Bu haberi yazdır
"Hiçbir yere gitmiyorum"
 
Kaynak : Karakartal.com
Hiçbir yere gitmiyorum
"Gitti, gidiyor" denen Ailton Goncalves Da Silva , tüm merak edilenleri Sanem Altan'a anlattı: "Rıza Hoca ile aramız iyi değildi. O günlerde bile ayrılmayı düşünmedim. Tigana ile daha rahatım. Emin olun, bu sezon Beşiktaş'tayım." diyen Ailton, merak edilen daha birçok soruya çarpıcı cevaplar verdi.

7 sezon Alman Ligi'nde oynadın, gol krallıkları yaşadın, hatta Werder Bremen'deyken Bundesliga'da en çok gol atan 3 yabancı futbolcu arasına girdin. Sonra Türkiye'ye, Beşiktaş'a geldin. Gelmeden önce Türk futboluyla ilgili neler biliyordun? Seni şaşırtan şeyler oldu mu Türk futbolunda?
"Buraya gelmeden önce, burada oynamış arkadaşlarım vardı, Türk olanlar vardı; onlarla konuşuyordum. Bana burada insanların çok açık yürekli, cana yakın insanlar olduklarını söylediler. Geldikten sonra da futbolun nasıl olduğunu anlattılar. Buraya gelince orada bana anlatılanların tamamen doğru olduğunu, hatta artıların, fazlaların olduğunu gördüm. Tabii ki Türkiye'de oynanan futbol çoğu zaman Premier Lig, ispanya, italya ligleri ya da Bundesliga seviyesinde değil. Ama ben buna rağmen burada çok mutluyum, ailem de mutlu."

Beşiktaş'a geldiğinde seninle ilgili ilk merak edilen şey, kaç gol atacağındı. Ama seni Almanya'daki performansından çok daha az bir güçle gördük sahada. Nedir bunun duygusal ve teknik nedenleri?
"Almanya'ya gittiğim sene içinde de çok fazla gol atamamıştım. Bir ülkeden bir ülkeye geçtiğiniz zaman eğer çok farklı anlayışlara sahipse, adapte olma süreciniz uzun oluyor. Haliyle ilk sezonda benden büyük şeyler, Almanya'daki performansımın aynısını hemen beklemeniz doğru olmaz. Benim de buraya alışmam lazım, arkadaşlarımın bana alışması lazım. Benim takımın oyununa alışmam gerekiyor. Her antrenmanda bunun üzerine artı olarak bir şeyler koyuyoruz.

Bence Türkiye'deki takımı Almanya'daki takımla hiç karşılaştırmamak lazım. Çünkü orada yıllarca aynı takımla, aynı arkadaşlarla oynadım. Benim en büyük sorunum, çok kısa süredir Türkiye'de olmam. Ama bu kısa sürede geçecektir. Daha lig çok uzun, çok maçlarımız var. Geldiğim birkaç ay içinde yirmi tane gol atmamı bekleyemezsiniz benden. Ama şunu da eklemek istiyorum; özel bir yeteneğim var bu konuda. Onsekizin içinde ve dışında golün olabileceğini daha önceden hissedip ona göre hareket edebiliyorum. Tabii bunu arkadaşlarımın da anlaması lazım benim de onlara anlatabilmem lazım."

Beşiktaş'ın şu ana kadar attığı gol sayısı 16, lider F.Bahçe'nin ise 29... Beşiktaş'ın forvet hattında genel olarak yaşadığı bir problem var mı?
"Tek sorunumuz gol atamamamız... F.Bahçe'ye baktığımız zaman, ellerine geçen fırsatları o anda değerlendirip sonuca gidebiliyorlar. Bunlar Anelka olabiliyor, Aurelio olabiliyor, Alex olabiliyor, Nobre olabiliyor. Bizim takımımızda da birçok kişi gol yollarında fırsat elde edebiliyor ama sonuca ulaşamıyor. Bizim halletmemiz gereken, yakaladığımız fırsatları harcamadan o anda değerlendirebilmektir. Ama benden hiç kimse bütün takımı sırtlayıp tek başıma kahraman olmamı, herkesin işini yapıp da tüm golleri atmamı beklemesin. Ben bütün golleri atamam."

