Gelmeden 'FEDA' dedi

Takımın kalbini anlayabilmek için Beşiktaş semtinde oturan, Türk futbolseverler tarafından "Roberto Carlos’u sakatlayan futbolcu" olarak hatırlanan Fransız savunmacı Julien Escude, Futbol Extra’nın Eylül sayısına konuk oldu...

Uzun uğraşlar sonrasında röportaj yapabildiğimiz Julien Escude, ilk izlenim olarak tam bir Fransız. Giyimine ve saçlarına dikkat eden Escude, konuşmaya başladığınızda da profesyonelliği sonuna kadar benliğine kaydetmiş bir insan imajı veriyor. Fakat bu profesyonelliğine rağmen Beşiktaş’ın maddi sıkıntılarını duyduktan sonra istediği garanti parada indirime gitmesi, onun ne kadar da bize benzediğinin bir kanıtı. Röportaj sırasında bize yardımcı olan tercüman Arda Kabaklı’ya da teşekkür ederiz.

İşte Julien Escude'nin Futbol Extra'ya verdiği röportajın bir bölümü...

Kariyerinin en önemli günlerini Sevilla’da geçirdin. İki kere UEFA Kupası bir kere de Süper Kupası kazandın. Aynı şekilde Kral Kupası’nda da şampiyonluklar elde etmiştin. Sevilla’daki başarının sırrı neydi?

Bilinmemiş, çok tanınmayan ama çok iyi bir oyuncu grubu vardı o dönemlerde. İspanyol oyuncularla yabancı oyuncular arasında da müthiş bir saygı vardı. Hocamız Juande Ramos da fazlasıyla detaycı ve başarılı bir isimdi. Kolay kolay yanlış karar vermezdi. Her galibiyetten sonra kendimize güvenimiz arttı. Bu tip olaylar başarıyı sağlıyor

Ülkemiz seni ilk defa 2007-2008 sezonunda Fenerbahçe ile oynadığınız Şampiyonlar Ligi maçlarında tanıdı. İlk maçta attığın gol sırasında Roberto Carlos sakatlanmıştı, o an neler hissettin?

O golün mutluluğu ile farkına varamadım. Ne derece bir sakatlık yaşadığını da anlamamıştım. Deplasmanda atılan bir gol olması da çok önemliydi. Kendisine çok önemli saygım var. Hiçbir zaman agresif olmadım, bugüne kadar sadece iki kırmızı kart gördüm. Ne yazık ki özür dileme şansım da olmadı.

Bazı maçlarda hem sen hem de Dragutinovic sol bek olarak denenmişti. Sol bek oynamayı nasıl buluyorsun?

Bek de oynadığım maçlar oldu ama daha çok stoper oynamak hoşuma gidiyor. Her oyuncunun asli bir mevkii vardır çünkü.

Beşiktaş’ı ilk duyduğunda neler düşündün? Transfer süreci nasıl gelişti?

Yeni bir ligde oynayacak olmak, Avrupa’da ismini duyurmuş bir takımda oynamak ve kazanmak için sahaya çıkan bir takımda oynayacak olmak beni buraya getiren sebeplerdi. Ben daha çok duygularıyla karar veren bir insanım. Beşiktaş ismini duyduğumda da buraya gelmem gerektiğini düşündüm.

Beşiktaş taraftarıyla ilgili bir bilgin var mıydı?

Dünyanın birçok yerinde maçlara çıktım. Çok ateşli taraftar gruplarıyla karşılaştım. Beşiktaş taraftarıyla ilgili de bana bilgi verildi. Maç boyunca taraftarın desteğini hissetmek futbolcular için çok önemlidir.

DÜŞÜK ÜCRET TALEP ETTİM

Beşiktaş belki de tarihinin en zorlu dönemlerini geçiriyor mali açıdan. Bu konuda ne düşünüyorsun?

Bu konu hakkında bilgi sahibi oldum. Bu nedenle normalde olması gerekenin daha altında ücret talep ettim. Yani daha düşük bir ücretle buradayım. Ancak düşük maaş nedeniyle kimse az performans göstereceğimi düşünmesin. Çünkü Beşiktaş’ın ihtiyaçlarını ve yakalaması gereken başarıları gayet iyi biliyorum.

Samet Aybaba ile ilgili herhangi bir bilgin var mıydı? Kendisiyle ilgili düşüncelerini alabilir miyiz?

Onu Juande Ramos’a benzetiyorum. Çok konuşmayan, izleyerek karar veren ve bunu oyuncusuna ileten bir teknik adam. Ayrıca toplu çalışmalara çok önem veriyor ki ben buna İspanya’dan alışığım. Kendisiyle çok iyi iletişimimiz var.

YOĞURT ÇOK FARKLI…

İstanbul’da sana garip gelen bir şeyler oldu mu?

Tabii ki trafik! Pek de alışık olmadığım bir durum. Takımın kalbini daha iyi anlamak için Beşiktaş’ta oturuyorum ve bazen tesislere gelmem çok uzun sürüyor. Ayrıca Türkler daha çok et yemekleri tercih ediyor. Yemeklerle gelen yoğurt da benim için farklı bir şey.

Futbol dışındaki Escude’den bahsedelim biraz. Nelerden hoşlanır?

Aileme çok bağlı bir insanım. Futbol dışında bolca yatırımım var. Gastronomiden çok hoşlanıyorum bu nedenle fast-food restoranlarım var. Müzik olarak House, Elektro ve Chill-Out’tan hoşlanıyorum. Bunların dışında müzeleri gezmeyi ve şehri keşfetmeyi çok severim. Futbol sonrası için yatırım yapmak çok önemli. Ben de birçok sektörde yatırım yapıyorum ve işlerimin başına başka birisini geçirmiyorum. Her şeyle ben ilgileniyorum.

Gastronomi için çok doğru bir yere geldin.

Ben zaten Fransız’ım. Bizim de çok güzel yemeklerimiz vardır (gülüyor).

Birçok futbolcu gibi şarap bağları almış mıydın?

O alana daha giremedim. Yiyecek-içecek sektöründe restoran işletmek daha çok hoşuma gidiyor.

DÜŞÜK BONSERVİSİN FAYDALARI

2005-2006 sezonunun devre arasında Sevilla’ya 1,5 milyon avro gibi bir ücrete transfer oldun. Sana da az gelmedi mi?

Ajax’a gelmeden önce Fransa’da çok tanınan bir oyuncu değildim. Ondan dolayı herhalde Ajax’tan İspanya’ya gelişimde de çok büyük paralar ödenmedi. Fakat bunun faydasını çok gördüm. Çünkü Sevilla’da ne zaman başarılı maçlar çıkarsam bu kadar ucuza bu kadar kaliteli bir stoper alındı diye bahsediliyordu.

Röportaj: Erdi AYDEMİR

RÖPORTAJIN TAMAMI VE DAHA FAZLASI FUTBOL EXTRA'NIN EYLÜL SAYISINDA...

Karakartal'a devam... Karakartal Mobil Uygulamaları