Okan: "Sessiz ve derinden..."

Okan Koç, “Şimdilik durgunum. Böyle davranmasam ‘şımarık’ derler. Burası Beşiktaş, öyle iki günde ön plana çıkmak doğru değil. Sessiz ve derinden, geliyorum” dedi.

Üç yıl önce de transferin gündemdeydi. Neden gecikme oldu?
Dardanel’de oynarken Sinan ağabey istemişti, 300 bin dolar yüzünden transferim gerçekleşmedi. Son gün kendisini arayıp, ‘Yarın Gençler’e gidiyorum. Benim iş ne oldu?’ dedim. ‘Tamam evladım, sen git, sonra alırız’ karşılığını verdi. ‘Siz bilirsiniz dedim’ ama bir gün beni alacaklarına inanmadım. Başka isteyenler de oldu, fakat ben Gençler’i ve Başkan İlhan Cavcav’ı çok seviyordum. Bu sezon sonuna doğru birçok menacer aracılığıyla teklifler aldım. Kafam karıştı, düşüş yaşadım. Ancak gecikmeli de olsa sonunda işte Beşiktaş’tayım.

Transfere takıldın yani...
43 maç oynadım, vücudum kaldırmadı. Transfer de araya girince kafa olarak bittim. Son maçlarda topu atıp gitmek istiyordum, ama bir türlü gidemiyordum.

Cim Bom olayının perde arkası?
Slovakya maçı öncesi Fatih Terim’le konuştum. Ancak Galatasaray’da para yokmuş, takas istemişler. Başkan Cavcav da, ‘Kesinlikle seni Beşiktaş’a vermem’ dedi. Ben de bu gelişmeler üzerine Galatasaray ile görüştüm. Terim ile iki kez konuştuk. ‘Tamam, alacağız’ dedi. Sonra bir baktım ki Başkan Cavcav, ‘Oğlum, seni Beşiktaş’a verdim’ dedi. İnanın; o zamana kadar Beşiktaş’ın devrede olduğunu bilmiyordum. Gençler’den ayrılmak taraftarı değildim, ama bazı sorunlar vardı, şimdi onları anlatamam. Öyle parayla pulla ilgisi yok.

İki kulüple görüşüp fiyat artırdığın ileri sürüldü?
Vallahi ağabey, ilk kez en ince ayrıntısına kadar anlattım işte... Üzüldüğüm nokta da bu; Terim’e söz verip fiyat artırmış konumuna düştüm. Ancak Fatih hocamla kesinlikle para konuşmadım. Babam her zaman, ‘Helal para kazandığın yere ihanet edersen asla başarılı olamazsın’ derdi. Hangi takımı tuttuğumu bana değil; Hürsel Tekinoktay, Feyyaz Uçar ve Fuat Yaman’a sorun. Galatasaray’a gitseydim de ‘Beşiktaşlıyım’ derdim. Ancak Galatasaray forması giyseydim de terimin son damlasına kadar savaşırdım. Asla iki takımı kızıştırıp para pazarlığı yapmadım.

Büyük hedefleri olan bir takıma geldin. Bu yükü kaldırmak için hazır mısın?
Hazırım... Yeni bir başlangıç olacak. Sergen, Tayfur, Pancu gibi isimlerle oynamak en büyük şansım. Artık daha da kuvvetliyim, daha farklı işler yapacağım.

Savunma yönün gerçekten yetersiz mi?
Milli takımda ve Gençler’de hep ofansif oynadım. Ben sürekli ileri gidiyorsam, karşımda oynayan sol açık ya da bek ileri çıkamaz ki! Defans da yaparım hücum da, sorun olmaz.

Sergen’e neden özel bir ilgin var?
Altan Akdil ile sürekli maçlara giderdim. O zamanlar Sergen ve Amokachi’ye hayrandım. Sergen apayrı biri... Figo’ya da hayranım. Onlar iğne deliğinden topu sokarlar.

Kaan mı, Okan mı? Kim daha şanslı?
Rekabet yaşanacak. Çok maç var, hepsini kaldırmak kolay değil. Bazen ben bazen de Kaan ağabey oynayacak.