Sana pas veriyor mu arkadaşların?
"Bu konuda diğer arkadaşlarıma hiç kızgın değilim. Bilerek isteyerek de bir şeyler olduğunu hiç sanmıyorum. Sadece kendime kızgınım. Çünkü her forvet gol atamadığı zaman kendi kendine kızar. Ben açıkçası Almanya'da yaptığım şeyleri yapamadığım için kendi kendime kızıyorum. Ben bir forvetim ve forvet hattında elinize geçen üç fırsattan birini değerlendiremediğiniz zaman kendi kendinize kızmanız gerekir, ki ben böyle hissediyorum. Tabii ki ben buraya getirilirken gol atmam için getirildim, defansta durmam için değil."

Schalke Başkanı Gerd Rehber seninle ilgili 'Ailton'la iyi geçinmek lazım. Suyuna giderseniz, sıkmazsanız takıma çok faydalı olur' demişti. Eski hocalarınla yaşadığın problemler de biliniyor. Beşiktaş'tan gitmeyi hiç düşündün mü yaşadığın zorluklardan sonra?
"Zor bir soru sordunuz. Schalke'nin başkanının bir yerde haklı olduğunu söyleyebilirim. Çünkü Bremen'de büyük bir sezon yaşadıktan sonra Schalke'ye gittim ve ilk haftalarda çok kötüydüm. Doğru dürüst gol atamadığım haftalar olduğu için bana destek çıkılması gerektiğini söylemişti ve haklıydı. Çünkü benim de bütün arkadaşlarım gibi morali yüksek bir şekilde oynamam gerekir. Her zaman gülmemiz moralimizin yüksek olduğu anlamına gelmez. Morali yüksek tuttuğumuz sürece işler daha da kolaylaşıyor. Tabii ben bu tedaviyi kendi kendime yapıyorum; ama etrafımdaki insanların da özellikle teknik kadronun da buna yardıma olması gerekiyor. Hocanın tarzından ve yaptığımız konuşmalardan anladığım kadarıyla da Bay Tigana bana bu konuda oldukça destek oldu ve daha da olacak."

Hocanız değişmeseydi, Rıza hocayla devam etseydiniz kararın değişir miydi?
"Bu durumda da aklımdan dahi geçirmedim Beşiktaş'tan ayrılmayı. Taraftarlar beni çok seviyorlar. Kulüpte en ufak bir sorunum yok. Başkandan malzemecisine kadar herkes bana çok iyi davranıyor. Buradan kaçıp gitmeyi asla düşünmedim."

Takımı arkadaşlarınla nasıl bir ilişkin var?
"Bütün arkadaşlarımla ilişkilerimin çok iyi olduğuna inanıyorum. Tabii basında bazı şeyler çıkıyor. Sizler sahada beni de başka oyuncuları da birbirine bağırırken, kızarken, yedek kulübesinden sahaya bağırırken hatta hocalarımızla teknik kadromuzla tartışırken görebilirsiniz Ama bunlar dünya futbolunda çok doğal şeyler. Bu futbol harici yerlerde olursa o zaman sorun var demektir. Almanca, ispanyolca biliyorum ama burada Almanca ve İspanyolca bilmeyen arkadaşlarım var onlarla da sabahtan akşama kadar anlaştığımız kadarıyla şaka yapıyorum."

