Gerçi ilk maçtan sonra olay bitmişti, biz  de buradan sizlere söylemiştik, kupa cepte diye ve dediğimiz oldu, hem de iyi gününde olan bir Fenerbahçe karşısında kötü durumda olan bir Beşiktaş olmasına rağmen, Kartal finale adını yazdırdı. Fenerbahçe camiası her maçtan önce olduğu gibi yine maça fazla inandılar ve turu geçeceklerini düşündüler. Tur gelmedikçe önce sahada Fenerbahçe’li futbolcular, sonra seyirci ve en sonunda Fenerbahçe yönetimi kontrolden çıktı.

Bugüne kadar hakemler hakkında en ufak bir yazım olmadı, ama bugünkü hakem tarzı tam bir facia idi. Tipik anı kurtarmaya çalışan eyyamcı bir portre çizdi sahada herkese. İki takım adına da onlarca hata yaptı ama şimdi ne olacak; daha çığırtkan olan Fenerbahçe medyası sadece kendi işine yarayan pozisyonları işleyip yine Fenerbahçe’lerinin hakkını yendiğini iddia edip, tıpkı Fenerbahçe’ye penaltı verilmiyor kampanyalarında yaptıkları gibi bir şekilde amaçlarına ulaşmaya çalışacaklar. Ben de bugün işi gücü bırakıp sizlere hiçbir yerde okuyamayacağınız ya da çok az görebileceğiniz Kadıköy notlarını aktaracağım…

• İnönü’de en son yapılan Galatasaray maçında saniyeler ile sayılan küfürden dolayı İnönü Stadı bir maç kapanmıştı. Bu gece Kadıköy’de milli marşımızdan hemen önce tüm stad toplu halde bir dakika boyunca küfür etti.
• Maç süresince hakeme ve federasyona çok ciddi toplu tezahüratlar ve aşağılamalar oldu. Bu tezahüratlar uzun süreli idi ve maç boyunca defalarca tekrarlandı.
• Maçın uzatmalarında Baki Mercimek’e yine tüm stat tarafından toplu halde en az 40-50 saniye ciddi şekilde küfür edildi.
• Eminim ki Fenerbahçe medyası Mehmet Sedef neden ikinci sarı karttan atılmadı diye inletecek her yeri, peki o kişilere sormak lazım, Mehmet Sedef’in ilk gördüğü sarı kartı hangi futbol yorumcusu ve futbolsever haklı bulabilir.
• Tüm maç boyunca Fenerbahçe’de fazla motivasyondan kendinden geçmiş oyuncular vardı, bunların başını ise Tuncay ve Lugano çekti. Özellikle Lugano’nun giriştiği her ikili mücadele faul idi ve bunların en azından yarısı sarı ile cezalandırılmalıydı. İlk yarıda ceza sahası içinde Gökhan Zan’ın boğazını sıktığı ve daha sonra sarı kart gördüğü Bobo’yu biçtiği  pozisyonlar ise kırmızı karttan öte, cinayete teşebbüsten içeri atılacak kadar ağırdı.
• Sahaya atılan yabancı cisimler ve rakip takımların hocalarının bu cisimler ile kafasının yarılması bir Kadıköy derby klasiği.
• Şeref tribününde konuk olan Beşiktaş yönetimi kendilerine yapılan saldırılardan dolayı maçı bitiremeden tribünden ayrılmak zorunda kalmaları da Fenerbahçe’nin konukseverliğinin bir göstergesi.
• Maçın bitiş düdüğü ile bilirlikte Beşiktaş aleyhine yapılan toplu küfürleri de buraya ekleyelim.

Yukarıda yaptığımız liste bu şekilde uzayıp gider, bakalım kupadaki yarışmada Beşiktaş’a boyun eğen Fenerbahçe camiasın bu yaptıkları yanına kar kalacak mı, yoksa hak ettikleri cezaları alacaklar mı? Bekleyip göreceğiz…

Sonuç olarak Beşiktaş bileğinin hakkı ile Kadıköy’de final biletini kaptı ve gözünü tekrar lige çevirdi. Futbol olarak ciddi bir düşüşte olan Beşiktaş, belki de bu maçın onlara kazandırdığı moral ve güven ile kendine gelip biraz daha futbol oynayarak önünde maçları kazanır ve yoluna devam eder.