Ekibimizin başarılı çalıştırıcısı Ertuğrul Sağlam, siyah-beyazlı taraftarların kulübün resmi internet sitesi vasıtasıyla 24 Ağustos-14 Eylül tarihleri arasında yönelttiği soruları yanıtladı. Sağlam, Türkiye'deki yerli hocalara karşı duyulan ön yargı sizi korkutuyor mu'' şeklindeki bir soru üzerine, ''Her şeyin bir ilki vardır. Umarım benimle beraber kamuoyunun, spor kamuoyunun, yöneticilerin, yerli teknik adama bakış açısı değişecek. Türk futbolunun en büyük sıkıntılarından bir tanesi devamlılık ve istikrar. Şu ana kadar böyle bir şey olmadı ama ben ilk olmak istiyorum'' dedi.
Genç olmasının tecrübesizlik olduğunun düşünüldüğüne ve kendisine ''Tecrübesiz'' denildiğini dile getiren Ertuğrul Sağlam, ''Ama ben yeteri kadar tecrübe edindiğime inanıyorum. İnsan sadece kendisi yaşayarak tecrübe edinmez, başkalarının yaşadıklarından da kendisine tecrübe edinebilir. Ben bunu çok iyi yaptığıma inanıyorum. Gençliğimin, dinamizmimin, enerjimin de çok büyük bir avantaj olacağını düşünüyorum'' diye konuştu.
Genç teknik adam, çalıştığı bütün teknik direktörlerden bir şeyler aldığını dile getirirken, kimseyi örnek almadığını, taklit etmediğini ve yolundan gitmediğini vurgulayarak, ''Eğer ben ülkemde ve Avrupa'da söz sahibi bir teknik direktör olmak istiyorsam kendi ekolümü, kendi futbol kültürümü oluşturmam gerekiyor. Bir çok teknik adamdan bir çok şey öğrendim ama bir Ertuğrul Sağlam ekolü oluşturmak zorundayım'' ifadelerini kullandı.
-''KALICI OLMAK İSTİYORUM''-
Beşiktaş'taki hedeflerini de açıklayan Sağlam,
öncelikle siyah-beyazlı camianın güvenini pekiştirmek, daha sonra da uzun yıllardır hasreti çekilen şampiyonluklara imza atmak ve Beşiktaş'ta kalıcı
olmak istediğini söyledi.
Sağlam, öncelikli hedeflerini ise ''Beşiktaş'ta sezonu şampiyon bitirmek, Fortis Türkiye Kupası'nı kazanmak ve
Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale çıkabilmek'' diye açıkladı.
''Eski takımınızda teknik direktörlük yapmak nasıl bir duygu'' sorusunu yanıtlayan Sağlam, ''Bu çok güzel bir duygu. Futbolculuk dönemimde şampiyonluk yaşamıştım, şimdi sıra teknik adam olarak şampiyonluk kupasını kaldırmaya geldi'' dedi.
Şampiyonlar Ligi için kadrolarının yeterli olup olmadığı, şeklindeki soru üzerine Ertuğrul Sağlam, ''Kendimize inandığımız zaman, potansiyelimizin farkına vardığımız takdirde Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olacağımıza inanıyorum. Ayrıca, sezonun başı olması sebebiyle yüzde 50-60 oranında bir kapasite ile oynadığımızı söyleyebilirim'' şeklinde konuştu.
-''BAŞARIMI ÇOK ÇALIŞMAMA BAĞLIYORUM''-
Sağlam, ''UEFA'nın sizi umut vaat eden 20 teknik adamdan birisi olarak göstermesini nasıl buluyorsunuz? Bu başarınızı
neye borçlusunuz'' şeklindeki soruyu da şöyle yanıtladı:
''Başarıyı çok çalışmaya ve oyuncularımızla, beraber çalıştığım insanlarla çok sıcak
ilişki kurmama bağlıyorum. UEFA'nın verdiği bu unvan bana onur verirken, mutlu ederken, aynı zamanda sorumluluk yüklüyor ve daha çok çalışmamız
gerektiğini söylüyor.''
Avrupa'da Türk antrenörlüğünü temsil etmek istediğini anlatan Sağlam, ''Kendi gelişimime katkı sağlayabilecek, kendi
anlayışımı çok rahatlıkla uygulayabileceğim herhangi bir kulüpte çalışabilirim'' ifadelerini kullandı.
-''FARKLI 11'LER TAKIMI ETKİLEMEZ''-
''Her maç farklı bir 11'le oynamak takımı etkilemez mi'' sorusunu ''Bence etkilemez'' diye yanıtlayan Ertuğrul Sağlam,
''Bir oyun sistemimiz, anlayışımız var. Dolayısıyla her mevkide oynayan oyuncu bu oyun sistemine sadık kalıp, performansını en üst seviyede takım
