Futbol sahada oynanıyor ama Türkiye'de skor tabelası daha çok konuşuluyor. Değerlendirmeler malesef genelde buna dayanıyor... Sonuca fazla takılmadan Siyah-Beyazlı takımın gerçeklerine bir göz atalım.
Beşiktaş'ın derbide sahaya yansıttığı anlayış ve futbol bu takımın doğru yolda olduğunu gösterdi. Özellikle 60 dakikada ortaya konan performans bu takımın grafiğinin daha yükseklere doğru gittiğini gösterdi. Sezon başında sadece 30 dakika, son dönemlerde 45 dakika diri ve sahada istidiklerini yapan bir takım izliyordum. Beşiktaş'ın performans çıtası G.Saray derbisinde yükseldi. Bu anlayışla giderse ilerleyen haftalarda daha da yükselecek.
Bu pozitif değişimde çok önemli rol östlenen isimler var. Birincisi Kaptan Tayfur. Hırısı, performansı ve en önemlisi üstlendiği ağabeylik misyonu takımı çok olumlu yönde etkiliyor. İkincisi İlhan Mansız. Karakteri, yeteneği ve hırsıyla sadece Beşiktaş'ın değil Türk futbolunun kazancı. Samsun'dan bir güneş gibi Beşiktaş'ın üstüne doğdu. Atıyor attırıyor, rakipleri inanılmaz sarsıyor.
Ancak gözler Tümer'i arıyor. Bursa'da takımın pozisyonlarını direklere nişanlayan, Samsun maçında pozisyonları harcayan Tümer'in sahip olduğu o yeteneklerini sahaya yansıtabilirse Beşiktaş için kazanç olur. Ama sol kanatta bir Bayram gerçeği de var. Daum'la adeta kendini buldu. Dinamizmi, güçlü fiziği ve kollektif futbol anlayışıyla Beşiktaş'ın son dönemdeki en büyük kazancı.
Bunlara son dönemde Khlestov'u ekleyin. Soğuk gibi görünen sempatik Rus sahaya güven aşılıyor. Bu futbolcuları yazarken diğer futbolcuların hakkını yemeyelim. Hepsi yükselen bir grafik içerisindeler. Ama bu takımda Yasin gibi, Ahmet Yıldırım, Sertan ve İlhan Şahin gibi fazla şans verilmeyen hazır yetenekler de var. Daum bunları adaletli bir şekilde ilk onbire harmanladığı anda galibiyetlerin yolu ve Beşiktaş'ın ufku açılır.