Selamlar sevgili Beşiktaş dostları,

Bu karanlık Pazartesi sabahında dün akşamki derbiye dair görüşlerimi belirtmek istiyorum.

Öncelikle yazılarım arasında genel olarak fikir manasında bir bağlantı olmasına çok dikkat ettiğimi belirtmek isterim. O yüzden açılışı bir öncekinin kapanışını hatırlatarak yapmakta fayda var.

Bu takım, Feda projesinin bir uzantısı olarak bu sene belli bir ekonomik tabanlı tercih üzerine kuruldu. Bir yandan da ultra yıldız transferi yapmadan alt yapıdan destekli ve hocası ile genç oyuncularına sebat edilerek bir kaç yıl içinde nerelere gelebileceğimizin laboratuarı olarak kabul edilebilir.

Bu anlamda sezon başı konuşulanlar öngörülenler ile takımın gösteridği performans arasındaki pozitif farklılık hepimizi çok mutlu ettiği gibi rakipler tarafından da takdir gördü. Biz de bu sene şampiyonluğun ana hedef olmadığını her fırsatta dile getirdik ve takımın hakkını şimdiden teslim edelim noktasına ilk yarı sonunda geldik. Bizleri buralara bu kadro ve Samet hoca getirdi, yoksa dün heyecan duymayacağımız bir maça bile çıkabilirdik..

Bu işin bir tarafı..

Şimdi salt Almeida’nın sakatlık haberi geldikten sonra dün 90 dakika bitimi hocamızın yaptıgı açıklamalara kadar olan bir bölümü bütün bunlardan bağımsız olarak değerlendirelim.

Almeida sakat haberi maillime ilk düştüğünde açıkçası hiç mi hiç karamsarlığa kapılmadım.

Her maçın kendi içinde maç önü ve maç sonrası soru cümleleri olur..

Sonrasında bir iki yayın organında “Almeida yerine Holosko düşünülüyor” cümlesini görmek beni inanılmaz endişelendirdi. O günden beri facebook twitter gibi sosyal paylaşım organlarında ve taraftar mail gruplarında bunu dile getirdim durdum.

Bu maçın soru cümlesi yanlıştı.

Bu maçın soru cümlesi şu değildi; “Almeida sakat yerine kim oynayacak?”

Bu soru cümlesi ile çıkılıp buna ne cevabı verirseniz verin bu maç farklı mağlubiyete doğru yol alırdı.

Cevap basitti ve sarı çizmeli Mehmet Ağa’nın bile vereceği cinsten kolaydı.. “Holosko oynayacak”tı..

E, Holosko’nun yerine kim oynayacaktı?

Hilbert ya da Necip!!!

E, onların yerine kimler oynayacaktı???

Mehmet Akgün veaire vesaire… Bir hafta boyunca bütünüyle bir yanlışın içinde fikren debelenip durdu camia..

Bir kere Almeida herşeyden önce takıma yüzü dönük durup topu alıp takımı ileri attığı gibi bazen sol orta bazen sağ orta çizgiye gelip topu bir oyun kurucu gibi orada alıp Olcay ve Holosko’ya çift forvet pozisyonuna geçmeleri için alan açıyor ve bir on numara gibi ara pasları da atıyordu..

Bu takımın kadro derinliği olmaması ve Batuhan’ın da hayal kırıklığı yaratması sebebi ile eğer Almeida yoksa bu maçın soru cümlesi “yerine kim oynayacak” değil bu takım “Almeida’sız nasıl bir hücum sistem değişikliğine gidebilir..” olmalıydı.. Olmadı.. Nedense olamadı..

Aslında Almeida’nın sakatlığı ile eline büyük bir fırsat geçirmiş olan hocamız basit bir takım içi rotasyonla hiç ilk 11 in değişilmez isimlerini bozmadan 4-3-1-2 yi deneyebilirdi.. Almeida gibi topu ileride tutacak adamın yoksa topu orada değil bir hat geride tutup iki hızlı adamı çift forvet oynatarak rakibi delebilirdi. Böylece hem Fernandes arkasında 3 kesici ile oynarken onunla birlikte de arkası sağlama alınmış kaleye yakın 3 hücümcü ile oynanabilecekti.. Oynanamadı..

Yani bu 4-3-1-2 nin dizilişi şu şekilde olacaktı..
Mc Gregor
Hilbert Toraman Sivok Gökhan
Veli Necip Oğuzhan
Fernandes
Holosko Olcay

Ama hoca bir şeyi tercih eder etmez kendi bileceği iştir de maalesef futbolda çok önemli iki şeye ihanet etti.. Bir kaybetmeyen takımın hatlarını bozdu.. İkincisi kaybettiği oyuncunun vasıfları ile alakası olamyan bir diğerini gidip direk onun yerine koyarak bizleri kendisinin taktik derinliği hakkında hayal kırıklığına uğrattı..

Çok uzatmayacağım bu moral bozukluğu ile daha fazla da yüklenmeyelim bizleri bu günlere de hocamız ve bu takım getirdi tamam ama yine bu maç özelinde hocamızın açıklamaları çok ilginç:

“Büyük takıma karşı oyuncuları motive etmek güç… “

Beşiktaş’ta büyük takımdır hocam hatırlarsın kaptanlık yaptıgın zaman da büyüktü..

“Elimizde Almeida’nın yerine ilerde top tutabilecek ikinci bir oyuncumuz yok onun olmaması bütün planlarımızı alt üst etti..”

Eşimiz vefat ettiğinde en yakında o var diye tutup kolundan onun erkek kardeşiyle evlenmiyoruz değil mi hocam..? Bari biraz etrafa bakınaydın baldız teyze kızı falan yok muydu?

Sadece Karabük Galatasaray kasedini seyretse ve o akşam göreve gelse herhangi bir hoca herhalde Holosko santrafor olarak bu maça çıkmazdı..

Futbol hatalar oyunu bu derbi ve üç puan da Samet Hocamıza Feda olsun..

Sevgiler Saygılar..

toldo