menfaati doğrultusunda yansıtmak zorunda. Değişenler sadece futbolcuların isimleri oluyor, anlayış olmuyor. Bu durumda farklı 11'lerin takımı
etkileyeceğini düşünmüyorum. Sadece oyuncular değişiyor anlayış ve sistemde herhangi bir değişiklik söz konusu olmuyor'' diye konuştu.
Oyun
sistemlerinde değiştirmeyeceklerini ve taviz vermeyecekleri tek yerlerinin defans olduğunu kaydeden Ertuğrul Sağlam, 4'lü defanstan kesinlikle
vazgeçmeyeceklerini dile getirerek, şunları söyledi:
''Bunun yanında orta sahada, ön tarafta değişik kurgularla oynayabileceğiz. Bu da rakibe
göre, oynayacağımız maçın önemine göre, rakip takımdaki oyuncuların kalitesine göre değişiklik gösterecek. Ya da çeşitli sebeplerden dolayı orta
sahada ve ön tarafta değişiklikler yapacağız. Zaman zaman tek forvet oynayacağız. O günkü şartlarda kim daha fazla katkı sağlarsa onu oynatacağız.''
-''TRANSFERDE KULÜBÜN EKONOMİK DURUMUNU GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURDUK''-
Genç teknik adam, ''Gerçekten Diatta ve Higuain
transferlerine sıcak bakıyor muydunuz'' sorusunu ise ''İkisine de ben 'evet' dedim, ben istedim'' dedi.
Sağlam, ''Bizim bu sene transfer yaparken
göz önünde bulundurmamız gereken bir çok unsur vardı. Bunlardan bir tanesi de kulübün ekonomik yapısı. Bu ilk kriterdi, o yüzden çok pahalı oyuncular
alamadık. Kulübümüzü zorlamayacak ve takım içindeki dengeleri bozmayacak oyuncular aldık. Bu oyuncularda da tabii ki bir kalite aradık'' ifadelerini
kullandı.
''Keşke imkanlarımız el verseydi de her istediğimiz futbolcuyu alabilseydik'' diyen başarılı çalıştırıcı, ''Transferlerde kulübün
ekonomik durumunu göz önünde bulundurmak zorunda kaldık, o da çok doğru bir politikaydı bence. Kulübü ekonomik anlamda zora sokup geleceğini ipotek
altına alamazdık. Forvete alacağımız oyuncu genç olsun, gelecek vaat etsin, hedefi, beklentileri olsun bu işten diye düşündük. Bobo'da olduğu gibi bu
transferimiz de hem ekonomik anlamda, hem de performans anlamında takımımıza katkı sağlasın istiyoruz'' şeklinde konuştu.
Bu sezon kendi imkanları
dahilinde transferde en iyisini aldıklarını düşündüğünü de kaydederek, şunları kaydetti:
''Tabii ki daha iyi futbolcuları almayı her antrenör
ister. Ronaldo'yu, Shevchenko'yu, Rio Ferdinand'ı her antrenör ister. Ama kulübün gerçekleri ile yüzleşip ona göre çalışmalar yapmak lazım.''
-''HIGUAIN ELİMİZDEKİ FORVETLERDEN FARKLI''-
Ertuğrul Sağlam, ''Higuain gol sorunumuzu çözebilecek mi'' şeklindeki bir
soru üzerine, Arjantinli oyuncunun ellerindeki santrforlardan daha değişik özelliklere sahip olduğunu söyledi.
Higuain'in, Bobo, Nobre ve
Batuhan'ın olduğu bir bölgede topla daha iyi dripling yapabilen, rakip öne çıktığında arkadaki boşluğu çok daha çabuk değerlendirebilen bir oyuncu
olduğunu kaydeden Sağlam, ''Golcü özelliği de var ama bu golcü özelliğini ne kadar buraya yansıtacak onu da zaman gösterecek'' derken, Diatta'nın
transferini yapma sebeplerini de şöyle açıkladı:
''Bizim hem defansın sağ bölgesinde oyuncuya, hem de stopere ihtiyacımız vardı. Diatta iki yönlü
bir oyuncu olduğu için iki tane futbolcu almaktansa bir tane almak daha mantıklıydı. Diatta'yı bu yüzden tercih ettik. Sezon içindeki yoğun maç
trafiğinde alternatifi bol bir kadro oluşturmak zorundaydık. Bu yüzden Diatta'nın alınması gerekiyordu.''
-''GEREK GÖRÜRSEK OCAK AYINDA TRANSFER YAPARIZ''-
Sağlam, gerek görmeleri halinde Ocak ayında transfer yapmayı kesinlikle düşündüklerini belirterek,
