En büyük

En büyük

Sabri’ye ömür boyu futboldan men cezası verilmeli. Kimse, futbol seyir keyfimi bozamaz.

Kaynak : Bugün

Sezon başından beri beklediğimiz an geldi çattı. Son haftaya girilirken çok olağanüstü bir durum olmaz ise uzun süredir beklenen şampiyonluk kupası artık Beşiktaş’ın kaptanının eline gökyüzüne doğru yükselecek.

Son haftaya girmeden önce Beşiktaş’ın önündeki engel Galatasaray’dı. Beşiktaş önündeki bu engeli de aşarak hedefine artık ulaştı sayılır. Ligin zirvesindeki takım için normalde herkesin methiyeler yazması gerekir ama bir bakıyorsunuz herkes saçma sapan bir istatistik bulup Beşiktaş’ı karalamak peşinde. Yok efendim bu takım ilk altı takımdan sadece bir tanesini yenmiş, yok efendim maçlar 80 dakika olsaymış şöyle olurmuş da, yok Beşiktaş çok şanslıymış da… Ya adama sormazlar mı bir takım sadece şansı ile bir yerlere geldiyse, 18 takımın mücadele ettiği bu ligde nasıl en çok galip gelerek, nasıl en çok gol atarak buralara geldi. Hele bir de bu takım Türkiye’de bu sene herkesin hedefi olan iki kupayı da tek başına nasıl kaldırıyor? Hele Fortis Türkiye Kupası’nda formalite olarak oynanan Ankaraspor ikinci maçını saymazsanız, tüm maçlarını kazanırken şans bunun neresinde? Bir de tüm bunlar olurken ezeli rakiplerine nasıl oluyor da 10’ar puan fark atabiliyor?

Güya Galatasaray çok baskılı oynamış, topla oynama oranı yüzde bilmem kaç olmuş. Peki, yine adama sorarlar bu Galatasaray bu topları nerede oynamış, Beşiktaş taktik olarak rakibini kendi sahasında karşıladığı için Emre Aşık ve Mehmet Topal’ın yaptığı yan paslar mı Beşiktaş karşısındaki etkili oyunun göstergesi, ya da Yusuf’un penaltısını vermeyip, Emre Aşık’ı iki kere oyundan atmayarak, rakibine yumruk atan Sabri ve Mehmet Topal’ı oyunda tutan hakemin katkıları ile maçı ancak 2-1 kaybedebilen Galatasaray mı hak etti bu maçı. Evet, Mustafa Denizli’nin bence hatalı olan defanstaki adam adama taktiği sayesinde Galatasaray Beşiktaş’tan bir iki fazla pozisyona girmiş olabilir ama Beşiktaş bu maçta geriye düşse de rakibini oranla daha kaliteli olan kadrosu ile bastırır bu maçı alırdı. Neyse artık olan oldu, Beşiktaş bu hafta şampiyonluk kupasını kaldırmak için son maçına çıkarken, Galatasaray ise ezeli rakibi (!) Bursa ile altıncılık mücadelesine girecek.

Maçtan önce tribüne çağırılan Beşiktaşlı futbolcular, her seferinde bir bütün halinde gelip tribünleri selamlarken, bu seyircinin takımını da böyle bir olay yakışırdı diye düşündüm. Takım, seyircisi ile bütünleşmiş bu maçı ne olursa olsun kazanacağının mesajını açık net bir biçimde veriyordu. Zaten biraz da şampiyonluğun getirdiği baskı nedeniyle olsa gerek, çıktılar birinci viteste oynadıkları maçı kazandılar, hem de rakibi belki de kendilerine göre sezonun en iyi maçını çıkartırken. Bu da zaten aradaki güç farkının en önemli göstergesi olsa gerek.

Her camia hak ettiği biçimde yönetilir demişler. Futbolculuğunu da çok iyi bildiğimiz efsane kaptan dedikleri Bülent Korkmaz’ın önderliğindeki Galatasaray’lı oyunculardan birkaçı hocalarını örnek almış olacaklar ki, sakin geçen maçı germesini çok becerdiler ama o kadar. Bence bir futbol mahkemesi kurulmalı ve Sabri’ye acilen ömür boyu futboldan men cezası verilmeli, kimsenin benim futbol seyir keyfimi bozma hakkı olamaz.

Mustafa Denizli önderliğindeki Beşiktaş artık mutlu sona çok ama çok yakın. Bu takım bu sene bu şampiyonluğu zaten çoktan hak etmişti. Bir futbol mucizesi olmaz ise bu sene ikide iki yapıp Türkiye’nin en büyüğü olduklarını da resmi olarak tarihe yazacaklar.

Siyah Beyaz Günlerde Görüşmek Üzere.Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın