Bu haberi yazdır
Yapma be Luce! Luce Meclis'i göreve çağırdı. Oysa biz kendi işimizi kendimiz görür, futbolumuzla ezer geçeriz...
 
Yapma be Luce! Luce Meclis'i göreve çağırdı. Oysa biz kendi işimizi kendimiz görür, futbolumuzla ezer geçeriz...
Samsun yenilgisi, Antep hezimeti ve son olarak Ankaragücü beraberliği... Araya sıkışan Bursaspor galibiyeti de Beşiktaş’ın üzerindeki kara bulutları dağıtmaya yetmedi. Üstelik bu süreçte görülen kırmızı kartlar, alınan cezalar, yaşanan sakatlıklar ve İlhan Mansız’ın gidişi de bizi olumsuz yönde etkiledi. İşler şu anda yolunda gitmiyor. Bu gelişmelerin ardından Mircea Lucescu, Ankaragücü maçının ardından 'engellendikleri' yolundaki iddialarına devam etti. Amaçlarının futbol oynamak olduğunu belirten Rumen hoca, "Güven ve adalet kavramının sarsıldığı bu ortamda Türk futbolu kaosa sürükleniyor. Sosyal bir patlama meydana gelmeden parlamentonun bu olaylara müdahale etmesi gerek" yorumunu yaptı.

Halbuki gerek yok bunlara. Oynadığı futbolla, oluşturduğu süper kadroyla rakiplerini ezip geçen Beşiktaş için gelip geçici bütün bu olumsuzluklar. Biz kendi işimizi kendimiz görürüz. Nitekim 101. yılımızda da eze eze şampiyon olacağız. Bu yolda, hakem engellemelerini de masa başı oyunlarını da boşa çıkarmasını biliriz. Çünkü biz Beşiktaş'ız. Çünkü biz rakiplerimizi futbolumuzla eziyoruz. Çünkü biz taraftar-futbolcu-yönetim bütünleşmesini yaşayan bir kulübüz. Bu yüzden gereksiz açıklamalarla kendi kendimizi strese sokmaya gerek yok. Biraz sakin, biraz aklıselim olalım yeter. 2003-2004 sezonu şampiyonu biz olacağız. Kimbilir UEFA Kupası'nı da belki müzemize götüreceğiz. Biraz sakin olalım, gerilimi yükseltmeyelim yeter. Peki Luce neler söyledi. İşte söyledikleri:

"Ankaragücü maçında sahada bir engellenen bir de desteklenen takım vardı. İbrahim'in ceza alanında çekilmesini mi, Sergen'e yapılanların es geçilmesini mi söyleyeyim. Bize 50'nin üzerinde faul yapıldı. Bir de kart sayılarına bakın, inanılacak gibi değil. Ortada engelleme var...

Takımı ileri çıkarıyorum, hücum anında rakibimiz faul yapıyor. Dönen top da aleyhimize kontratak olarak gelişiyor. Yapılan faullerde hakem oralı olmuyor. O zaman bana yapacak ne kalıyor? Tabii ki takımı ileri çıkarmamak. Böyle devam ederse bunu yapacağım. Pozisyon riskine girmeyeceğiz. Topu da tribünlere göndereceğiz. Benzer olaylar Çavuşesku döneminde Romanya'da da yaşandı. Bir takım desteklendi. Bunun ardından Rumen futbolu önce rekabeti, sonra da kaliteyi kaybetti. Hâlâ bunun sancıları yaşanıyor. Türkiye de şu anda böyle bir kaos ortamına sürükleniyor. Parlamento'yu da bu yüzden göreve çağırıyorum...

Bu ne ilkti, ne de son olacak. En azından bir iki maç daha aynı muameleye maruz kalacağımızı düşünüyorum. Birileri puan durumuna bakıp 'denge' sağlandığını düşünene kadar bu böyle sürüp gidecek. Eşitlik sağlandıktan, zirve yarışı kızıştıktan sonra da umarım bizi rahat bırakırlar. Açıkçası, puanlar açısından denge sağlandığında her takımın mücadele şartları eşit olacaksa, kimse kayırılmayacaksa, ben belli bir noktadan aynı anda başlamaya razıyım...

Benim isyanım buna. Dediğim gibi, istersem takımı hiç ileri çıkarmam. Bazılarının 'akıllıca' kararlarını engellemeye çalışırım. Ancak bunu yapmıyorum. Ne yazık ki, 'akıllılar' Beşiktaş'ın önünü kestiler"

Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Bizi Takip Edin
Karakartal Twitter Karakartal Facebook Page Karakartal RSS Karakartal İphone Karakartal Mobil
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL
En çok yorumlanan haberler