PERSEPOLİS'TE MUTLU
Son günlerde gündemdeki soruyu Denizli'ye yöneltiyorum: "Hocam İran'dasınız. Ama adınız Türkiye'de manşetlerde. G.Saray ve Beşiktaş'ta Gerets ve Tigana'nın gönderilmesi durumunda ilk alternatif olarak düşünülüyorsunuz." Tecrübeli hoca, "Bana şu ana kadar ulaşan bir teklif yok. İki takımın da başında teknik direktörleri var. Ben İran'da mutluyum. Persepolis takımında önemli hedeflerimiz var" ifadesini kullanıyor. İran'daki hedefi şampiyonluk ve tabii ki Şampiyonlar Ligi vizesini almak. İstanbul'a Pazartesi akşam üstü saatlerinde gelip, bazen aynı akşam bazen ise ertesi gün İran'a dönüyor. Temponun yoğunluğuna rağmen takımın gidişatı ve taraftarın ilgisinden memmun: "İran'da iki haftada bir galibiyet bir mağlubiyet aldık. Ancak özellikle Bargh karşısında 1-0'lık galibiyetin ardından oynadığımız futbol övgü topladı. Medya ve taraftarın takıma yoğun ilgisi var. Bu sezon İran'da başarılı olacağımı düşünüyorum". Konu Beşiktaş'a geliyor. Mustafa Denizli küçük yaşlardan bu yana siyah-beyazlı takımın taraftarı... Daha önce F.Bahçe ve G.Saray ile büyük başarılara imza atsa da, siyah-beyazlı takımda görev yapma şansı olmamış...
İKİ BÜYÜĞE DE RET!
"Mustafa Hocam Türkiye'den teklif alırsanız değerlendirir misiniz? Tercihiniz hangi takım olur?" sorusunu yöneltiyoruz. Yılların deneyimli teknik direktörü bombayı patlatıyor: "G.Saray'da şu anda çalışmayı pek düşünmüyorum. F.Bahçe'nin mevcut yönetiminin benimle ilgili bir tasarrufu olacağını zannetmiyorum. Ama zaten gelirsem sadece Beşiktaş'a gelirim." Bu sözü söylerken gözlerinin içi parlıyor. Çünkü çocukluğundan bu yana gönül verdiği takımın başında olmak çok farklı bir duygu olsa gerek. Araya giriyorum ve "Hocam artık ok sizin için de Beşiktaş için de yaydan çıkmış durumda. Kamuoyu sizi istiyor. Bu birliktelik bence gerçekleşecek" diyorum. Yüzündeki tebessüm artıyor, sözle cevap vermiyor, ama ne demek istediğini anlıyorum.
DELGADO'NUN HAYRANI
Beşiktaş'ın Türkiye'nin en iyi kadrosuna sahip olduğunu söylüyor. Delgado'nun tam bir hayranı. Onun dışında Manchester United'tan transfer edildiğinden bu yana kendisini bir türlü gösteremeyen Kleberson'un da çok yetenekli olduğunu düşünüyor. Saat 21:30'da yemek sona eriyor. Mustafa Denizli ile vedalaşıyoruz. Saat 23:00'teki uçağına yetişmek için yola çıkmak zorunda... Belirsiz bir geleceğe doğru son sürat yola çıkıyor. Cuma günü zorlu bir sınav için yoğun bir program onu bekliyor. Ama yakın gelecekte ne olacağı onun açısından belli değil... Belki geleceği İran'da Persepolis'te olacak belki de Beşiktaş'ta... Ancak sonuçta onun çok sevdiği başarıyla biteceği kesin...