
"Kimi arkadaşlarım için ‘oya dayalı’ ifadesi kullanılıyor. Oysa bu arkadaşlarımın hepsi, geçen dönem de yanımdaydı ve hiçbiri listeye girmedi. Üstelik benden de hiçbir istekleri olmadı. Fakat buradaki sıkıntı şu; camianın içinden bir adam aldığınızda, hemen ‘Bu grupçu, şu oya dayalı bir adam’ deniyor. Ben bu şekilde şu ana kadar yönetimime kimseyi almadım. Geçen dönemde listemde yer alan grupçu yok. Ama ne oldu? Camia ile koptuk."
"Benim ağzımdan hiçbir zaman, ‘Hasan Arat şöyledir, böyledir’ gibi sözler çıkmamıştır. Ben Beşiktaş’ta, bugüne kadar gerçekten hiç alışık olunmayan bir hitap şeklinin başladığını söyledim. Ve bundan dolayı hissettiğim rahatsızlığı belirttim. Zaten, benim şu an eleştirme hakkım yok. Çünkü bugüne kadar icraatları yok ! Onlar beni eleştirebilir; Çünkü bizim icraatlarımız var."
"Benim yaşımın genç olması, kiminin kıskançlık, kiminin beğenmemek, kiminin istememek gibi kişisel duygularını ön plana çıkarması sonucu camiada bölünme oldu. Oysa kulübü idare etmeye kafamızı yorduk. Bana seçim dönemi niye Çarşı’ya gitmiyorsunuz diye sordular. Normal zamanda gitmediğim bir yere, oy almak için gitmek bana yakışmaz. Taraftarımızla olan ilişkilerde bize hep öcü gibi bakılmıştır. Bu yanlıştır. Dönemimizde, amigolara para verildiğini bir tek kişi söyleyemez."
"Bir yıllık takımın performansı çok kötü olsaydı, belki bizler de kendimizi daha başarısız kabul edecektik. Ama takımdaki taşların yerine oturması, teknik kadronun, menajerin başarısı, yapılan transferlerin bu sene daha sağlıklı olması, elbetteki seçimi etkileyecek."
"Sinan’ı bu göreve getirirken, çok tepki aldığımızı biliyorsunuz. Onun en büyük özelliği, insan ilişkilerinde çok iyi olması. Zeki, söylediklerinde son derece dengeli. Futbolcularla müthiş ilişkisi var. Bunda da futboldan gelmesinin büyük rolü var. Tabii, kendisine yetki de verdik."
"Önümüzdeki dönem, yabancı transferleri için bazı çalışmalarımız var. Yıldız getireceğim diye konuşmam. Ama takımın ihtiyacı olan yıldız futbolcularla şu anda görüşmelerimiz devam ediyor."
"Tamamlayamadığımız projelerimiz var. Bunların başında Fulya geliyor, ikinci sırada stat var, üçüncüsü Akatlar. En önemlisi bugün Beşiktaş, futbol yatırımına alınmış bir kurumdur. Beşiktaş Futbol Yatırımları A.Ş ile Beşiktaş Jimnastik Kulübü arasındaki hukuki ilişkilerin sağlıklı bir zemine oturtulması lazım. Örneğin 31 Mart’ta BJK seçimini yapacak ve yönetimini belirleyecek. Ama kulübün, hiçbir şekilde şirketin yönetim kurulunu seçmeye hakkı yok. Ben hâlâ oranın başkanıyım. Yarın kulübün başına başka bir kişi göreve geldiği zaman, eski yönetim orada görevine devam edebilir. Beşiktaş Jimnastik Kulübü yüzde 85 hisseye sahip olduğu için, istediği zaman orada genel kurula gidip başkanını seçmeye hakkı vardır. Ama olağanüstü genel kurula gitmek için 1-1.5 aylık bir süre vardır. Bu süre içinde yönetim orada görevine devam ediyor olabilir. Eğer kötü niyetli ise düşünün."
