"Ara transferin son günü neredeyse Galatasaray’a imza atıyordum. Ancak kulübüm ligde zor günler geçiriyordu ve boşluğumu dolduramayacaklarını düşündükleri için bu transfere onay vermediler. Sezon sonunu uygun gördüler. Fatih Terim de Mircea Lucescu da beni istedi. Gurur duydum. Lucescu bizzat aradı, Beşiktaş da çok erken davrandı. Mutluyum, çünkü ailemin takımı Beşiktaş’tayım."
"Buraya gelene kadar çok kişinin yardımını gördüm. Boluspor altyapısında Şener Çakar hocamla büyüdüm. Ümit Turmuş, Reha Kapsal, Raşit Çetiner’den çok şey öğrendim. CHP İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü, elimden tuttu, beni Altay’a kazandırdı. Hayatım boyunca kimseye nankörlük etmedim. Hepsine teşekkür ederim."
"Ben, Altay’da tavan ücreti alıyordum. Kazandığım para bir sezonda 85 milyardı. Şartlarımız ağırdı, ama hiç pişman olmadım. Formamın hakkını teslim etmek için sonuna kadar savaştım. Ancak İzmir halkına kırgınım. 4 milyonluk şehir iki takımına da sahip çıkamadı. Küçük illerde takımları için güçbirliği yapan halkın başarısı ortada. Altay’ı ligde bırakamadığımız için buruk bir sevinç yaşıyorum. Bir miktar alacağım kaldı, ama ben paranın adamı değilim. Helal hoş olsun."
"Altaylı yöneticiler, kulübe para kazandırmadığım için kızmasın. Sezon başında 1 yıl opsiyonlu sözleşmem vardı. 85 milyara oynuyordum. Paraya ihtiyacım olduğunu, bu rakamı yükseltmeleri karşılığında bir yıllık daha imza atabileceğimi söyledim. Kabul etmediler. Üç büyük kulübün listesine girince önüme boş mukavele koydular, ben de o zaman imzalamadım. Altay’a olan borcumu iki yılda ödediğimi düşünüyorum. Süper Lig’e çıkarırken de küme düştüğümüz bu sezon da elimden geleni yaptım."
"Artık büyük hedefler peşinde koşacağım. Çünkü büyük hedefleri olan bir camiada top koşturacağım. Şimdiden kendimi Beşiktaş için hazırlamaya başladım. Hem apandist hem de burnumdan ameliyat oldum. Yani bir anlamda kendimi sıfırladım! İstanbul’a sorunsuz gelmeyi planladım. Hiç durmuyorum. Günlerim egzersizlerle geçiyor. Birkaç güne kadar havuz çalışmalarına başlayacağım. Beşiktaş’ın unutulmaz futbolcularından biri olabilmek tek amacım. Hedeflerim var: 2005’te Ümit Milli Takım’la şampiyonluk yaşamak, 2006’da da A Milli Takım ile Dünya Kupası’na gitmek istiyorum."
İzmir’de bir şirket tarafından ‘Yılın Babası’ seçilen Rıza Kaloğlu, oğlunun Beşiktaş’a transferiyle birlikte hayallerinin gerçek olduğunu ifade etti. 1960 yılından bu yana Siyah-Beyazlı renklere aşık olduğunu belirten Rıza Kaloğlu, "Çok mutluyum. İnönü Stadı’nda maç izleyip oğlumu alkışlayacağımı düşününce büyük heyecan duyuyorum"dedi. Anne Elif Kaloğlu da, Sinan’ın hayatı boyunca karşılaştığı her güçlüğün üstünden geldiğini, Beşiktaş’ta da başarılı olacağına inandığını söyledi.