İlk 4 maçı dışarda oynadık. Bu maçların analizini yaparsak; Malatya maçında 90 dakikada 11 net pozisyonumuz oldu, ancak 2 gol atıp 1 puan alabildik. Ardından Ankara'ya gittik. G.Birliği taş gibi bir takım. Sahada çok az bir üstünlüğümüz oldu. Öne geçtik ancak skoru koruyamadık. Ahmet'in de atılması planlarımızı altüst etti. Denizli karşısında ise 1-1 eşitliği sağladıktan sonra sahanın hakimi olduk. Ancak defansın ufak bir konsantrasyon hatası skoru değiştirdi. G.Antep maçı ise profesyonel futbol hayatımda gördüğüm en ilginç 90 dakikalardandı. Bu maç bizim için tarihi bir yenilgiyle de bitebilirdi, 4-0'dan galip de gelebilirdik.
Başkan ve yönetim bize sürekli destek oldular. Ben inandım, yönetim inandı, futbolcular da inandı. Sonuç gelecek, hem de çok kısa zamanda. Tarih böyle kötü başlangıç ve iyi bitişlerle dolu. Geçen sezon Barcelona Rijkaard'ı aldı, lige tarihinin en kötü başlangıcını yaptı. Herkes, Rijkaard'ın kellesini isterken yönetim sürekli hocasının arkasında durdu. Bu moral Rijkaard'ı başarıya götürdü. 2. yarı tııtulamadı. Şampiyonlar Ligi'ne kaldılar. Bu sene de mükkemmel bir başlangıç yaptılar. Cruyff'u da hatırlarsanız 5-6 yıl önce aynı durumu yaşadı, ardından Barcelona 'Dream Team' (Rüya Takım) oldu. Neden Beşiktaş bir Dream Team olmasın? Biz doğru yoldayız."