Daum ile röportaj yaptığını ve bu röportajda Daum'un, ‘‘Ben transfer istedim, Bilgili yapmadı. Bana hep yalan söyledi. Sözlerinin yüzde 99'u yalan. Nihat'ı sattılar, paralarını kurtardılar’’ dediğini iddia etmişti. Daum, Kazım Kanat ile böyle bir röportaj yapmadığını, sadece fotoğraf çektirdiğini söyledi. Kanat, Daum'un bu açıklamasına inanmadığını ve imzası ile yazılı bir açıklama beklediğini söyledi. Bunun üzerine Daum, kendi imzası ile hem Almanca, hem de Türkçe yazılı bir açıklama yayınladı.
Kanat bu açıklamayı da kaale almayınca, Başkan Serdar Bilgili, Basın Konseyi'ne başvurdu. Basın Konseyi Yüksek Kurulu da, Kanat'ı oy çokluğu ile en yüksek ceza olan kınama ile cezalandırdı. Kurul şu açıklamayı yaptı: ‘‘Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez. Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olmaksızın yayınlanamaz’’ maddelerini ihlal eden Kanat'ın kınanmasına oy çokluğu ile karar verilmiştir.