
"Benim için Beşiktaş'a faydalı olan futbolcu ile, faydasız olan arasında çok büyük fark var. Beşiktaş'ı şampiyon yapan futbolcuyu omuzumda taşırım. Onu sırtıma alırım. Bu Sergen olur, İlhan olur, İbrahim olur. Nitekim geçen sene 'Sergen bu takımı şampiyon yapar' dedim, yaptı da... Ama Beşiktaş'a hiçbir faydası olmayan futbolcu giderken arkasından bakmam bile, neden bakayım.."
"Benim için takımın ağabeyi diyorlar değil mi? Evet, öyleyim. Ama ben takım içinde bir denge tutturmak zorundayım. Her futbolcunun kişiliği, karakteri ayrı. Ben İlhan'a ayrı, Sergen'e ayrı davranırım. Gerekirse Sergen'e küfür edebilirim. Bu benim onunla olan diyaloğumdan kaynaklanıyor. Ama Sergen'le konuştuğum gibi İbrahim'le, Ahmet Yıldırım'la konuşmuyorum. Onlar da bunu bildiği için farklı davranıyorlar."
"Sergen benim odama gelip altılı oynuyormuş. TV'den yarışları seyrediyormuş. Hangi çağdayız. Çocuklar artık babalarının karşısında sigara içiyor. Karı-kız muhabbeti yapıyor. Ben onların ağabeyi değil miyim? Odamda TV var. Gelip yarış seyrediyor. Bu yaştan sonra Sergen'i mi değiştireceğiz. Geçen 10 yıl neredeydiniz? Çekirdek yiyormuş. Bırakın yesin... Ne var bunda? Esrar mı içiyor?"
"Futbolcu benim odamda rahat eder. Bu konuları karıştırmamak lazım. Bizim futbolcularla olan ilişkimiz çok farklı. Bunu farklı değerlendirenlere mesajım var. Beşiktaş'ı böyle vuramazsınız. Ümraniye'de bir aile gibiyiz. Orası da bizim evimiz. Ben takımın ağabeyiyim, odam da ağabeylerinin odası. Gelir, rahat ederler, Beşiktaşlı'ya yakışanı yaparlar."
"Beşiktaş bugün çağ atlamış bir kulüp. Kurumsallaşma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Bu olanakları yaratan başkanımız Serdar Bilgili'dir. Bilgili, çok akıllı ve zeki bir başkan. Herşeyin komitesini kurmuş. İşler ters gidince hepsine hesap sorabiliyor. Allaha şükürler olsun futbolda işlerimiz doğru gidiyor bize daha hesap sormadı. Modern bir camia olduk. Bu modernliği bize getiren Serdar Bilgili'ye teşekkür etmemiz gerekir."
"İstifa krizinin yaşandığı günlerde Serdar Bilgili'ye, 'Yapabileceğim bir şey var mı?' diye sordum, yanıt olarak, 'Benimle geldin. Benden sonra da kalacaksın' dedi. Ama olmaz. O kadar kalmayız. Ben de başkanımla birlikte görevi bırakırım. Daha fazla kalmanın bir anlamı yok. Bizden sonra daha iyi arkadaşlar gelir ve görevlerini layıkıyla yaparlar."
"İstifa eden Yıldırım Demirören ve Kıvanç Oktay için, 'İyi çocuklar' demişim. Böyle bir olay olur mu. Bırakın yöneticiliği, bulundukları mevki için bile benim bunu onlara söylemem doğru değil. Ama Sergen, İlhan, Ahmet Dursun iyi çocuklar. (Gülerek). Bülent Yavuz'la aram iyi, Muhittin Boşat iyidir. Onlar da iyi çocuklar (Gülerek). Bunlar espridir. Aman ha kimse yanlış anlamasın."
"Transferde boş durmak yok. Ümit Milli Takım'ın maçlarını takip ediyorum. Schalke'den Hamit Altıntop'u, Gaziantepspor'dan İbrahim Toraman'ı istiyoruz. Bunlar doğal. Gelecek vaad ediyorlar. Onları istememiz kadar doğal bir şey yok. Satılacakları zaman talip olduğumuzu göstereceğiz. Zaten talip olduğumuzu kulüpleri de biliyor. Onları isteyen başkaları da var ama daha fazla konuşmanın anlamı yok."
"Galatasaray-Fenerbahçe derbisi hakem için zor geçti. Muhittin Boşat'ın hataları oldu, olmadı değil ama bence yaşadığı bir hakem talihsizliğidir. Son dakika içinde yaşanan penaltıyı görmemesi doğal. Önünde Hakan Şükür ve Fatih Akyel sıçradılar. Bizim Fenerbahçe ile yaptığımız bir maçta yine Muhittin Boşat hakemdi. Yöneticilerimiz onunla ilgili sözler söylediler. Hatta ben, 'Bir daha İnönü'de maç bile seyredemez' dedim."
"Sezon başında biraz geri çekildim. Kafamı dinleyeyim dedim millet başladı hemen, 'Yetkisi kısıtlandı'. Ne yetkisi ya. Benim yetki bölgem belli. Neden kısıtlanayım ki? Bizim takımda, bizim kulüpte kimin ne iş yapacağı belli. Ama biraz konuşmayınca hemen başlıyorlar sallamaya. Yok böyle şey. Kulübümün hakları söz konusu olduğunda konuşurum. Konuştun mu bir mesaj vermelisin, dakika başı konuşmanın anlamı yok."
"Şampiyonlukta görünen o ki Fenerbahçe çok tehlikeli rakip. Ardından G.Saray geliyor. Ama Daum geldiğinde bunların olacağını söylemiştik. Daum çalıştırdığı takımı illa ki zirveye oynatır. Hele istedikleri olsun. Fatih hoca arayışlar içinde. Takımında yeni isimlere şans veriyor. Bu gayet doğal. Yadırgamamak lazım. Önce Fener, sonra G.Saray'la yarışacağız."
"Zamanında iyi futbolcuydum. Çok koşar toplara sert vururdum. İyi de olabilirdim ama o zamanın koşullarında olmadı. Tabii şimdiki aklım olsaydı çok daha farklı olabilirdi. Nasıl bir futbolcu olduğumu herkes görürdü. Ben de Beşiktaş'a gol attım, Fener'e gol attım. Her şeyim vardı ama yeteri kadar profesyonel değildim. Şimdi takımdaki gençlere bunu anlatmaya çalışıyorum."
Kaynak: Star Gazetesi
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Atletico Madrid'de üç ayrılık: Reinildo, Azpilicueta ve Witsel!

Atletico Madrid, Ruggeri'de mutlu sona yakın

Chelsea, Joao Pedro'yu bitirdi!

Thomas Partey, Arsenal'den ayrılıyor!

Manchester United'ın yeni hedefi Ivan Toney

Reinildo'nun yeni durağı Sunderland!

Milan'da ayrılık: Luka Jovic

Napoli, Darwin Nunez'in peşinde!

Real Madrid Vinicius ile sözleşme yenilemeyi planlıyor

Calvert-Lewin, Everton'a veda etti!
