Blatter, "İsviçreli olduğum için Dünya Kupası'na katılacağımıza seviniyorum" diye büyük bir gafla söze başlarken, Kadıköy'deki maçın üzerinden daha 24 saat geçmeden ve de raporları bile görmeden yaptığı yorumlarla tarafsızlığını bozdu. Blatter, İsviçre kamuoyuna şirin görünmek adına düzenlediği medya zirvesinde şunları söyledi: "Olaylar, fair-play'e aykırıdır. Türkler ilk maçtaki yenilgiden sonra iyi bir ev sahibi olarak hareket etme ve futbolda intikam olmayacağını gösterme şansına sahiptiler. Bu olaylarla ilgili soruşturma süreci başlamıştır. 9 Aralık'a kadar bir sonuç alacağız. Türkler'in de şikayetleri var. Bu konuyu da soruşturacağız. Suçlu bulunacak federasyona verilecek ceza, uyarıdan, geçici olarak müsabakalardan mene kadar uzanabilecek. Sert olacağız".

İntikam mı?

Blatter'in uluslararası prosedürlere aykırı bu davranışının ve hakem tayinlerinin değiştirilmesinin, FIFA seçimlerine kadar dayandığı ileri sürüldü. UEFA Asbaşkanı olan Şenes Erzik, 1998'deki seçimlerde Johansson'u, Blatter'e karşı desteklemiş, ancak başarılı olamamıştı. Başkanlığa getirilen Blatter'in karşısında 2002 seçimlerinde de duran Erzik, diğer adayların yanında yer almıştı. Bu çekişme, 2007'deki UEFA seçimleri öncesinde de kendini gösterdi. Blatter, Erzik'in aleyhine çalıştığını ileri sürerek, Fransız futbolunun yaşayan efsanesi Michel Platini'yi öncelikle FIFA Yönetim Kurulu'na aldı. FIFA Başkanı, UEFA seçimlerinde başkanlığa aday olacak Şenes Erzik'e karşı Platini kozunu ısındırmaya başladı.

Ayrıca 2010 Dünya Kupası organizasyonunda hayal kırıklığı yaşayan Türkiye'yi oylamada saf dışı bırakanlardan biri de Michel Platini'ydi. Türkiye, 2010 için finale kalsa, sonuçta da ev sahipliğini elde etse, Şenes Erzik'in UEFA seçimlerinde eli güçlenecek, diğer aday Platini'nin şansı riske girecekti.

Raporlar çok ağır

İsviçre maçının hakem ve gözlemcilerinin yaşanan olayları tüm detaylarıyla yazdığı ve özellikle Alpay ile Emre'yi suçladıkları öğrenildi. Federasyon ve futbolcuların 3 ile 5 maç arası ceza alması bekleniyor

İsviçre baraj rövanşı sonrası tünelde yaşanan olaylarla ilgili hakem ve gözlemci raporlarının çok ağır olduğu, özellikle Emre ve Alpay'ın raporlarda baş suçlular arasında gösterildiği öğrenildi.

Hakem odasının kapısının da kırıldığı bilgisinin yer aldığı raporda, Emre ve Alpay ile birlikte birkaç Türk ile İsviçreli futbolcunun isminin de geçtiği tespit edildi. Saha kenarındaki dördüncü hakemin tünelde yaşananları gördüğü ve yaklaşık 20 saniye süren arbede ile ilgili detayları raporuna yazdığı ifade edildi. Ayrıca maçın Polonyalı gözlemcisinin olayların başlangıç nedeni olarak Milli Takım Yardımcı Antrenörü Mehmet Özdilek'in hareketini gösterdiği ortaya çıktı.

Sabıka var

Yunanistan, Danimarka ve Ukrayna maçları sırasında tribün olayları nedeniyle FIFA'nın gönderdiği resmi uyarılar ile son raporlar ışığında Türkiye'ye verilecek cezanın 3 ile 5 maç saha kapatma olabileceği, ihraç kararının ise çok küçük bir ihtimal olduğu öğrenildi. Cezanın verilmesine dayanak olacak hakem raporunun ulaşmasının ardından 9 Aralık'taki Dünya Kupası kura çekimi öncesinde toplanacak FIFA Disiplin Kurulu, Türk federasyonu ve futbolculara verilecek cezaları açıklayacak.

Bu arada Futbol Federasyonu, FIFA'ya verilecek savunmayı İsviçreliler'in de en az Türkler kadar suçlu olduğu ve eğer ceza verilecekse bunun iki tarafa da eşit uygulanması gerektiği üzerine kuracak. Konuyla ilgili soruşturma başlatan Futbol Federasyonu, çıkacak rapor doğrultusunda savunmasını oluşturacak.

'Türk futbolu sahipsiz değil'

Bıçakcı, "Federasyonumuz her platformda haklarımızı sakin ve objektif olarak savunacak güçtedir" dedi. Erzik ise "Blatter'in yaptığı toplantı talihsizliktir" yorumunda bulundu

Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakcı, oyun içindeki sertliklerin dışında hiçbir sorunun yaşanmadığını, güvenliği tehdit edici bir unsura rastlanmadığını söyledi.