Nihat da senin gibi kanatta oynardı ve sürekli İnönü’deki taraftar baskısından şikayetçi olurdu. Böyle bir endişen var mı?
Asla... Futbol her ülkede böyle. Bu konuda kanat oyuncuları şanssız, ama kulağını kapatacaksın. Benim de iyi günüm kötü günüm olacak. Kötü günleri çabuk geçiştirmek lazım.

Ümit takımdan kovuldun mu?
Transfer yüzünden Slovakya maçından önce 2 gün uyumadım. Bu yüzden rahatsızdım. Raşit hocam cezalılara izin verdi. Bana da, ‘Kafan karışık, sen de izin yap’ dedi. İbrahim’in düğününde Şenol hocamla da konuştum. ‘İyi, bundan sonra rahat olursun’ dedi. Fransa’ya gitseydim, çok farklı şeyler yapacaktım.

Devler Ligi futbolun vitrini... Nasıl değerlendireceksin?
Kafamda büyütmem. Hedeflerim var; en geç 2 yıl içinde Avrupa’ya gitmek istiyorum. İspanya, İngiltere veya İtalya... Üç ülkeden birinde oynamak istiyorum. Artık Türkler’le yabancılar arasında hiç bir fark yok. İtalya’da benim karşımda oynayan futbolcu İnter’de, İngiltere’de oynayan oyuncu da Everton da banko top koşturuyor. Biz, ikisini de darmadağın ettik. Artık onları büyük görmek yok.

Futbol dışında nasıl bir yaşantın var?
Beşiktaş’a bir oturayım, evden dışarı bile çıkmam. Öğle saatlerinde cafeye gidip bir iki saat bilardo, bowling oynarım, o kadar...

Futbolcu olman aile ekonomisini nasıl etkiledi?
Babam, 1960’ta Yugoslavya’dan Türkiye’ye göç etmiş. Bir kamyon kiralamış, dereden kürekle kum doldurup satmışlar. Sonra tır almış. Ardından iç çamaşırı dükkanı açmış. Derken 7-8 makine almışlar. Sonra Allah yardım etti, top oynamaya başladım. İşleri büyüttük biraz!

Futbolcular genelde yaşını küçültür, sen niye büyüttün?
Normalde 1982 doğumluyum. Ancak bir an önce askere gidip dönmem için babam yaşımı büyüttürdü 8 yıl önce.

Ailene çok mu bağlısın?
Evet.. Onların duasıyla bugünlere geldim. Annemi hacca gönderdim.

Beklediğin ortamı buldun mu?
Herkes yardımcı oluyor. Yabancılık çekmedim. Çok güzel bir ortamla karşılaştım. En küçük bir sıkıntım olmadı. Sen daha iyi bilirsin ağabey, geçen yıla göre kıyasla!

İlk kez yabancı bir hocayla çalışıyorsun. Farklılık var mı?
Lucescu ile birkaç kez konuştuk. Daha tam tanımıyorum, ama büyük bir tecrübesi var. Dil, bilmiyorum ancak öğreneceğim. Hocam da bunu istedi.

Ümit Bozkurt’tan Beşiktaş için ne gibi referanslar aldın?
Konuştuk, bana çok şey anlattı. Gençler’de beraberliği sağlayan odur. Eğer bizim üzerimizde üç büyüklerden birinin forması olsaydı kesin şampiyon olurduk. Çünkü bizi çok engellediler!

Ya Ahmed Hassan...
Çok iyi bir oyuncudur. 5 vakit namazındadır. Başka birşey de yaptığı yok zaten. Evden idmana, idmandan eve... Üstelik esprili biridir. Ve inanılmaz bir yetenektir. Büyük katkısı olacak bize.

Hiç şampiyonluk yaşadın mı?
Maalesef yaşayamadım. Dardanel’de oynarken Play-Off’ta kaçırdık, geçen sezon da ligde, Gençlerbirliği ile...

Bir ilk mi olacak!
İnşallah... Sadece lig değil, Avrupa’da da kupa kaldırmak istiyoruz.

Teşekkürler...

Karakartal'a devam... Karakartal Mobil Uygulamaları