Söze böyle başlamamın nedeni bu geceki mağlubiyete rağmen Beşiktaş’ın oyununu beğenmem oldu. Defanstaki trajikomik hatalar devam ediyor ama Beşiktaş onlarca pozisyona giriyor. Ertuğrul Hoca şikâyetçide olsa, sezonun başında rakip ceza sahasına bile zorla giren Beşiktaş’taki bu gelişme keyif verici oluyor. O kaçan goller elbet bir gün atılır, hele hele böyle telafisi olan bir maçta kaçan gollere Beşiktaş’lılar hiç üzülmesin. Gücü belli olan Rizespor İstanbul’da Beşiktaş’ın karşısında tutunamaz.
Beşiktaş’ın ligdeki önemli virajı öncesi en önemli eksiği Bobo. Haftalardır kayıp olan Bobo’da bu formsuzluğunun farkında olacak ki, saçlarını sıfıra vurdurup yeni bir başlangıç yapmak istemiş ama nafile. Bu maçta topa daha çok gitti ama yine çok kötü idi. Yanında oynatılan ortak Nobre olunca Beşiktaş sahaya forvetsiz çıkıyor. Orta saha elemanları altı pas içine o kadar top çıkardılar ki, bunlardan birinin bile kaleye girmemesi forvet elemanlarının eksikliğinin en büyük göstergesidir. Beşiktaş bu pozisyonlara girdikçe, formunun yakalayacak olan Bobo ve onun yanına monte edilmesi gereken Holosko ile rakip kaleciler korkulu rüyalar görmeye başlayacaktır.
İlginç ama Beşiktaş’da yine Tello yok, galibiyet yok. Şili’li cesur yürek herhalde arkadaşları için bir motivasyon kaynağı. İki ayaklı bu maçın, ilk yarısını kaybeden Beşiktaş geriden gelip kazanmaya alışık, İstanbul’da Rizespor’u eleyip diğer maçlardan kendine finalde eşlik edecek rakibini beklemeye başlayacaktır.