"İnönü Stadı ile ilgili bir Alman firmasıyla proje çalışması yaptık. Model tamamen zeminin aşağı indirilerek, kapasitesinin arttırılması üzerine kurulu. Ve portatif elemanlarla, yeni açığın üstünün kapatılması. Hesabımız şu; herşeyi halledebilirsek, 2003’ün sezon bitiminde kazmayı vurup, çok hızlı hafriyatla zemin indirilecek."
"Son 6 aylık dönemde, mali, idari olarak ve sportif açıdan devrimsel değişiklikler yapıldı. Bir kere kurumsallaştık. Son iki ayda, Nihat’ın satışı ve Halk Arz ile 20 milyon dolar para koyduk kasaya."
"Süleyman ağabey, çok özel bir insan. Kulübe hayatını adadı. Ailesi, işi, hobisi yok. En büyük sevgisi Beşiktaş’tı. 16 yıl heyecanla ve aşkla, o hizmeti verdi. Keşke şu dönemde, yanımızda olsaydı. Bize bilgi verseydi."
"Üyelere vermek istediğim mesaj şudur. Bu iş, heyecan ve sevgi işidir. Bunlar biterse, iş de biter. Ama ben hâlâ bu heyecanı ve sevgiyi hissediyorum. Seçimden sonra başkanın en başta camiadaki bölünme ve parçalanmayı tamir etmesi gerekir. Ve belki de onursal başkanımız da, burada önemli bir rol alır. Muhakkak tekrar bir vücut haline gelmemiz lazım. Koltuk savaşlarını bırakmalıyız. Kim kazanırsa, diğer tarafa yardımcı olmalı."
Asbaşkan Yıldırım Demirören, Daum’u hiçbir yere bırakmayacaklarını yeniledi. Demirören, Almanya’da devam eden dava sonucunda, Türkiye’de çalışmasının yasaklanması halinde bile, gerekirse Alman hocayı malzemeci olarak kulüpte tutabileceklerini söyledi. Başkan Bilgili ise Daum’un bu davadan sonra mutlaka bir ceza alacağını hatırlattı. Bilgili, "Ancak bu, para cezası olacaktır. Bu yüzden sorun yok" dedi ve şöyle devam etti: "Kendisi, ülkesindeki futbol mafyasının kurbanı oldu. Adamı neredeyse kokain satıcısı konumuna soktular. Mahkemede yapılan pazarlıklarda Daum’a 150 gün ceza verip, paraya çevirmeyi teklif ettiler. Ancak hocamız, yüz kızartıcı anlamına gelmeyen 90 günde ısrarcı. Ceza ne olursa, olsun onunla ilgili düşüncem değişmez. Artık daha olgun bir Daum var."
Serdar Bilgili 1963’te İstanbul’da doğdu. Orta öğrenimi Robert Kolej’de, yüksek öğrenimini ABD University of Redlands’da işletme bölümünde yaptı. Viyana’da, Birleşmiş Milletler’de bir yıl staj yaptıktan sonra yurda döndü. İş hayatında tekstil, turizm ve inşaat sektöründe faaliyet gösteriyor. 1992 -98 yılları arasında Beşiktaş’ta genel sekreterlik görevinde bulundu. İngilizce ve Almanca biliyor, evli bir çocuk babası.
LİSTESİ
ASİL
• İbrahim Altınsay
• Yıldırım Demirören
•
Haşmet B.Kürüm
• Fikret Ercan
• Levent Erdoğan
• Hüsnü Güreli
• Cengiz
Kaptanoğlu
• Muzaffer Nasıroğlu
• Kıvanç Oktay
• Fikret Orman
• Behçet
Ümitlen
• İsmail Ünal
YEDEKLER
• Deniz Atalay
• Cem Bilge
• Emin
Önal
• Mete Düren
• Ahmet Kavalcı
• Hüseyin Bican

Donyell Malen yıldızlaştı, Aston Villa iki golle kazandı!

Everton, Crystal Palace'ın serisini bitirdi!

Bologna, Pisa'yı farklı geçti

Wolverhampton'a 86'da şok!

Newcastle United, sahasında Postecoglou'yu üzdü!

Amorim'den kaleci tercihi için açıklama!

Liverpool için her şey tersine döndü!

Arsenal'den Kenan Yıldız'a yakın takip!

Athletic Bilbao'dan Filistin'e özel destek

Athletic Bilbao, Mallorca'yı iki golle devirdi!
