Tigana hafta içi televizyon ve gazetelerde kurulan kadrolara inat, yine kendi bildiği taktiği ve takımı sürdü sahaya. Sakatlıktan kurtulan Delgado kağıt üzerinde kilit adam olmasına rağmen topla ilk buluştuğu anda dakikalar 15’i gösteriyordu.  İşin daha trajik olan kısmı ise bu dakikaya kadar Runje’nin attığı uzun toplar çift basamaklı hanelere ulaşmıştı bile.  Milyonlarca Euro verilerek alınan Delgado ve Ricardinho’ya bu sistemde yazık oluyor. Bir tanesi sürekli kulübede beklerken, oynama şansını yakalayabilen ise defanstan atılan uzun topları seyretmek zorunda kalıyor.

Gençlerbirliği atağa hızlı çıkabilen bir takım olmasına rağmen Beşiktaş rakibine kontra atak şansı vermedi. Gecenin Beşiktaş adına artıları kontrolü oyunu başarı ile uygulaması ve duran top silahını çok iyi kullanmasıydı. Önceki senelerde  Beşiktaş için sadece kabus olan duran toplardan pozisyon ve gol üretmesi Tigana’nın Beşiktaş’a en büyük katkısı.

Toraman için özel bir paragraf açmamız gerekiyor.  Birkaç ay öncesine kadar Türkiye’nin  en iyi stoperlerinden biri olarak gösterilen Toraman, Tigana’nın gelmesiyle birlikte çekildiği sağ bek bölgesinde her geçen gün erimeye devam ediyor.  Hiç bilmediği kanatta iyi niyeti ile elinden geleni yapmaya çalışıyor ama bir kanat oyuncusu olmadığı için hem ofansta hem defansta takıma katkı sağlayamıyor. Beşiktaş’ın ikinci kaptanı olan Toraman Tigana’nın bu anlamsız ısrarı devam ederse yıldızı yavaş yavaş sönecek.

Taktiğin gazabına uğrayan diğer oyuncu ise Nobre. Maç boyunca hem ofansif hem de defansif anlamda çok ciddi mücadele gösterdi ve maçın kahramanı Gökhan Zan ile beraber sahanın en iyisi idi ama ligin başından beri iyi bir performans sergilemesine rağmen Beşiktaş’ın gölcüsünün Nobre’nin ligde sadece bir golü var. Uzun top sisteminin içinde istediği topları alamayan Nobre’nin şansı ise Beşiktaş seyircisinin her şeyin farkında olması. Maçın sonralarına doğru cımbızla çeker gibi Nobre’yi maçın yıldızı ilan edip bağırlarına bastılar.

Maçın kırılma noktası ise Tigana’nın haftalardır süren ısrarını bozduğu ve tek forvetli sisteme dönüp Ricardinho ve Delgado’yu Nobre’nin arkasına koyduğu andı. Geldiği günden beri maça en doğru müdahalesini yapan Tigana Beşiktaş’ın el frenini indirdi ve takımı rahatlattı. Gerçi gol bir duran toptan geldi ama Ricardinho’nun oyuna girdiği dakikadan gol dakikasına kadar geçen 5-6 dakikalık bölümde bile Beşiktaş seyircinin özlediği kombine atakları görme şansını yakaladık.

Kazanılan ve zirveye doğru ilerlenen bu maç sonrası aslında daha güzel bir yazı yazmak çok daha basit ve keyifli olurdu ama her zaman söylediğimiz gibi Beşiktaş bu sistemle ancak şansının yaver gittiği haftalar puanları toplar. Testi kırılmadan biz uyaralım dedik. Bu hafta işler yolunda gitti ve herkesin şüphe ile baktığı Runje son dakikada Beşiktaş’ı ipten aldı ama geçen hafta olduğu gibi her zaman şansı yaver gitmeyebilir bir takımın. Her şeye rağmen önündeki zorlu Avrupa ve lig maçları öncesi kazanılan bu maç çok önemliydi ve rakiplerinin kaybettiği puanlar sonrası Beşiktaş kazanmak zorunda olduğu bu maçtan üç puan ile ayrılmasını bildi.  Darısı Perşembe gecesine…