Türk futbolcuları yıldız forvetlerle oynamaya alışkın mı sence?
"Bana dışardan baktığınızda Almanya'da oynamış büyük oyuncu, büyük yıldız, bulutlardan inmeyen bir adam olarak görebilirsiniz. Bunu takım arkadaşlarımdan görenler de olabilir; ama ben kendimi böyle hissetmiyorum. Çok alçakgönüllü bir insanım. Herkese çok sempatik bir şekilde davranıyorum, herkesle gülüyorum, eğleniyorum, insan ayırmıyorum. Özelikle takım içerisinde kendimi kimseden daha üstün görmüyorum. Belki ben gelmeden önce birkaç insanın benimle ilgili farklı düşünceleri olmuştur. Hepimiz insanız beni tanıdıktan sonra tahmin ediyorum herkes artık nasıl biri olduğumu anladığı için bana farklı davranmıyorlardır."

F.Bahçe'nin Brezilyalı oyuncuları da aynı sorunları yaşamış mı?
"Ben nasıl bir sorun yaşamışım ki? Alex'le görüşüyorum. İki gün önce de Nobre'yle akşam yemeği yedik. Ne konuştuğumuzu soracaksınız muhakkak. Brezilya hakkında konuştuk. Biraz da tabii ki Türkiye hakkında konuştuk."

Tigana çok şeyi değiştirdi

Tigana ile Beşiktaş'ta beklediğimiz değişim olacak mı sence?
"Yeni gelen hocamızın çok başarılı olacağına inanıyorum. Çünkü antrenman tarzından da belli oluyor. Bir gelişme olduğuna, bize bir sistem, bir rahatlık ve zevkle izlenecek bir oyun getireceğine inanıyorum. Çünkü bugüne kadar değişmeyen, sabit sistemli bir takım olamadık. Sahada rahat oynayamadık, çok sinirli oluyorduk. Hocanın gelişiyle oyuncularda arkadaşlarda ve herkeste bir değişiklik olduğunu hissediyorum ve bunun daha da iyiye gideceğini söylüyorum.

Çalışma şeklimiz değişti. Antrenmanlarda yaptıklarımız değişti. Bunlar değişince bizlerin de tabii mantalitesi değişmeye başladı. Ama bu futbol, yarın şöyle olacak, ertesi gün böyle olacak diye birşey söyleyemezsiniz. Tabii bir taraftan da zamanımız yok. Puan kaybetmememiz gerekiyor. Haliyle puan kazanarak bu gelişmeleri sağlamamız lazım. Bence çok kısa bir süre içinde, bu ilk yarının sonuna doğru Beşiktaş'ta herşey değişecektir."

Tigana gelir gelmez takımın kondisyonunun yetersiz olduğunu söyledi. Bu konuda sen ne düşünüyorsun?
"Tabii her gelen hocanın değişik bir düşünce tarzı olabilir, izlediği maçta belki 60 dakika iyi oynamış olabiliriz. Ama onun sonrasında bazı oyuncular özellikle fiziki olarak düşmüş olabilirler. Çünkü biz haftada üç maç yapıyorduk. UEFA Kupası, Türkiye Kupası ve Türkiye'deki lig maçları. Ben takımın fiziki olarak yüzde 100 iyi olduğuna inanmıyorum; ama çok kötü olduğu da doğru değil bence. Çünkü bazı oyuncular kötü, bazıları çok iyi durumda olabilir."

Tigana ile özel bir görüşme yaptın. Neler konuştunuz?
"Ben bazı şeyleri saklamaktan hoşlanmayan biriyim. Eğer bunlar söylenebilecek şeylerse herşeyi söylerim; ama bir taraftan da kirli çamaşırların elde yıkanması gerekir. Hocamla ben de konuştum, diğer arkadaşlarım da. Bu görüşmeyi özetlersem, attığım golleri biliyordu kendisi; takım halinde nasıl daha iyiye gidebileceğimiz hakkında görüşme yaptık. Bunlar dışında özel birşey olmadı açıkçası. Umarım bu cevap yüzünden günde 3 defa antrenman yapmak zorunda kalmam."

Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Bizi Takip Edin
Karakartal Twitter Karakartal Facebook Page Karakartal RSS Karakartal İphone Karakartal Mobil
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL
En çok yorumlanan haberler