Eğer futbol bir sonuçlar oyunu ise ve yıllar sonra hatırlanan sadece kâğıt üzerindeki başarılar ise Beşiktaş için şuan için iyi yolda diyebiliriz. Beni sadece sonuçlar değil oynanan futbolda yakından ilgilendirir diyorsanız, Beşiktaş’ın takım olarak futbol iştahı futbolu seven herkesi memnun edecek düzeyde gözüküyor.

Takım Oyunu

Beşiktaş’lı oyuncular deplasman ya da İnönü fark etmeden, rakibine Beşiktaş’ın büyüklüğünü kabul ettirip, maçın ilk dakikasından son saniyesine kadar üç puan için mücadele ediyor. Bu hem tribündeki ateşli Beşiktaş seyircinin memnun ediyor, hem de futbola uzun yıllardır aç olan bizlerin biraz olsun futbola doymasına yardımcı oluyor.

Değişken 11’ler

Bu konu aslında Ertuğrul Sağlam’ın hem bir artı noktası hem de bir eksi noktasını oluşturuyor. Yaşı otuzun başlarında olan hemen her Beşiktaş’lı bir solukta Beşiktaş’ın Gordon Milne zamanındaki o meşhur iskelet kadrosunu sayabilir. 1-Engin 2-Recep 3-Kadir 4-Gökhan 5-Ulvi 6-“Genelde değişirdi” 7-Feyyaz 8-Rıza 9-Şifo Mehmet 10-Ali 11-Metin şeklindeki kadroda büyük bir sakatlık ya da cezalı oyuncu yoksa değişen oyuncu olmazdı. Oyuncular sürekli birbirinle oynadığı için hem birinin eksiklerini daha rahat kapatır, hem de birbirine daha güçlü bir şekilde destek olurlardı. Bugünkü Beşiktaş’a baktığımızda ise birkaç oyuncu dışında ilk dönemeç dönülmesine rağmen hala ortada bir iskelet kadro yok. Bu nokta Ertuğrul Sağlam’ın bir eksisi gibi gözükse de, değişen futbolda haftada üç maç yapılan bir ortamda ne kadar geniş bir kadro ile bu yarışa başlarsanız, uzun maratonda yaşanacak sorunlara karşı o kadar hazırlıklı olurunuz.

Şampiyonlar Ligi

Beşiktaş, camiasının özlediği bu organizasyona başarılı ön eleme maçları sonrası katıldı. Zorlu bir grup ve zorlu maçlar Beşiktaş’ı bekliyor. İçimizden Beşiktaş bu gruptan çıkar demek gelse de, uzun aradan sonra iştirak edilen bu organizasyonda alınacak bir 3.lük büyük başarıdır. Bu 3.lük hem Beşiktaş’ın kasasını doldurur, hem de daha gözüne kestirebileceği rakiplerin olduğu UEFA kupasında yoluna devam etmesini sağlar.

Sinan Engin

Sinan Engin ile ilgili görüşlerimi ve Beşiktaş’a yapabileceği pozitif katkılar ile görüşlerimi daha önce de bildirmiştim. Ertuğrul Sağlam’da eksik olan şampiyonluk yarışı tecrübesi Sinan Engin’de fazlası ile var. Ertuğrul teknik ve taktik, Sinan Engin’de psikolojik olarak takım bir yerlere götürebilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, bu ikilinin arasını çoğu camianın içinden olan kişilerce futbol dışı konular neden gösterilerek bozulmaya çalışılması, eğer buna göğüs gerilirse, bu ikili Beşiktaş’ı özlediği yerlere götürebilir.

Sonuç

Beşiktaş futbol olarak iyi bir yola girdi. Sezon başında bahsettiğimiz şans meleklerinin de yardımı ile ilk dönemeç kazasız atlatıldı. Bundan sonrası Ertuğrul Sağlam ve ekibinin işi, yeter ki önceki senelerde sahneye çıkmaya çok hevesli yöneticiler biraz geride dursunlar…