Jose Mourinho, tarihi zaferlerini anlattı

"Busquets, kendisini yere attığınde direkt olarak kendi yedek kulübe gittim ve baktım. Thiago Motta oyundan atılmıştı ve çözüm arıyorduk. Gözüm onların yedek kulübesine takıldı bir an. Barcelonalı oyuncular, sanki turu geçmişler gibi kutlamalara başlamışlardı. Guardiola, Zlatan Ibrahimovic'i çağırdı ve taktiklerini anlattı. 11'e 10 taktiğini belirlemişti. Onların yanına gidip, "Partiye başlamayın. Bu iş daha bitmedi Pep!" dedim"

"Saha içerisinde, her türlü probleme karşı çözüm bulmak zorundasınız. Kariyerimin en müthiş zaferi o maçtı. 1-0 kaybettik ama epik mücadeleler vererek turu 3-2 ile geçmeyi başardık."

"O gün Camp Nou'da otobüsü kalenin önüne çektiğimizi söylüyorlar. Hayır, asla! Elimizde ağzına kadar silahlarla dolu bir Airbus 340 vardı! Bu şekilde Barcelona'yı eledik."

"Ibrahimovic, 1 sene önce soyunma odasında herkese, "Ben gidiyorum. Şampiyonlar Ligi'ni kazanmam lazım!" demişti. İtalyan yardımcım, Zlatan olmadan Şampiyonlar Ligi'ni kazanamayacağımızı düşünüyordu. Takım arkadaşları da onu kaybetmek istemiyordu. Aslında, ben de endişeliyim. Konuşmanın sonunda, "Belki sen gidersin ve biz kazanırız." dedim. Inter'de yönetici olan Marco Branca'ya, "Zlatan Barcelona'ya gitmek istiyorsa, onlardan Samuel Eto'o'yu almalıyız." demiştim. Samuel ve Diego Milito, bize taktiksel olarak çok farklı imkanlar sunmuştu."

"Bernabeu'daki finalden sonra direkt olarak Milano'ya dönmem gerekiyordu. Taraftarlar adıma şarkılar söylüyorlardı. Belki de Inter'den ayrılmamalıydım. Ancak, Real Madrid ile anlaşmıştım, imzayı atmıştım. Madrid'de Şampiyonlar Ligi'ni kazandıktan sonra Real Madridli yöneticiler yanıma gelip mantıksız bir şekilde konuştular. Fakat, ben Real Madrid'e gitmek istiyordum. 1 yıl önce gelmişlerdi ama Inter Başkanı Massimo Moratti, kalmam için beni ikna etmişti. Öncesinde Chelsea menajerliği yaparken de Real Madrid'i kabul etmemiştim. Real Madrid'e üç kez 'Hayır' diyemezsiniz."

"Real Madrid'e gitmeye, Camp Nou'da Barcelona'yı eledikten sonra karar vermiştim zaten. O gün Şampiyonlar Ligi'ni kazanacağımızı biliyordum. Moratti de biliyordu. Konuşmamıza, bunu kelimelere dökmemize gerek yoktu. Madrid'deki finalden sonra yanıma gelip bana sarıldı. Moratti, "Kupayı kazandık. Artık istediğin yere gitme hakkın var." dedi."

"İstediğimi yapacaktım ama Inter'de de mutluydum. Hatta, Inter'de mutlu olduğum kadar Real Madrid'de mutlu olamadım."

Samuel Eto'o: "Inter, Şampiyonlar Ligi'ni kazanmayı 45 yıldır bekliyordu. Yıllardır şampiyonluklara aç bir kulübe gelmiştim. Üst üste böyle kupalar kazanmak onlar için bir hayaldi."

Marco Materazzi: "Barcelona, yenilmez bir takım. Futbol tarihinin gelmiş geçmiş en iyi takımı onlardı. Thiago Motta'nın kırmızı kartı sonrası her şey imkansız görünüyordu. Ancak, önde olan bizdik. Takım halinde o gün kazanmaya karar vermiştik, başardık!"

Marco Materazzi: "Şampiyonlar Ligi finalinin devre arasında bize gelip "Her şey mükemmel gidiyor ama biraz kendinizi koyverirseniz her şey elimizden uçup gider." demişti. Tam bir fenomendi. Sürekli takımı gergin tutmayı severdi."

Javier Zanetti: "Barcelona'ya karşı oynarken, takım halinde neler başarabileceğimizi biliyorduk. Kazanmayı hak ettik. O Inter takımının kaptanı olmak hayatımın en büyük gururlarından biri. Mourinho ile birlikte alev alev yanan bir binaya bile gözümüz kapalı girerdik. Kimseden korkumuz yoktu!"

Diego Milito: "Finali kazandığımız ana kadar hiçbir zaman rahatlamamıştık. İçimizde yanan bir ateş vardı. Tüm Arjantinlilerin sevdiği bir film vardır, "Ateşlerle kutsanmış"; Falkland Savaşı'nda ülkemiz için ölen insanları anlatır. Biz de Mourinho sayesinde öyle bir ateşle kutsanmıştık."

Dönemin Inter Başkanı Massimo Moratti: "Her şey Mourinho ile başlamıştı. İmkansız gibi görününleri mümkün hale getiren Mourinho'dur."

Mourinho'nun Chelsea, Inter ve Real Madrid'de asistanı olan Jose Morais'in anıları ise şöyle: "Porto ile Şampiyonlar Ligi'ni kazandıktan sonra Avrupa'nın tüm devleri teklif yaptı. Şunu söyleyeyim; Inter ile kazanmak, Porto ile kazanmaktan daha zordu. Inter'de enerji muhteşemdi, çok açlardı, her şeyi istiyorlardı ancak gergin bir ortam vardı. 2010 sezonunda her şeyi başarabilirdik ve başardık."

Nuno Morais: "Mourinho, Şampiyonlar Ligi'nde harika oynayan bir takım ortaya çıkardı. Oyuncuların birçoğu şansları olduğuna inanmıyordu bile. Ancak, Mourinho'nun rehberliğinde inandılar. Kazanmak için her şeyi yapar hale geldiler. Mourinho'nun bilgisine ve rehberliğine saygı duyuyordulardı. Üstelik hepsi çok tecrübeli oyunculardı. İşler çok kötü giderken bile bazı çözümler sunardı ve takımdakiler o çözüme sonuna kadar bağlı kalarak sonuca giderdi. Marco Materazzi, Javier Zanetti, Walter Samuel ve Dejan Stankovic gibi bazı oyuncular son şanslarını kullanıyordu. Mourinho, onlara tarih yazma fırsatı verdi."

"Barcelona'ya karşı oynayan tüm futbolcular, ellerinden ne geliyorsa sahaya koydular. Zaten, grupta onlara karşı oynamış ve oyun tarzlarını tecrübe etmiştik. Thiago Motta'yı 30. dakikada kaybettik. Jose, herkese sakin olmasını söyledi. Interli futbolcular, Jose Mourinho 'Ölün' dese ölecek kadar kadar ona inanıyordu. Topun önüne bedenleriyle atlıyorlardı. Ben hayatımda öyle bir inanmışlık görmedim."