Akşam Gazetesi Spor yazarı Alen Markaryan, Fenerbahçe - Beşiktaş derbisini değerlendirdi.
Beşiktaş, Türkiye Kupası C Grubu ilk hafta maçında, Fenerbahçe'ye konuk olacak.
Akşam Gazetesi Spor yazarı Alen Markaryan, oynanacak büyük derbi mücadelesini köşe yazısında değerlendirdi:
"Önlem alın!!!! 2014 yılında Spartak Moskova ile sözleşmesi feshedilmiş Lassana Diarra diye bir topçu var...
Bir sürü anlaşmazlık, kavga, para... FIFA'lık oluyorlar... Ve mahkeme dallanarak, budaklanarak devam ediyor hâlâ...
Futbolculuk kariyerine engel olunduğu iddiasıyla 60 milyon dolara yaklaşan bir tazminat talep edilmekte... Saaaakııııınnn!!! "Bize ne Diarra'dan" demeyin...
Mevzu tam da içinde bulunduğumuz Rafa Silva problemiyle üç aşağı beş yukarı örtüşüyor...
Antrenmanlara çıkmaya başladı ya, Rize maçı kadrosuna da alınıp kulübede oturdu ya, "Ben antrenmanlara çıkıyorum, kadroya da aldılar ama bilerek oynatmıyorlar, kariyerimi engelliyorlar" deyip FIFA'ya gidebilir... Bir sürü sorunun kapısı aralanabilir... Aman dikkat!!!
Rize maçında o kadar eksik varken oyuna alınabilirdi... Hem olası bir "şah" hamlesini "mat" edebilir, Hem oyuncu eksikliğini giderebilir, Hem de bu topçu denildiği gibi salmış mı, İstanbul'da mı değil mi görebilirdik!!!??? Milyonların önünde, çıplak gözle...
Rafa'nın idmanlarda 10 üzerinden 0 performans gösteriyor olması topçuluğundan bir şey eksiltmez...
Önemli olan forma verildiğinde taraftara hissettirdiği aidiyet duygusudur.
Bu akşam Fener maçı var ve bir o kadar da eksik... Hadi bakalım, matematik sadece sayılarla değildir!
NE DEMEK NOEL VAR BEN OYNAMIYORUM?!
Bu akşam F.Bahçe ile kupa maçına çıkıyoruz... Bir kamyon adam eksiğimiz var... Kadro kuramıyoruz adeta... O derece...
Bizde eksik var da Fener'de yok mu? Var... Yazıya konu da o zaten... Fener'deki eksikliklerin çoğu "Noel" kutlamalarıyla ilgili...
Sözleşmelerinde Noel kutlamalarına giderim diye madde koymuşlar... Gidiyorlar... Bu akşam bu derbi maçında yoklar...
Kimin hangi takımda oynadığı mesele değil. Mesele, bu topçular ülkemize gelirken kontrat imzalansın diye yöneticilerin her şeye eyvallah demeleri...
Ne demek Noel var, ben oynamıyorum? Dini Hristiyan olan bir sürü ülkede maçlar oynanıyorken bu davranışlar hoş değildir...
Hem sonra Noel, bütün dünyada Ortodokslar hariç 25'inde kutlanır... Bugün ayın kaçı? 23'ü... Ee!? İki günde gitmesi gereken yere gidemiyor mu arkadaşlar?
Bu topçulara bu tavizler verildiği sürece bir arpa boyu yol gidemeyiz... Benim derdim insanların inanışlarıyla ilgili değil. Çok rahatlıkla görevini yerine getirip ondan sonra kutlamalara gidebilirler.
Zaten ülkemizde bu tip konulara senelerdir esnek davranılıyor. Benim derdim özel zevk ve yaşayışlarını, sorumluluk ve görevlerinden önce ve önde görmeleri...
Mesela şu Fenerli topçuların yaptıkları sıfır aidiyet... Yazık verilen o kadar paralara vallahi...
"12'de 12'nin yankıları daha ne hasetler doğurur??!!!"
Özkan Arseven, Nedim Yücel ve Dusan Alimpjevic üçlüsü inanılmaz işler çıkartıyorlar. Tebrik ederiz... Takım 12'de 12 yaptı...
Bir iki takviyeyle başka şeyler konuşabiliriz... Hal böyleyken; Karşına çıkan her rakip sana karşı ayrı motive olacak, Seni yenen ilk takım olmak isteyecek ve kıran kırana maçlarda ciddi hasar yaşayacaksın...
Bunlar sahada olurken masa başı yıpratmalar da devam edecek... Mesela son Tofaş maçından sonra Dusan'ın açıklamaları!!!!
Ne diyor? İki sene önce bir eski hakem sosyal medya köşesinde bana, "Evine git Dusan" diye yazı kaleme alıyor. Bugün maça o kişinin oğlunu verdiler, hakem olarak...
Hakikaten bu ne biçim iştir ya? Böyle bir husumet, böyle bir haset besleyen birinin oğlu, mevzubahis kişinin başında olduğu takımın maçına verilir mi?
Ne yapacak diye irdelemekten maça motive olamazsın ki? Dusan haklı... Beşiktaş yönetimi Dusan'ı yalnız bırakmamalıdır.
Futboldaki hakem atamaları skandalından sonra bir de basketbol hakemleriyle uğraşmak harbi kabak tadı verir...
Beşiktaş galibiyetlerinin sezonun ikinci yarısında işleri daha da kızıştıracağından, önlemleri şimdiden almak ivedilikle şarttır... Beşiktaş yönetimine duyurulur.."