. Daha sonra İkinci Başkan Hüsnü Güreli ile konuştum ve hiç düşünmeden 5 dakikada imzayı attım" dedi.

Dünyanın en iyi üç teknik adamından biri olarak gösterdiği Lucescu'nun çalıştırdığı takıma geldiği için mutlu olduğunu anlatan Ilie, "Beşiktaş'ı, Fransız ve İtalyan takımlarına tercih ettim. Paraya değil, başarıya geldim" dedi. Ve şöyle devam etti:

"Futbolda çok iyi paralar kazanabilirsiniz ama kariyeriniz olmadığı sürece manevi olarak ruhunuzu tatmin edemezsiniz. Romanya Milli Takımı'ndan bir yıldır uzağım. Hedefim, Beşiktaş forması altında başarılı olup, yeniden Milli Takımımın formasını giymek.

UEFA Kupası'ndaki rakibimiz Valencia'da 4 sezon top oynadım. İspanya futbolunu ve defanslarının özelliklerini çok iyi biliyorum. Valencia'da yaşadığım başarıları, Türkiye'de Beşiktaş'la tekrarlayacağım.

Beşiktaş'ın kadrosunda çok önemli oyuncular var. Sergen müthiş bir futbolcu. Çalım atıyor, koşuyor, asist yapıyor, gol atıyor... İlhan Mansız, Pancu, Ronaldo, Zago, tanıdığım diğer futbolcular.

Lucescu'nun en büyük özelliği futbol adamı olması. Onun her konuşmasından ders çıkarmak gerekir. Ondaki futbol bilgisi tartışılmaz. O, çok iyi bir taktik uzmanıdır. Elindeki kadroyu çok iyi değerlendirir.

Fizik ve kondisyon olarak hazırım ama maç eksiğim var. Bunu da Antalya kampında gidereceğim. Antrenmanlardaki performansımdan memnunum. Takıma çabuk uyum sağladım.

En önemli özelliklerimi şöyle sayabilirim... Kafa hakimiyetim var. Her iki ayağımı da çok iyi kullanırım. Topla çok çabuk oynuyorum. Ayrıca son vuruşlarım mükemmeldir.

Negatif tarafım, gülmeyi sevmeyişim. Bu nedenle zaman zaman takım arkadaşlarım bana "buz adam" diye hitap ediyorlar.

Türkiye'de en çok tribün coşkusunu özledim. İnönü Stadı'ndaki atmosferi düşünemiyorum. Çünkü bir futbolcu için en büyük moral ve doping tribünlerin desteğidir. Hele bir de gol atarsanız bu zevk hiçbir şeye değişilmez." 

Kaynak: Hürriyet

Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Bizi Takip Edin
Karakartal Twitter Karakartal Facebook Page Karakartal RSS Karakartal İphone Karakartal Mobil
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL
En çok yorumlanan haberler