Arjantinli yıldız Delgado, Beşiktaş Dergisi'nin Nisan sayısında takım arkadaşlarının sorularını cevapladı. Türkiye'de futbol oynamanın gerçekten çok zor olduğunu, Türkiye'deki futbolcuların çok zeki olduğunu belirten Delgado, "Dışarıdan göründüğü kadar kolay değil gerçekten. Türkiye'deki futbolcular çok zeki. Topa vurmadan, pasımı vermeden nereye atacağımı tahmin edip kesiyorlar" dedi.

Takımı mağlup olduğunda kendisi için her şeyin tekrar maç kazanana kadar üzüntülü devam ettiğini dile getiren Delgado, "Maçı kaybettikten sonra benim için her şey, tekrar maç kazanana kadar üzüntülü devam ediyor. Bence futbolun içinde olabilecek en kötü şey bu. Hayat devam ediyor, yaşamanız gerekiyor, işiniz ve aileniz var. Ama yaptığınız hiçbir şeyden zevk almıyorsunuz. Tekrar maç kazanana kadar geçen bu süreç, gerçekten çok kötü bir dönem. Diğer futbolcuların bu süreci nasıl yaşadığını bilemiyorum, ama tahmin ediyorum ki, bu söylediklerim yüzde 99'u için geçerlidir" ifadelerini kullandı.

Her maç kendisinden iyi futbol beklenmesinin kendisinde stres oluşturmadığını söyleyen Delgado, "Benim haricimde sahada 10 kişi daha var. Ben takımın kilit adamı olduğumu düşünmüyorum. Bu nedenle bir sıkıntı oluşturmuyon" ifadelerini kullandı.
Futbol hayatımda Basel'i ilk sıraya koyduğunu belirten Delgado, "Çünkü Güney Amerika ile Avrupa birbirinden çok farklı. Beni oradan çıkarıp Avrupa'ya getirdiler ve Basel'de çok farklı şeyler öğrendim. Bugün Beşiktaş'taysam, bunu Basel'e borçluyum. Böyle büyük bir kulübe gelmemi sağladığı için hayatımda çok kilit bir önemi var" dedi.

Basel'de oynarken Schalke ile oynadıkları UEFA Kupası maçında attığı frikik golü hayatı boyunca unutamayacağını söyleyen Delgado, "Basel'de oynarken Schalke ile UEFA maçımız vardı ve 60-70 bin seyircinin önünde oynuyorduk. Maça son 20 dakikada girmiştim ve gol atmayı çok istiyordum. 88. dakikada bir frikik oldu ve ben hayatımda ilk kez bir maçta frikik attım. O da gol oldu. O gol sayesinde maçı 1-1 berabere bitirdik. Hayatım boyunca unutamam o anı" diye konuştu. Delgado, ailesinin özellikle büyükbabasının mimariyle ilgilendiğini belirterek, "Eğer futbolcu olmasaydım ailemi mesleği olan mimarlığı devam ettirirdim" diyerek sözlerini noktaladı.