"İlk yarıda bir maçımız eksik olmasına rağmen lideriz. Sürekli yükselen bir grafiğimiz var. Özellikle sakatlıklar ve cezalar nedeniyle sıkıntı çektiğimiz dönemler oldu. Zaman zaman çok eleştirildik. Ama 2. yarıya en iddialı başlayacak ekibiz" ifadelerini kullanan Lucescu, sözlerini "şu anda UEFA Kupası'nda geldiğimiz nokta küçümsenecek bir yer değil. Ama bu bize yetmez. Söz vermiyorum ancak final oynamaya çalışacağız. Türkiye Kupası'nı da müzemize götürecek güce sahibiz. 100. yılda amacımız üç kupayı kazanmak" diyerek sürdürdü. Lucescu şu ifadelerini kullandı:

"Galatasaray'ın Türk futbolundaki yeri tartışılmaz. Terim de yine çok önemli bir çalıştırıcı. Ancak onunla sık sık karşı karşıya getirilmemiz doğru değil. O kendi tarzı olan bir çalıştırıcı. Ona ve başarılarına saygım var. Ama kendimi ona rakip görmüyorum.

Başkan Serdar Bilgili ve Yönetim Kurulu, Beşiktaş'ın en büyük gücüdür. En sıkıntılı günlerimizde onların desteği ile ayakta kaldık ve bugünlere geldik. Onların desteğine saha sonuçları ile cevap vermemiz şart.

İlk yarıda çok zorlu maçlarımız oldu. Ama bizim için en önemli maç belki de Dinamo Kiev ile yaptığımız deplasman karşılaşmasıydı. Orada turu geçerek, Beşiktaş'a önemli bir adım attırdık. O maçı unutamam.

Kadromdaki her futbolcu çok değerli. İlhan Mansız da dünya çapında bir yıldız. Ama maç içinde değişik bir kimliğe bürünüyor. Bu da ona zarar veriyor. Onunla sık sık konuşuyorum. İlhan ikinci yarıda çok daha iyi işler yapacak.

Herkesin de dikkatinden kaçmadığı gibi Pascal Nouma artık sahada bambaşka bir futbolcu oldu.İyi bir Nouma'yı durdurabilecek bir savunma göremiyorum. Onun Kiev maçında elimi öpmesi ise benim için unutulmayacak bir andı.

Zago ve Ronaldo'nun uyumu savunmadaki en büyük artımız. Sergen talihsiz sakatlıklar geçirmese gücümüz en az yüzde 50 artar. Tümer bazen yedek kalıyor ama benim için her zaman birinci sınıf futbolcu.. Pancu tam bir görev adamı. Takımımdan memnunum."

Bu arada Lucescu ailesi çifte mutluluk yaşadı. Beşiktaş Teknik Direktörü Mircea Lucescu dün mesleki başarı ve kariyerlerinden dolayı ülkesinin "Oscar"ı olarak kabul edilen "2002 yılının en iyi teknik direktör" ödülünü aldı. Romen teknik adam ödülünü Rapid takımının eski oyuncusu ve töreni düzenleyen sponsor kuruluşun yetkilisi olan Gera'dan alırken, başarılı teknik direktörün oğlu ve aynı zamanda Rapid Bükreş'in de başkanı olan Razvan Lucescu da "En iyi başkan" ödülünün sahibi oldu.

Bükreş'teki eski diktatör Çavuşescu zamanından kalma Tiyatro National'da yapılan ödül töreninde duygusal bir konuşma yapan Mircea Lucescu, "Bugün (dün) oğlumun da ödül alması bana çifte bir mutluluk yaşattı. Bize en büyük desteği veren eşim Nely'ye de teşekkür ediyorum" dedi. Türk halkının desteğiyle mutlu olduğunu belirten Romen teknik direktör, "Türkiye benim ikinci vatanım. Futbolu çok seviyorum. Dünyanın neresinde olursa olsun dünya futboluna kendimden birşeyler katabiliyorsam ne mutlu bana" diye konuştu.