"AŞK en tehlikeli inançtır. Aşk çok cesur olmayı gerektirir ve cesareti daima sınar, hep zorlar"
AŞK en tehlikeli inançtır. Aşk çok cesur olmayı gerektirir ve cesareti daima sınar, hep zorlar. Bu yüzden herkes âşık olamaz ve işte bu yüzden herkes Beşiktaş’lı olamaz. Sorumluluğu vardır Beşiktaş’lının, çok sever ve bir o kadar da kıskanır aşkını. Dışarıdan kimseye laf ettirmez sevdiğine, onu sonuçları ne olurda olsun korur, ona kimsenin zarar vermesine izin vermez. O kadar çok sever ki, bu sevgi bazen sevdiğine zarar bile verebilir, ama olsun gelecek zarar bu saf sevgiden gelsin diye düşünür ve bazılarını kıskandıracak bu aşk ile sevmeye devam eder aşkını…
Âşık olan kişi fedakâr olur denir. Beşiktaş seyircisi bakınca son maçta bu fedakârlığı göremedik ama unutmamak lazım ki sadece vermek, karşılığını görmeden vermek de bir yere kadar oluyor. Aşk da fedakârlık tek taraflıdır diyebilirsiniz ama fedakârlık yaptığınız taraf sizi hiç anlamazsa sabır taşı da bazen çatlayabiliyor. Beşiktaş takımının kaptanı çıkıp, seyirci de haklı, para verip maça geliyorlar; yöneticisi de çıkıp maça takımı desteklemeye değil, eğlenmeye geliyorlar derlerse, bizim çıkıp da seyirciyi eleştirmemiz anlamsız olur. Bu seyircinin yaptığı fedakârlığı anlamayanlar zaten bu camiaya da yeri yok ama eğer seyirci eğlenmek için para verip bir yere gidecekse bulur bir sirk oraya gider. Sayın Düren, şunu da ekleyelim ki, oradaki palyaçolar sizlerden daha komik ve eğlenceli.
Gelelim Beşiktaş’a ; bu hafta sahada kayıpları oynayan Beşiktaş puan cetvelinde şuan 6. sırada da olsa hala benim gözümde ligin mutlak favorisidir. Favorisidir, çünkü şampiyonluğa oynayan diğer rakiplerimiz futbolun f’sini bile oynamıyorlar. Beşiktaş eğer şampiyonluk baskısı ile ezilmez ise bu işi bitirir ama yönetim, taraftar ve camianın önce buna inanması ve kayıtsız şartsız destek vermesi gerekiyor.
Yazımı bitirmeden bu hafta gözüme takılan bir kaç noktayı da kısa kısa gündeme getirmek istiyorum.
Şimdi DEMİRÖREN
Bugüne kadar Demirören ve ekibini en ciddi eleştirilen kişilerin başında geliyorum ama şuan da yönetimi istifaya davet etmek Beşiktaş’a yapılmış en büyük ihanetlerden biridir. Genel kurul dönemi normalde attıklarında mangalda kül bırakmayan sözde Beşiktaş’ın önde gelen isimlerinin hiçbiri piyasada yoktu. Şimdi çıkıp da konuşurlarsa ben bunda art niyet ararım. Beşiktaş’ın başkanını seçeceği zaman bellidir, o zamana sesinizi kesin ve bekleyin. O zaman da adam gibi çıkın sahneye ve ben Beşiktaş’a talibim diyin. Eğer o zaman yine sizlerden ses çıkmazsa son zamanlarda Türk futbolunun başına gelmiş en kötü yönetimi değiştirmek için ben aday olacağımı zaten açıklamıştım, ama şimdi Beşiktaş’ı rahat bırakalım da, bu senenin favorisi olarak alması gereken şampiyonluğu alsın. Bu arada Yıldırım Demirören eski yaptığı hatalardan ders almış olacak ki, kendini geri plana çekti ve hiç konuşmuyor. Bu çok güzel ama altında çalışan Levent Erdoğan ve benzeri yöneticileri acilen susturması şart.
Milliyet gazetesi ve spor programları
Ankaraspor maçından sonra Milliyet gazetesinin internet sitesinde 24 saat boyunca Tello rakibine yumruk atıp durdu. Kendilerince çok teknolojik(!) bir şey yapıp, Tello’yu idam etmek istiyorlar. Bir ikili mücadele de kasti olup olmadığı belli olmayan bir pozisyonda rakibine yaptığı bu pozisyon neden bu kadar gündeme getirildi anlamıyorum. Roberto Carlos hakemin suratına suyu boca ederken kısmet, Tello yapınca kasti oluyor. Diğer yandan maçın özetlerini izlerken bu pozisyon özetlere girerken, Beşiktaş’ın verilmeyen penaltısı özetlere bile giremiyor. Geçen hafta Kadıköy’de edilen küfürler duyulmaz iken bu hafta saha atılan bir çakmak nerdeyse ana haber bültenlerinde bile gösterilecek. Neyse Beşiktaş puan durumunda şimdi geriye düştü de Beşiktaş’ı biraz rahat bırakırlar diye umuyorum.
Kurallar mı değişti?
Ligin başlarında İBB maçında Nobre’nin attığı gol faul gerekçesiyle verilmemişti. Hayat bu ya, aynı İBB maçında bu hafta Mehmet Yıldız aynı şekilde kalecinin elinden çaldığı topla golü buldu. Zavallı İBB oyuncular rahat , nasıl olsa kural gereği bu pozisyon faul ama o da ne, hakem golü veriyor. İBB’li oyucular şaşkın ama şunu unutuyorlar ki, kurallar sadece Beşiktaş’ın aleyhine olduğu zaman doğru çalışır. Pozisyonlar Beşiktaş’ın aleyhine olduğu zaman gözleri Lig TV’nin meşhur bilgisayar programından daha iyi çalışan hakemler yarım cm lik ofsaytları görüyor ama tersi olduğu zamanlar hakemlerin görüş açısı bir anda kapanıveriyor.
Beşiktaş’lı oyuncular
Hakemleri şuçlarken Beşiktaş’lı oyuncuları da unuttuğumu sanmayın. Bu hafta sahada ruh gibi gezindiler ve bu sonucu sonuna kadar hak ettiler. Hafta içi kulağımıza gelen oyuncuların alacakları ödenemedi haberi ile bu kişiliksiz oyunun eğer bir ilgisi varsa onlara da yazıklar olsun. Kendileri hemen çeki düzen versinler, çünkü o forma herkese nasip olmaz!
Bayramı yaşadığımız şu günlerde Beşiktaş’lılar canını fazla sıkmasınlar ve lütfen biraz sabretsinler. Bu takıma ve Denizli’ye destek versinler. Bu ekip onlara sezon sonunda istediği bayramı yaşatacaktır.