"9 yaşımdan beri İstanbulspor'da oynuyordum. Son 5 yıldır her sezon bitiminde transferim gündeme geldi. Ancak bir türlü kısmet olmadı. Bu sezon sonunda önce Trabzonspor'la görüşmelerim oldu. Ben de Trabzon, Sürmene'liyim. Bu nedenle tek kuruş para konuşmadan ‘evet' dedim. Daha sonra Şenol Güneş'in açıklamaları yüzünden sorun çıktı. Ancak Şenol hoca ile de görüştüm ve yanlış anlaşılma olduğunu söyledi. Tam bu arada Beşiktaş devreye girdi. Gençlere daha çok değer verildiği için Beşiktaş'ı tercih ettim. Ancak İstanbulspor'dan ayrılmak çok zor oldu. Evimden ayrılıyor gibi üzüntü yaşadım."
3-4 kez ayaklarım 4-5 kez kollarım!
"Belki biraz fazla iddialı olacak, fakat gerçek bu: Benim kadar sakatlık geçiren bir başka futbolcu daha yoktur. 3-4 kez ayaklarım, 4-5 kez kollarım, elmacık kemiğim, burnum, hatta omurilik kemiğim bile kırıldı. Vücudumda kırılmadık kemik yoktur yani! Ama Allah'a Şükürler olsun ki, şimdi hiç bir sorunum yok. Arkadaşlarım bana ‘cam adam' diye takılırlar. Sakatlıklar yüzünden futboldan ayrı kaldığım süreyi varın siz hesaplayın. Kırıklarda en az 5-6 ay sahalardan ayrı kalınır çünkü. Bir de aksilik bu sakatlıkların hep ligin son haftalarına denk gelmesi oldu. Bu nedenle transferlerim genelde yarım kaldı."
‘Türkiye'nin en organize tribünü'
"İstanbulspor da gerçekten köklü bir camiaydı. Ancak bizler çoğunlukla boş tribünlere oynuyorduk. Şimdi Beşiktaş'a geldim. Beni en çok etkileyecek olan şey şu: Türkiye'nin en organize futbol seyircisi önünde top koşturacağım. Bu elbette bambaşka bir heyecan. Beşiktaş ile sözleşme imzalarken çok heyecanlandım. Ayaklarım titriyordu kalemi elime aldığımda. Transferim gerçekleşmeden önce sabahlara kadar uykusuz kaldım. Ancak geldikten sonra boş yere heyecan yaptığımı anladım. Çünkü burada çok güzel ve rahat bir ortam var. Hiç yabancılık çekmedim."
‘Bende her şeyden biraz biraz var'
"Bir orta saha oyuncusu olarak diğerlerine göre farklı bir yapıya sahibim. Kendimi kimseye benzetemiyorum. Her şeyden biraz var bende. Her iki ayağımı da iyi kullanırım. Çok koşarım, hem defansif hem de ofansif anlamda oynarım. Ne de olsa Trabzonluyum! Yani inat ve hırs da bende fazlasıyla var. Kaybetmeye tahammülüm hiç yok. Futbol içinde ne kadar özellik varsa, bende de hepsinden birer parça var."
‘Sakatlanmazsam banko oynarım'
"Belki şu anda bir çok insanın kafasında soru işaretleri var. ‘Güven de kim' diye soruyorlar. Fakat benim açımdan öyle bir sorun yok. Yeter ki, sakatlık olmasın. Ben sağlık problemi geçirmezsem mutlaka bu takımda banko oynarım. Zaten bunun için buradayım ve hedeflerime ulaşmak için çok çalışıyorum. Evet, çok kaliteli ve alternatifli bir kadromuz var. Ancak bunlar da sorun değil. Kapasite olarak kendimi ilk onbirde forma giyecek düzeyde buluyorum."
‘Stres ilacım güvercinlerim'
"Futbolun dışında çok renkli bir hayatım yok. Genelde evdeyimdir, eşim ve çocuğumla zaman geçiririm. Evimde beslediğim onlarca güvercinim de var. Zaten mesleğimin dışındaki tek hobim, hatta hastalığım güvercinlerle uğraşmak. Bana göre inanılmaz bir zevk bu. Tüm stresimi onlarla atıyorum. Benim için ilginç olan bir diğer konu da şu: Bir yıl önce küme düşen bir takımdan geldim ve 1 yıl sonra şampiyonluğun en büyük adayının formasını giyeceğim."