"Taraftarımıza şükran borcumuz var. İyi ve kötü oynadığımız maçlarda, hatta kaybettiklerimizde bile bizim yanımızda oldular. Tribünlerde her zaman sahadaki futbolcularımızın galip gelmesi için varlarını, yoklarını ortaya koydular. Şimdi onlara bir borcumuz var, o da şampiyonluk.
Hiçbir kulüp yönetiminin başaramadıklarını yaptık. İlhan Mansız, Ahmet Dursun ve Ronaldo'nun sözleşmelerini 2'şer yıl uzattık. En azından Beşiktaşımız'ın ve futbolcularımızın kafası artık rahat. Avrupa'dan İlhan veya Ahmet'e iyi bir teklif gelirse onların yanında oluruz. Önünü açarız.
Luci'yi teknik direktör yaptığımız zaman 'Galatasaray'ın bıraktığı birini nasıl Beşiktaş'a getirirsiniz' diye tepkiler aldık. Şimdi camiamız Lucescu'yu överken bize de teşekkür etmeli. Lucescu sıcak yaklaşan ama disiplini de en önde tutan biri. Onunla daha uzun yıllar birlikte olacağız.
Beşiktaş için ilk hedef şampiyon olmaktır. Üç kulvarımız var. UEFA, Türkiye Kupası ve Süper Lig. Avrupa'da bizi güçlü bir rakip bekliyor: Slavia Prag. Ama unutulmasın ki, Beşiktaş güçlüdür. Daha da önemlisi maç kazanmak bizim takımın alışkanlığı içine girmiştir. Bu bir takım için önemli bir aşamadır.
Sezon başında Yunanistan'da farklı bir yenilgi aldık. AEK, bizi hezimete uğrattı. Camia ayağa kalktı. Doğrusu ben de ürktüm. 100. yılımızda Beşiktaş'ın başarılı olması ve şampiyonluğu en büyük hedefimizdi. 'Eyvah hedef gidiyor mu!' dedik. İlk yarı bitti. Doğru yolda olduğumuzu gördük
Nouma'nın tekrar gelişinde çok kimse ayağa kalktı. Kasıtlı, kasıtsız yazılar yazıldı. Şimdi görüyoruz ki, Lucescu onu çok iyi kullanıyor ve Beşiktaş'a faydalı bir hale gelmesini sağlıyor. Nouma'nın D.Kiev'e attığı üçüncü gol var. Bu gol herhalde Türkiye'de yılın golü olmalı.
Futbolcularımla teknik adamın nasıl içiçe olduğunun resmi star Gazetesi'nde birinci sayfada yayınlandı. Nouma, hocası Lucescu'nun elini öptü. Olay bu işte. Biz bu tür olayların çoğalmasını istiyoruz. Bu sevecenlik ve baba-oğul ilişkisi bizi şampiyonluğa taşıyacaktır..
İlhan Mansız'ın sakatlığı en başta Lucescu'yu üzdü. Belki, İlhan biraz disiplinsiz gibi gözükebilir. Ama Beşiktaşlı olduğunu gösterdi. Sene sonunda serbest kalacak olmasına rağmen sözleşme imzaladı. Biz de onun bu gösterdiği özveriyi mükafatlandıracağız. Yeter ki o gollerine devam etsin.
Bu yıl transferlerimizden fazlasıyla memnunuz. Ronaldo bu sezon altın yılını oynuyor. Roma'dan aldığımız Zago da öyle. Kalecimiz Cordoba, ilk önce bizi biraz şaşırtmıştı. Ama şimdi takımın kurtarıcısı oldu. Cordoba'yla hem futbol takımımız, hem de seyircimiz rahat bir nefes aldı.
Geçen sezon kaleci hatalarından yediğimiz gollerle şampiyonluğu Galatasaray'a kaptırdık. O zamanki Teknik Direktörümüz Christoph Daum az daha Fevzi'nin yediği goller yüzünden Denizlispor maçında deliriyordu. Ama bütün bunlar geride kaldı.
Kulübe kazandırdığımız tesislerimizin hepsi süper. Nevzat Demir Tesisleri'ni gelin gezin, yok yok. Zaten Beşiktaşlı futbolcuya da böyle bir tesis layıktır. Futbolcularımıza verilen söz gününde ve anında yerine getiriliyor. Transfer taksitleri ve primler çok şükür zamanında ödeniyor.
Bugün itibariyle 12 milyon dolar borcumuz var. Bu büyük bir para değil. Para akışımız aksamadan yürüyor. Yönetim kurulundaki arkadaşlarımızla birlikte tam bir uyum içindeyiz. Hep beraber karar alırız. İşte Beşiktaş'ın başarısının arkasındaki sır.
UEFA'da final istiyoruz. Kadromuzu takviye edebiliriz. Ancak rakamlar çok yüksek. Alacağımız oyuncu bize yüzde 100 fayda verecek birisi olmalı. Böyle futbolcu bulursak rahatlıkla gereken parayı bulur veririz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Biz oynatabileceğimiz birisini arıyoruz.
Daha yolun yarısındayız. Bu kadar başarı, bu kadar galibiyet, bizim akıllı yatırımlar yaptığımızı doğruladı. Daha elmanın çeyreğini yemedik, işimiz çok uzun. Bu nedenle erken havaya girmek yok. Ligin son maçına kadar büyük özveriyle mücadele etmeliyiz.
Asbaşkanım Yıldırım Demirören'in babası, Erdoğan Demirören de büyük Beşiktaşlıdır. Yıllar önce sayın Demirören, Seba'ya 40 milyon vermiştir. Seba da bu parayla Beşiktaş'ı düzlüğe çıkarmıştır."