Bıçakcı, "Maçta meydana gelen olaylar karşılaşmanın tansiyonu da dikkate alındığında çoğunlukla sahada meydana gelen niteliktedir. Bizim güvenlik önlemlerimiz İsviçre havalimanına geldikten, gidene kadar tam anlamıyla eksiksizdir. Maç sonrasında yaşanan olaylar iki takımın oyuncuları ve yedek kulübesindeki görevliler arasında yaşanan bir olaydır. FIFA Başkanı Blatter'in olayın üstünden 24 saat geçmeden açıklama yapması tarafımızca yadırganmıştır. Biz bu yaşananların gün yüzüne çıkartılması için gerekeni yapacağız. Eğer biz bir ceza alacaksak bizim aldığımız cezanın benzerinin İsviçre'ye verilmesini isteyeceğiz. Bu konuda elimizden geleni yapacağız. Türk futbolu sahipsiz değildir. Federasyonumuz her platformda haklarımızı sakin ve objektif olarak savunacak güçtedir. Daha henüz disiplin kuruluna hiçbir dosya gitmemiştir. Sadece FIFA başkanının kamu oyuna yaptığı talihsiz açıklamaları vardır" dedi.

UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik ise "Blatter'in yaptığı toplantı talihsizliktir. Şimdiye kadar FIFA'da 25 yıla yakın bir süredir görev üstlenmiş biri olarak böylesine bir açıklamanın yapıldığını ilk defa görüyorum. Bu şaşkınlığımı Blatter'e de ilettim. Burada durum tespiti yapıldıktan sonra bazı gerçekleri göz önünde bulundurmamız gerek. FIFA Disiplin Kurulu bu olaylar için var. Hepimiz neler olduğunu gördük. Eğer Türkiye ceza alırsa İsviçre'de ceza alacaktır" diye konuştu.

Terim'den çağrı

Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, FIFA Başkanı Sepp Blatter'in açıklamaları ve Türkiye'nin İsviçre maçı nedeniyle ceza alıp almayacağı konusunda, "Ülke olarak herkes üstüne düşeni en ince ayrıntısına kadar yapmak zorunda. Hep birlikte hareket etmeliyiz" dedi.

Terim, olaylarda iki tarafın da "Ben haklıyım, diğeri haksız" diyemeyeceğini belirterek, "Türkiye, bu konuda herkesin önyargılı olduğu bir ülke, ancak dostluklarımızı misafirperverliğimizi kimseden esirgemedik. Siyasilerimize, özellikle basınımıza çok iş düşüyor. Hep beraber hareket edeceğiz. Türkiye'ye karşı zaten önyargı var. Kurayı çektiğimiz günden bu yana İsviçre basınını takip ederlerse tahrik sayılabilecek birçok done bulunabilir" dedi.

Blatter'in henüz 24 saat geçmeden, bu kadar duygusal bir yaklaşım içinde olmasını beklemediğini anlatan Terim, "Kasetleri izlemesi lazım, iyi analiz etmesi lazım. Bir ülkenin suçlanması kolay değildir. Soğukkanlı olması lazımdı" diye konuştu.

'Ayağımı kaldırdım'

İsviçre maçı sonrası yaşanan olayların odağındaki isim Milli Takım antrenörü Mehmet Özdilek, kendini savundu. Özdilek, "Biz bu maçın bu atmosferde oynanacağını biliyorduk. Hak etmediğimiz bir sonuç almıştık. Orada hakemin ortaya koyduğu tavırları da gözardı etmemek lazım. Maç düdüğü çaldığında ben kulübede olmadığım için sahaya doğru giderken 11 İsviçreli oyuncunun tünele doğru koştuğunu gördüm. Bu da aslında hoş olmayan bir davramış biçimiydi. Bir tanesi yanımdan geçerken üstüme doğru geldi, ben de ayağımı kaldırdım. Döndükten sonra arkamdan tekme yedim" dedi.

Şahin'den tepki

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, hiçbir mazeretin arkasına sığınılmaması gerektiğini ifade etti. Şahin, "Eğer milli takım, saha kenarından iyi motive edilseydi ve futbolcularımız kalan altı dakikayı iyi değerlendirseydi Almanya vizesini alabilirdik" diye konuştu. Bakan Şahin, Blatter'in de bir İsviçre futbol taraftarı gibi konuştuğuna dikkat çekti, "Bu kendisine yakışmamıştır" yorumunu yaptı.

Schily: Skandal

Almanya İçişleri Bakanı Otto Schily, Türkiye-İsviçre maçından sonra izlenen şiddet görüntülerini skandal olarak nitelendirdi. Schily, "Türk futbolunun imajı dün büyük zarar gördü. Şiddet eylemlerini yapanlara sert ve kararlı bir biçimde davranılmalıdır. Barışcı futbol taraftarları adına Türkiye Futbol Federasyonu'na, polisin suçluları bulma çabalarına destek vermesi ve gelecekte şiddete başvuranlara karşı daha iyi mücadele etmesi konusunda acil çağrıda bulunuyorum" dedi.