
Beşiktaş tarafı için vazgeçilmez isimlerden birisi haline gelen Fabian Ernst yaşanan kötü sezonun ardından Futbol Extra’ya özel açıklamalarda bulundu. İşte siyah-beyazlıların savaşçısı Alman panzeri Ernst’in bir birinden çarpıcı açıklamalarda bulunduğu o röportajından bazı satırbaşları:
-Türkiye’den teklif aldığım zaman Hamit ve Halil Almanya’da oynuyordu. Volkan Arslan’la da iyi bir arkadaşlığım var. Onu çok defa telefonla aradım. Türkiye’ye gidebileceğimi söyledim. O da bana Beşiktaş hakkında çok güzel şeyler söyledi. Özellikle Beşiktaş taraftarından bahsetti, onların Türkiye’nin en iyi taraftarı olduğunu söyledi. Bana bunun güzel bir fırsat olacağını söyledi.
-Mesut Özil’le Schalke’de kısa süre birlikte
oynadım. Aslında Almanya’daki sorun şu; hiç kimse yetenekleri yeterince göremiyor. Schalke’den Bremen’e gitti ve devamında yıldızı sürekli parladı.
Schalke elindeki fırsatı kaçırdı kesinlikle çünkü şu anda Real Madrid’de oynuyor! Ben ondaki yetenekleri görmüştüm. Birlikte oynarken sadece 18
yaşındaydı ancak görebiliyordunuz. Fizik olarak yeterince iyi değildi ama kendini geliştirdi. Şimdi onu televizyonda izleyip keyif alıyoruz.
-Ben amblemi öperek taraftara hoş gözükmeyi değil kendimi her maç tekrar tekrar kanıtlamayı seçiyorum. Bu yüzden de taraftarlar beni seviyor ve
takdir ediyor galiba.
-Taraftarımızın takıma yüzde 80-90 olumlu etkisi oluyor. Kötü oynadığınız zaman ya da rakibe üstünlük kuramadığınız zamanlar o kalabalık itici bir etki yapıyor. İhtiyacınız olan ‘uyanışı’ sağlıyorlar. Sahada daha fazla savaşmaya başlamanız için yardımcı oluyorlar.

-Çoğunlukla beni hakemler sinirlendirir. Sahada işler yolunda gitmeyince de sinirlenebiliyorum ancak çoğunlukla hakemlere sinirlenirim.
-Türk hakemleri ile Alman hakemlerini kıyaslamak, ağır bir yargılama olur. Bundesliga’daki hakemler de çok iyi değil. Onlar da sürekli
tartışılıyor.
-Bence hayatımın en iyi senesi 2009’du. Ama ailemden ayrı kalmak da hayli zorlu olmuştu.
-Irkçılık hakkında ne mi düşünüyorum? Tabii ki çok kötü bir şey… Bu şey benim için sadece futbol sahasında söz konusu olabilecek bir konu değil. Saha içinde ya da dışında; ırkçılık her yerde çok kötü bir şey. Sahada futbolcular çok konuşur. Bazen birbirlerine kötü şeyler de söylerler ancak maç sonunda tokalaşırsın ve biter. Normal olanı; sahada olan sahada kalır.
-Irkçılık olayına şahit oldum. Bana yapılmadı ama Asamoah’a ya da diğer arkadaşlarıma yapıldığına şahit oldum.
-Beni en çok şaşırtan konu İstanbul’da trafik oldu. Almanya’ya ilgili çok şey özlemiyorum, özlediğim tek şey otobanda hız yapabilmek. Trafik bazı günler ciddi sorun olabiliyor. Bazen ikizlerimi alıp dışarı çıkmak istiyorum, bir yere gitmem gerekiyor ama sonra düşününce acaba evden çıkmasam mı diyorum kendi kendime.
-Aslında en çok evde oturmaktan keyif alıyorum. Onun dışında arkadaşlarımla birlikte Boğaz turuna çıkmak; bu arada benim yatım değil tabii ki! Bir şeyler yiyip müzik dinlemek bana keyif veriyor.
-Almanya’daki 2006 Dünya Kupasıöncesinde sürekli milli takımda oynuyordum. Turnuva öncesinde bana telefon geldi ve teknik direktör kadroda olmadığımı söyledi. Uzun bir süre benimle hiç irtibata geçmediler, açıklama yapmadılar. Ben de ilerleyen zamanlarda artık bana ihtiyaç kalmadığını düşündüğümden bu defteri kapattım. Şimdi mi? Hayır, hayır. Artık bana ihtiyaçları yok. Mükemmel oynuyorlar.
Röportaj: Serkan Akkoyun – Erdi Aydemir
RÖPORTAJIN TAMAMINI FUTBOL EXTRA HAZİRAN SAYISINDA BULABİLİRSİNİZ

Liverpool'dan yeni hamle: Isak

UEFA Süper Kupa sahibini buluyor!

PSG, Illia Zabarnyi transferini açıkladı

Bayer Leverkusen, Ernest Poku transferini açıkladı

Xabi Alonso'nun Arda Güler planı!

PSG'den Gianluigi Donnarumma kararı!

Leipzig'de rota yeniden Nkunku!

Monaco'dan Kieran Trippier hamlesi!

Giacomo Raspadori, Atletico Madrid'de

Manchester City'nin yeni hedefi: Rodrygo
