‘‘Türkiye'nin içerisinde bulunduğu ekonomik kriz ortamında genç bir ekiple yola çıktık. Bu kadro ile Türkiye Kupası'nda final oynama başarısını gösterdik. Ligde ise zirve mücadelemiz devam ediyor. Başarı için sabır gerekli. Beşiktaş'ta forma giyen oyuncuların öncelikle takımlarını şampiyon yapmaları ve Avrupa'da belirli bir yere gelmeleri gerekir.

Başarıları yakalamak için tüm mesaimi harcıyor ve ekibimle çalışıyorum. Beşiktaş ailemin bir parçası. Göreve gelirken başkan Serdar Bilgili ile para sözleşmesi yapmadım. Yönetimin benimle masaya oturmasını bekliyorum. Şu anda Avrupa'nın üç büyük kulübünün yöneticisi benimle anlaşma yapmak için kapımda bekliyor. Ancak ben ‘önce Beşiktaş' diyorum.’’

Beşiktaş’ın kadrosunu G.Saray'la kıyaslayan Alman hoca, bu konuda şunları söyledi: ‘‘G.Saray'ın kemikleşmiş bir kadrosu var. Bülent, Suat, Ergün, Emre gibi tecrübelilerin arasına katılan yeniler çabuk uyum sağlıyor. G.Saray'ı başka bir takıma gitmek için basamak olarak kullanmıyorlar. Biz de böyle bir kadro oluşturuyoruz.

Kadromuza şöyle bir bakacak olursak... İlhan, Tümer, Erman, Tamer, Ahmet Yıldırım, Ahmet Dursun daha önce bu şekilde tanınıyor muydu? Bu oyuncular, çok çalışıp, aşama kaydetti. Kendilerini buldular. Hepsi de Beşiktaş çizgisine yakışır oyuncular. Beşiktaş'a uzun yıllar hizmet edecekler. İşte böylesine oyuncularla yola çıktım. Şimdi hepsiyle gurur duyuyorum.’’

Almanya'da devam eden davasının takımın performansını etkilemediğine değinen Daum, ‘‘Olmadığım zamanlarda yardımcım Koch hazırladığımız antrenman programını eksiksiz uyguluyor. Ben, kötü oyunda ve mağlubiyette suçu başkalarına atmam. Kendim üstlenirim. Galibiyeti ise oyuncularıma bağlarım. Beşiktaş'ı Avrupa'da final oynatmaya hazırlanıyorum.’’