Hürriyet gazetesinden Ercan Saatçi, başkanımız Fikret Orman'la bir röportaj gerçekleştirdi. Stat konusundan özel hayatına kadar birçok konuda gelen soruya içtenlikle yanıt veren Orman'ın röportajında önce çıkanlar şunlar:
- Stat açılış hedefiniz neden tutmadı?
- Stat
çok büyük bir yatırım. 165 bin metrekare kapalı alanı olan bir yer orası. Bir de inşaat yeri itibariyle proje yerin altına gömüldüğü için maliyet
arttı. İnşaat süresi ve hafriyat nedeniyle de uzama oldu. Aslında çok hızlı gittik. Ben Ağustos sonu itibariyle bitirmeyi hedefledim. Finansman
boyutunu çözemedik. Bayram öncesi bütün çalışanların parasını ödedik.
- Medya ve kulüplerle polemiğe girmemek için açıklamalarınıza
özen gösteriyorsunuz. Bu durum takdir toplasa da camia içinde yalnız mısınız?
- Futbol camiası bir tek başkanlar ve kulüp yöneticileri
değildir. Tüm statlara gidiyorum. Deplasmanlara da gidiyorum. Sokaklarda yürüyorum. Mesela Bursa’da sokağa çıkar yürürüm, taraftarlarla resim
çektiririm. Herkesle konuşurum. Kimse ile de problemim olmuyor. Takdir topluyorsak, doğru yoldayız demektir.
Nüfusumuz arttıkça taraftar sayısı düşüyor
- Bu bakış açısında başka bir başkan yok.
- Bu konuda evet yalnızım. Bunlar da zaman
içinde çözülecek. Başkaları beni alakadar etmiyor. Beni, benim yaptıklarım ilgilendiriyor. Takdir alıyorsak doğru yolda ilerliyoruz demektir. Her
başkanla doğru ve düzgün bir ilişkim var. Her camia ile eşit mesafedeyim. Bundan da çok memnunum.
- Başkanlar taraftar güdümlü
söylemlerde bulunuyorlar. Konu, Beşiktaş olunca ve hakkınız yendiğinde de aynı uzlaşmacı tavrınızı sergiler misiniz?
- Söylemlerin ve
her şeyi söylemenin üslubu vardır. Ben, Beşiktaş menfaati için babamı tanımam. Camialar içinde kavga ile beslenenler var. Kavga olsun, ona ihtiyaç
duyulsun istiyorlar. Rekabet olur, kızdırma, şaka olur. Güzellik burada. Ama, kavgalar, yıkmalar, yakmalar bu işi güzelleştirmez. 75 milyonuz ama
tribünlerden insanlar uzaklaşıyor. Pislik görüntüler bitmeli.
- Bir grup taraftarla aranızdaki buzlar neden erimiyor?
-
Ne Musa’ya, ne de İsa’ya yarandık. Bizim işimiz sorumluluk almak. İşimiz kulübümüz ve camiamızın menfaatine göre hareket etmek. Bunun menfaati için
kişilerle de kötü oluyoruz. Uzlaşmacı bir tarzım var. Genel Kurul’da söyledim. Bütün taraftarlara kapımın açık olduğunu, onlardan davet beklediğimi
ifade ettim. Ramazan hayırlara vesile olsun diye iftara davet ettim. Kimseden talep gelmedi. Beşiktaş için çalışıyorum. Duruşumuz, hareketimiz, kurum
menfaatiyle alakalı. Şahıslarla işim olmaz. Yeni statla birlikte, yeni bir sayfa açılacak.
Beşiktaş kimseye borçlu kalmayacak.
-
Demirören dönemine hesap sormadığınız için eleştiriliyorsunuz. Bazen raporları da açıklamadığınız söyleniyor. Neler diyeceksiniz?
- Çok
açık söylemek istesem, söylerdim. Mesajlar belli. Herkes anlıyor. Benim işim kişilerle kavga etmek değil. Kurumun duruşu ve menfaatini gözetmektir.
Demirerön ile alakalı uzlaşmacı tavrım oldu. Beşiktaş’ın ona olan borcunun aşağıya inmesini görüştük. Kontratlar imzalıyoruz. Bu borç meselesi
kapatılacak. Kim olursa olsun Beşiktaş şahıslara borçlu kalmamalı. Tüzüğü değiştirdim. Kişiler, Beşiktaş’ı borçlandıramayacak. Bu olamaz. Ya bağış
yapacaklar ya da kulüp bütçesi harici borç yapamayacaklar. Beşiktaş kimseye borçlu kalmayacak. Bu zihniyetteki kişilere müsaade etmeyeceğim.
AİLEM DAĞILDI, YUVAM YIKILDI
- Başkanlıktaki en zor anınız?
- İki dönemli bakmak lazım. Bir kulüpsel,
bir de şahsi. Benimle çok uğraşıldı. Ailem dağıldı, yuvam yıkıldı. Onlar beni üzdü. Yorulduğum bir dönemdi. Kulüp olarak bakarsak zaten çok zor bir
tablo vardı önümde. Bilançolar, borçlar, hacizler, Gezi olayları, stadı yıkmak, dedikodular. Yapmaktan çok yıkmaya yönelik hareketler vardı hala da
aynı şeyler sürüyor. Çok edepsizce muhaliflik bu. Spor salonuna gidiyorum, insanlar benimle resim çektirmek istiyor, geri çevirmiyorum. Bunları sanal
alemde kullanıp, prim yapmak adına farklı yollar deniyorlar. Yakışıksız, seviyesiz, edepsizce işler bunlar. Bunları yapanların yüzde 99’u da
Beşiktaşlı. Tek amaçları var, Beşiktaş’tan sebeplenmek.
YAKIŞIKLIYIM
- Kulüp başkanlarının artık bir tipolojisi
var. Siz bunların dışındasınız. Yakışıklılığınızın avantajı var mı?
- Yakışıklıyız, Allah vergisi bir tipim var... Annem, babam ve
Allah’ın oluşturduğu bir şey bu. Yaptıklarımın anlaşılmasını isterim, tipimle asla değerlendirilmek istemem. İyi anılmak isterim.
GELİP BENİM KAPIMI ÇALDILAR
- Kulüpler Birliği Başkanı olacak mısınız?
- Böyle bir talebim olmadı. Kulübümle alakalı
yoğunum ama Türk sporu için bir rol düşerse beni de etkilemeyecekse, elimden geleni yaparım. Bazı kulüp başkanları beni aradı, düşüncemi sordu.
“Konuşuruz” dedim. Durum şu an için bu.
TRANSFER BiTMEDi
- Demba Ba transferinin arkası gelecek mi?
- Devam edeceğiz. İki, üç oyuncu daha alacağız. İsminden çok transferin katkısı önemli. Her transfer taraftarı ayağa kaldırır ancak o oyuncu sahaya
çıktıktan sonra, “Bunu gönder, yenisi al” diye bakarlar. Bütçemize göre bu işleri halledeceğiz.
DEVLER LİGİ ŞART
- Avrupa ve ligde hedef nedir?
- Önceliğimiz şampiyonlar ligi’nde gruplara kalmak. Ondan sonrasına zaman içinde bakarız.
Ağırlığımız şu an için Avrupa. Hocayla ilgili tasarruf konusunu konuşmanın zamanı değil. Bilic’in ikinci yılı ve bizi Allah’ın izniyle şampiyon
yapacak.
Özen üzerinden Beşiktaş’ı vurmak için çok çalıştılar
“Beraber çalıştığımız dönem içinde Önder Özen ile
uyumluyduk. Mesele sistem meselesi. Ortaya atılan iddialar kulübümüzü zedelemek için yapılan çirkinlikler.”
- Önder Özen projesi büyük
destek gördü ama devam etmedi. Neden?
- Proje kişilere bağlı değildir. Sorumlulukla alakalı bu iş. Özen ile beraber önemli işler yaptık.
Önce temeli oturttuk. Bundan sonra da gelecek arkadaşlar üzerine koyacak. İlk günden itibaren Önder Özen’e bir sürü şey söylendi. Onu üzen şeyler de
olmuştur ama biz beraber çalıştığımız dönem itibariyle uyumluyduk. Mesele sistem meselesiydi. Kişilerle alakalı değil. Şimdi bayrağı birisi
devralacak. Futbol Direktörümüz olacak.
- Özen’in ayrılmasından sonra çok ciddi iddialar ortaya atıldı. Söz konusu iddiaları size de
zamanında ilettiği ve sizin de gereğini yaptığınız söyleniyor. Doğru mu?
- Özen bunları yalanladı. Zaten bu iddialar da palavraydı.
Önder’i zedelemek, Beşiktaş’ı zedelemek için yapılan şeyler bunlar. O, onu demiş, bu olmuş işleri yakışıksız şeyler. Şahısları üzecek şeyler.
O KOLTUĞA BİRİ OTURACAK
- Beşiktaş camiası içinden mi, rakipler tarafından mı bu iddialar ortaya
atıldı?
- Kimin bu işleri neden yaptığını bilmiyorum ama bize zarar verilmek için yapıldığını düşünüyorum.
- Özen’in
yerine gelecek bir sürü isim telafuz ediliyor.
- Kimse üzerinde uzlaşmadık, yoğunlaşmadık. Ahmet Nur Çebi ile istişare ettik. İsimler
üzerinde durmadık. Ahmet bey bundan sonra görüşmeleri yürütecek. Sonunda da yönetim kurulunda o isim masaya yatırılacak ve göreve getirilecek.
Tarihe geçen isim olacağım
- Kaç dönem göreve devam edeceksiniz.
- Bu konuyla alakalı tüzüğü değiştirdim. İki dönem
başkanlık yapılmasından yanaydım, Genel Kurul üç döneme çıkardı. İkinci dönem için karar vermedim. Stat bitsin, mali durumu yerine oturtalım, borçlar
aşağı insin. Ondan sonra bakarız. Görevde kalacağım hissi insana haz verir. Ben başkan olmak istiyordum, oldum. Beşiktaş tarihine geçen iyi bir isim
olarak kalmak isterim.