Yazarlarımızdan Eray Erdal, Beşiktaşımızın içinde bulunduğu süreci farklı bir bakış açısı ile ele aldı.
Neydi geçen gün söylediklerimiz, Beşiktaş kenetleniyor ve tekrar ayağa kalkıyor. Kolay değildir bu işi becerebilmek, Dibe vurunca gideceğin tek yön yukarısı derler Derler ama şunu eklemeyi unuturlar, Sen yukarıya doğru çıkmaya çalışırken Seni tekrar aşağıya itmeye çalışanlar Hiçbir zaman boş durmazlar. Sen en ufak darbede, Öldüm, bittim dersen, Seni aşağıya itmeye çalışanlar kazanırlar! Sen yukarı giderken, Her darbede daha da güçlenmen Daha da birlik olman lazım, Lazım ki Beşiktaş’ımız hak ettiği yere Yani zirveye konabilsin diye.
Belki çoğunuz biliyorsunuzdur, Kartallar kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır. 70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşlarındayken çok ciddi ve zor bir kararı vermek zorundadır. Kartalın yaşı 40'a dayandığında pençeleri sertleşir, Esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir. Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır. Dolayısıyla kartalın burada iki seçimden birisini yapması gerekir. Ya ölümü seçecektir ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir. Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir. Bu yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar, Orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde yuvasında kalır. Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler.
Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkarır. Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar. 5 ay sonra kartal, kendisine uzun yıllar veya daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan, Meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir. İşte gerçek Kartalların hikayesi bu şekilde.
Peki, şimdi soruyorum, Biz de gerçek bir Kartal gibi Bu zorlu değişim sürecini göz önüne alabilecek miyiz? Yoksa en ufak bir terslikte dağılıp gidecek miyiz?
Dün manşetleri süsleyen haber, Belki de bu zorluğun ilk göstergesi, Beşiktaş Avrupa’dan bir sene men cezası aldı. Beşiktaş’ın bu cezayı almasında katkısı bunulan herkes Cezasını ağır hatta en ağır şekilde mutlaka çekmeli, Yeni yönetimin ilk hedeflerin biri de bu olmalıdır. Unutulmamalı ki, bu sorun önümüzdeki bir kaç yıl içinde yaşayacağımız Sorunlardan sadece biridir, Daha fazlası ve belki de daha da sertleri olacaktır. Burada bizlere düşen sabır ama gerçekten sabır etmesini bilmek Ve bu süreçte kayıtsız şartsız, maddi manevi Beşiktaş’ın yanında olmaktır.
Avrupa’ya gitmemek dünyanın sonu değildir, Bu senenin şampiyonu geçen sene Avrupa yoktu, Diğer Avrupa’ya gidenler de, İki maç yapıp evenin yolunu tuttular. Evet, belki Beşiktaş elindeki bir kaç yıldızı kaybetmek zorunda kalabilir, Evet, belki maçlar öncesi kağıt üzerinde rakibine karşı Zayıf takım olmak zorunda olabilir ama Unutulmamalı ki, maçlar kağıt üzerinde kazanılmıyor, Öyle olsa idi, bu günlerde final serisinde Olağanüstü bir mücadele sergileyen Potanın Kartallarının Şimdiye kadar çoktan elenmesi gerekirdi. Halbuki, bu kısıtlı kadro Katıldığı üç kupadan ikisini kazandı, Birinin de ucundan tutmuş durumda.
Futbol takımı içinde bu geçerli olacaktır, Yeter ki, yeni yönetim Bu onur savaşını verebilecek Takımı oluşturabilsin. Ama bilmeliyiz ki, Bu tip kadrolar, Her zaman istediği başarıyı yakalayamayabilir, Bizlere düşen ise, sonuç ne olursa olsun, Üzerinde Beşiktaş forması Kalbinde gerçek bir Kartal’ın azmi olan Geleceğin Beşiktaş’ına destek vermektir.
Şimdi top önce yönetimde, Onlar bir yandan; yalan, dolan yüzünden Beşiktaş’a bu lekeyi yapıştıranlardan hesap sormalı, Sonra da, eskilerin tabiri ile Tekmeye kafa sokan bir takım oluşturmalıdır. Bizler ise koşullar ne olursa olsun, Bu oluşturulan takıma koşulsuz şartsız Sonsuz bir destek vermeliyiz. Q7 ve Guti’nin transfer olduğu sezonda satılan Kombine bilet sayısının üstüne çıkmalıyız, İşte o zaman gerçek bir Kartal olup Yeniden doğabiliriz, Ya da kolay yolu seçip Diğer kuşlar gibi ölmeyi bekleyebiliriz. KARAR BİZİM VAR MI BİZLER DE O KARTAL’IN YÜREĞİ ?