''Ayrıca önümüzdeki sezonun hazırlıklarını yapmak için de transfer yapabiliriz. Ana transfer döneminde 7-8 tane oyuncu almaktansa arada yapılan yeni
sezon transferleri daha faydalı olur'' dedi.
Yurt dışında futbolcu araştırmalarının sürdüğünü kaydeden genç teknik adam, son olarak da yardımcısı
Mutlu Topçu'nun Finlandiya-Polonya maçını izlediğini söyledi.
Transferdeki değişimin sıkıntılarını sezon içinde yaşayacaklarını anlatan Ertuğrul
Sağlam, ''Büyük camiaların bu değişim sürecini çok kısa zamana indirmesi gerek, çünkü camianın da bu şekilde bir hoşgörüsü yok. Bu bizim için bir
dezavantaj gibi gözüküyor ama bu dezavantaja rağmen başarılı olacağımızı düşünüyorum'' diye konuştu.
-''AMOKACHİ, MRMİÇ VE ŞİFO'YU İSTERDİM''-
Ertuğrul Sağlam, ''Eğer şansınız olsaydı futbol oynadığınız dönemdeki oyunculardan hangisini takımınızda görmek
isterdiniz'' sorusunu üzerine ''Şifo Mehmet, Amokachi'yi görmek isterdim. Şu anda iyi bir kalecimiz var ama Mrmiç'i görmek isterdim. Bunlar hem iyi
futbolcular hem de üst düzey profesyoneller'' yanıtını verdi.
Taraftarların takıma gerekli şekilde katkı sağladığına dikkati çeken Sağlam, şu anda
bir değişim yaşadıklarını ve yaşanabilecek sıkıntılarda onlardan hoşgörü beklediklerini söyledi.
Sağlam, ''Nobre'nin gol sorununu nasıl çözmeyi
düşünüyorsunuz?'' sorusunu da ''Nobre daha önceki dönemlerde golcü bir oyuncuydu. Şimdi şanssız bir dönem geçiriyor. İyi bir başlangıç yaparsa gol
sorununu da kendisi çözer diye düşünüyorum'' diye yanıtladı.
Beşiktaş'ın gollerinin geç gelmesinin hatırlatılması üzerine Ertuğrul Sağlam, ''Geç
gelsin ama gelsin. Sezon başında bir takım sıkıntılar oldu. Özellikle ön tarafta sıkıntılı maçlar oynadık bundan sonrasının daha rahat olacağını
düşünüyorum'' dedi.
-''OYUNCU HOCASININ KARARINA SAYGILI OLMALI''-
Kendisinin oyunculuğu döneminde, antrenörlerin
kararlarına hiçbir zaman fevri davranmadığını ve hep profesyonel açıdan baktığını anlatan Sağlam, o yüzden futbolcularından da bunu istediğini
söyledi.
Sağlam, ''Herkes hocasının kararına ve oyuna giren futbolcu arkadaşına saygı göstermek zorunda. Böyle bir şeyi kesinlikle kabul etmem''
ifadesini kullandı.
Şut konusunda sezon başından beri bir sıkıntılarının bulunduğunu kabul eden Ertuğrul Sağlam, ''Şut futbolda artı bir değer. Bu
eksiği gidermek için oyuncularımızın hem anlayışlarını hem de antrenmanlardaki çalışma tempolarını değiştirmek zorundayız'' şeklinde konuştu.
-''RÜYA TAKIMI BU SEZON OLUŞTURACAĞIZ''-
Sağlam, ''Rüya takımı ne zaman göreceğiz'' sorusunu ''Rüya takımı bu sene
oluşturacağız'' diye yanıtlarken, ''Çocukken hangi takımı tutuyordunuz?'' sorusu üzerine de ''Çocukken çok fanatik derecesinde bir takım tutmuyordum
ama hayatımın her döneminde Beşiktaş'a karşı bir sempatim olmuştu'' ifadesini kullandı.
Şampiyonlar Ligi'ndeki rakipleri değerlendiren Ertuğrul
Sağlam, ''Çok güçlü ekipler. Liverpool bence şu anda dünyanın en iyi futbol oynayan takımı. Porto ve Marsilya geçmişteki güçlerinde değiller, o da
bizim için bir avantaj'' dedi.

Luka Modric'ten Jose Mourinho itirafı!

Pjanic'ten Kenan Yıldız'a büyük övgü

Manchester United'a evinde şok sonuç!

West Ham ile Brighton gol düellosunda yenişemedi

Semih Kılıçsoy, İtalya'da haftanın 11'inde!

Manchester City'de Antoine Semenyo için geri sayım

Roma'dan sürpriz fesih kararı!

Manchester United, McTominay'ı istiyor!

Milan, Maignan ile masaya oturuyor!

Borussia Dortmund, Oscar Bobb'un peşine düştü!

















